England etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
England etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Haziran 2018 Çarşamba

Kraliçe Victoria ve Akraba Krallar

Kraliçe Victoria ve Aiesi

Daha önce Akraba Krallar yazımızda Avrupa'da akraba olan kralları, Avrupa'nın Amcası lakaplı 7. Edward üzerinden anlatmıştık. Bu yazımızda İngiltere, Almanya ve Rus İmparatorlarının nasıl akraba olduklarını daha kısa bir şekilde anlatmaya çalışacağız.


Fotoğrafta görüldüğü üzere Kraliçe Victoria ailesiyle beraber 1894 yılında poz veriyor. Fotoğrafta Alman Kaiser'i 2. Wilhelm, Son Rus İmparatoru 2. Nikolay ve eşi Çariçe Alexandra da bulunuyor.

Dönemin Avrupasında Kraliçe Victoria, "Avrupa'nın Babaannesi" olarak anılır. Kendisinin Avrupa'da hüküm süren monarşik hanedanlıkların neredeyse birçoğu ile akrabalık bağı vardır.

Victoria, hükümdarlığının 3. yılında Alman Prensi ve aynı zamanda kuzeni olan Prens Albert ile evleniyor. Bu evlilikten tam 9 çocukları oluyor ve bu çocukların 8'i diğer Avrupa hanedanları ile evleniyor.

Kralice victoria, oğlu Edward ve Rus Çarı nicholas ve ailesi.

Özellikle İngiliz, Alman ve Rus İmparatorlarının nasıl akraba olduklarına kısaca değinelim:

Kraliçe'nin en büyük kızının ismi de kendi gibi Victoria'dır. Kızı Victoria, Alman İmparatoru 3. Frederick ile evlenmiş ve çocukları Kaiser 2. Wilhelm tahta oturmuştur.

Kraliçe'nin büyük oğlu 7. Edward, Danimarka Prensesi Alexandra ile evlenmiş ve çocukları 5. George tahta oturmuştur.

Rus Çar'ı 3. Alexander, Danimarka Prensesi Dagma ile evlenmiş ve çocukları 2. Nikolay tahta oturmuştur.

5. George'un annesi Alexandra ve Rus Çar'ı  2. Nikolay'ın annesi Dagma kardeş olduğu için Rus İmparatoru ve Britanya kralı arasında akrabalık bağı oluşmuştur.

Bu hanedan evlilikleri neticesinde İngiliz, Alman ve Rus imparatorları birbirlerinin kuzenleri olmuşlardır.

 ( Yazar : Cengizhan KILIÇOĞLU )


( Link verilmeden yazının paylaşımı yasaktır. )

3 Nisan 2018 Salı

II. Elizabeth Hayatı

Elizabeth İngiliz Yapımı silah ile ateş ediyor 1993
II. Elizabeth Hayatı

II. Elizabeth , İngiliz Milletler Topluluğu üyesi elli üç ülkeden on altısının kraliçesi. Aynı zamanda Topluluk Başkanı ve İngiltere Kilisesi Yüksek Valisi'dir.

6 Şubat 1952'de tahta çıktığında Topluluk Başkanı ve yedi ülkenin (Birleşik Krallık, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, Güney Afrika, Pakistan ve Seylan) kraliçesi oldu. Bir sonraki yıl gerçekleşen taç giyme töreninin televizyonda gösterilmesiyle bir ilk gerçekleştirildi. 1956'dan 1992'ye kadar bölgelerin bağımsızlık kazanması ve bazı krallıkların cumhuriyet olmasıyla krallıkların sayısı değişti. Günümüzde, yukarıda sayılan ülkelerin ilk dördüne ek olarak Jamaika, Barbados, Bahamalar, Grenada, Papua Yeni Gine, Solomon Adaları, Tuvalu, Saint Lucia, Saint Vincent ve Grenadinler, Belize, Antigua ve Barbuda ile Saint Kitts ve Nevis'in kraliçesidir. Dünyanın hâlen hüküm süren en yaşlı ve Britanya'nın en uzun ömürlü hükümdarıdır. 9 Eylül 2015'te dedesinin babaannesi Kraliçe Victoria'nın saltanatını geride bırakarak Britanya'nın en uzun süre tahtta kalan hükümdarı ve tarihte en uzun süre hüküm süren kraliçe oldu.


Elizabeth, daha sonra Kral VI. George ve Kraliçe Elizabeth olacak olan York Dükü ve Düşesi'nin büyük kızı olarak Londra'da doğdu ve evde özel eğitim gördü. Babası, ağabeyi VIII. Edward'ın tahttan çekilmesiyle 1936'da kral oldu ve kendisi o tarihten itibaren olası vâris konumuna geldi. II. Dünya Savaşı sırasında orduda görev almaya başladı. 1947'de Edinburgh Dükü Philip ile evlendi ve Charles, Anne, Andrew ve Edward adlarını verdikleri dört çocukları oldu. ( Kaynak : Wikipedia )


10 Mart 2018 Cumartesi

Winston Churchill Hayatı

Winston Churchill Hayatı
Öldükten sonra cennetteki ilk bir milyon yılımı resim yaparak geçireceğim diyen Churchill iyi bir ressamdır. Kendisi gibi ressam olan Hitler ile 2. Dünya Savaşı'nda karşı karşıya gelmiş ve kazanmıştır.

Churchill 30 Kasım 1874'te dünyaya geldi. 1895'te Kraliyet Harp Okulunu bitirdi ve orduya girdi. Boer Savaşı'nda esir düştü ve kaçarak milli kahraman haline geldi. 

1904'te Liberal Parti'ye girdi. 1911'de Bahriye Nazırı oldu. Başarılı siyasi kariyeri 1915 Gelibolu yenilgisinden sonra düşüşe geçti. Bu başarısızlığın mimarı olarak nitelendirilen Churchill, Britanya halkı karşında çok zor bir durumda kaldı ve muhaliflerinin de zorlamasıyla görevinden ayrıldı.  

2. Dünya Savaşı'nda izlediği savaş politikası ve Roosevelt ile kurduğu iyi ilişkiler onu Britanya tarihinin en önemli devlet adamları arasına soktu. Savaşın başından itibaren stratejik önemi olan Türkiye'yi savaşa sokmaya çalıştı.

1951 seçimlerinde tekrar iktidara geldi. 1955'te görevlerini yeğeni Clarissa Churchill'in eşi olan Anthony Eden'e bırakarak siyasetten çekildi.

Son yıllarını daha çok yazarak ve resim yaparak geçirdi. 1953 yılında Nobel Edebiyat Ödülünü kazandı. 1963’te Amerikan Devleti, kendisine onursal vatandaşlık verdi. 1965 yılında, 91 yaşında inmeden öldü. 


Nobel ödülünü 2. Dünya Savaşı'nı anlattığı eseri sayesinde kazandı. Peki Churchill hangi dalda Nobel ödülünü kazandı? Edebiyat... Peki kendisi bir edebiyatçı mıydı? Hayır! Yani Tolstoy, Mark Twain vs. gibi yazarlara verilmeyen ödül, Churchill'e verilmişti. Ödülün verilme sebebi ise daha komik: "Tarihi ve biyografik açıklamalarındaki ustalık ve insani değerleri savunmasındaki parlaklık."

1 Kasım 2017 Çarşamba

8. Edward Atatürk ve Hitler

8. Edward


İleriki senelerde Büyük Britanya tahtına oturacak olan Prens 8. Edward, 1911 yılı.

8. Edward, şuan İngiltere Kraliçesi olan Elizabeth'in amcasıdır. 1936'da 11 ay krallık yaptıktan sonra tahttan çekilir ve tahtı kardeşi 6. George'a bırakır.

Çok kısa bir süre tahtta kalan 8. Edward ilk yurt dışı gezisini Türkiye'ye yapmış ve Dolmabahçe Sarayı'nda Atatürk tarafından bizzat karşılanmıştır.

8.Edward'ın tahttan çekilme sebebi olarak evli bir kadın olan Wallis Simpson ile ilişkisi gösterilse de kimi kaynaklara göre son zamanlarda duyduğu Nazi sempatizanlığı neticesinde hükumet tarafından baskı yapılmış ve tahtı bırakması sağlanmıştır.

Nitekim tahttan indikten sonra  Almanya'da Naziler tarafından çok iyi karşılanmış ve 1937 yılında Adolf Hitler'le görüşmüştür. 2. Dünya Savaşı sırasında, Fransa'nın işgali üzerine Madrid'e geçti. Burada, Naziler onu yeniden kral ilan edip İngiltere'deki hükumete karşı kullanmaya çalıştılar.

8. Edward'tan sonra tahta geçen kardeşi 6. George, King's Speech filmine konu olan kekeme kraldır.

25 Eylül 2017 Pazartesi

Avrupa'da Akraba Krallar ve Dünya Savaşı

Kaiser Wilhelm - Edward VII - Kraliçe Victoria


1. Dünya Savaşı öncesinde Avrupa'da gücü elinde bulunduran 3 ülke; Rusya, İngiltere ve Almanya krallarının kuzen olduklarını biliyor muydunuz? Peki nasıl olurda İngiliz ya da Alman bir Kral, Rus bir Çar ile kuzen olur? Buyurun bu durumu kafamızı karıştırmayacak şekilde açıklamaya çalışalım.

Amcası 4. William'ın ölümünden sonra İngiltere tahtına oturan Kraliçe Victoria (resimde sol alt tarafta oturuyor), hükümdarlığının 3. yılında Alman Prensi ve aynı zamanda kuzeni olan Prens Albert ile evleniyor. Bu evlilikten tam 9 çocukları oluyor ve bu çocukların 8'i diğer Avrupa hanedanları ile evleniyor. Kraliçe Victoria 63 yıl tahtta kalıyor ve ölünce yerine oğlu 7. Edward geçiyor.

Şimdi yukarıdaki fotoğrafa bir göz atalım. Resimde sağ tarafta ayakta duran 7. Edward, sol tarafta oturan Kraliçe Victoria vefat ettikten sonra Büyük Britanya kralı oluyor. 61 yaşında tahta oturan 7. Edward, Büyük Britanya tarihindeki en yaşlı Kral olan kişidir.

Fotoğrafta 7. Edward'ın hemen yanında duran, ayakta sağdan ikinci kişi Alman İmparatoru Kaiser 2. Wilhelm. İyi de Alman İmparatoru'nun bu fotoğrafta ne işi var diyebilirsiniz fakat kendisi Kraliçe Victoria'nın büyük torunudur. Kraliçe Victoria'nın en büyük kızının ismi de Victoria'dır.

Alman Kaiser 2. Wilhelm ve annesi Victoria

7. Edward'tan konumuzu anlatmaya devam edelim. Dönemin Avrupa'sında Kral Edward'ın lakabı "Uncle Edward" yani Edward Amca'dır. Çünkü kendisinin Avrupa'da hüküm süren monarşik hanedanlıkların neredeyse birçoğu ile akrabalık bağı vardır. Bu akrabalarını aşağıda maddeler şeklinde yazarsak daha anlaşılır olacak.

İngiltere Kralı 7. Edward'ın Erkek Yeğenleri;
  • Alman İmparatoru Kaiser 2. Wilhelm
  • Rus Çar'ı 2. Nicholas
İngiltere Kralı 7. Edward'ın Kız Yeğenleri;
  • İspanya Kraliçe'si Victoria Eugenia, 
  • Romanya Prensesi Marie
  • Yunanistan Prensesi Sophie ( Kraliçe Victoria'nın torunudur. Babası Alman İmparatoru 3. Frederick'tir )
  • Rus İmparatoriçesi Alexandra Feodorovna ( Kraliçe Victoria'nın torunudur. )
  • İsveç Kraliçe'si ve İskandinav Düşes'i Prenses Margeret ( 2. Elizabeth'in kız kardeşidir )
Yeni doğmuş Prenses Margaret ve anneannesi Kraliçe Victoria

Edward'ın en küçük kızı olan Galler Prenses'i Maud, Norverç Kral'ı 7. Hakoon ile evlenmiş ve bu sayede 7. Edward , Kral 7. Hakoon'un kayınpederi olmuştur. 7. Edward'ın akrabalık bağlarında daha da derine inersek; Belçika Kralı 1. Albert, Bulgaristan Kralı Ferdidand ve Portekiz Kralı 2. Manuel'in de kendisinin 3. dereceden kuzeni olduğu ortaya çıkacaktır.

7. Edward'ın bu akrabalık ilişkileri içinde en çok anlaşamadığı kişi yeğeni olan Alman Kralı 2. Kaiser'di.

Avrupa'nın Edward Amca'sı 1910 yılında vefat eder. Cenaze törenine gelen ve birçoğu akrabası olan 9 Kral birlikte poz verir.

9 Kral 7. Edward cenazesinde bir araya geliyor

İlerki yıllarda fotoğrafta bulunan 9 kraldan 4'ü tahttan indirilecek, 1'i ise suikast sonucu öldürülecekti. 5 yıl içinde İngiltere, Belçika ve Rusya; Almanya ve Bulgaristan ile savaşacaktı.

Ayakta soldan sağa doğru; Norveç kralı 7. Haakon, Bulgaristan Kralı Ferdinand, Portekiz Kralı 2. Manuel, Almanya Kralı Kaiser 2. Wilhelm, Yunanistan Kralı 1. George, Belçika Kralı 1. Albert.

Oturan soldan sağa doğru; İspanya Kralı 13. Alfonso, İngiltere Kralı 5. George, Danimarka Kralı 8. Frederick.

1. Dünya Savaşı'nda yıkılan monarşik düzenlerden önce belkide son kez bir arada çekilmiş olan bu fotoğraftaki tüm krallar yaklaşan savaştan haberdardı. Hatta savaş kendi aralarında olacaktı...

Akraba krallar soy ağacı
Yukarıdaki fotoğrafta birbirleriyle akraba olan hanedan üyelerini görebilirsiniz.

Şimdi gelelim Almanya, İngiltere Kralları ve Rusya Çarı nasıl kuzen oluyor sorusuna.

Alman Kaiser 2. Wilhelm'in annesi, İngiltere Kralı 7. Edward'ın kız kardeşidir. 7. Edward'tan sonra Büyük Britanya tahtına oturan oğlu 5. George'un annesi ve Rus Çar'ı 2. Nikolay'ın anneleri kardeştir. Bu iki kız kardeş Danimarka kraliyet ailesindendir. Buradan anlaşılacağı üzere 5. George ve Wilhelm birince dereceden kuzendir.( Anneanneleri Kraliçe Victoria ) 5. George ve 2. Nicholas birinci dereceden kuzendir. ( Anneleri kız kardeş )

Kraliçe Victoria sağ tarafta oturuyor. Arkasında oğlu 7. Edward. Sol tarafta Rus Çarı Nicholas ve ailesi.

Zaten fotoğraflarda görüldüğü üzere 2. Nicholas ve 5. George  birbirine çok benzemektedir.

Kuzen Krallar 2. Nicholas ve 5. George

Sol tarafta duran Rus Çar'ı 2. Nicholas ve sağ taraftaki Britanya Kralı 5. George

2.Nicholas ve 5. George

Avrupa'da neredeyse her hanedanın birbiriyle akraba olduğu bir dönemde sizce 1. Dünya Savaşı nasıl çıkmış olabilir? Ya da bu kadar iç içe girmiş akraba ilişkileri, çıkacak bir savaşı önleyemedi mi? Nitekim savaş öncesinde Alman Kaiser Wilhelm ve Rus Çar'ı Nicholas birbirlerine o kadar yakındı ki telgraflarda dahi Willy ve Nicky diye hitap ediyorlardı. İşte bu kadar yakın olan arkadaşlar, 1. Dünya Savaşı'nda düşman olacaktı.

                                                                                                         ( Yazar : Cengizhan KILIÇOĞLU )


( Link verilmeden yazının paylaşımı yasaktır. )



11 Eylül 2017 Pazartesi

Büyük Kıtlık İrlanda

Büyük Kıtlık İrlanda


Büyük Kıtlık ya da bir diğer ismiyle İrlanda Patates Kıtlığı, İrlanda'da da 1845 yılında başlayıp 1852 yılında son bulan kitlesel açlıktır.

Yaklaşık 1.000.000 kişinin ölümü, hastalanması ve de göç etmesiyle sonuçlanan büyük kıtlığa halkın temel gıda maddesi olan patateslere bulaşan phytophthora infestans mantarı sebep olmuştur. 1845'te ekilen patatesin %40'ını, sonraki yıl tamamını yok eden mantar yalnızca tarladaki değil ambarlardaki patatesleri de etkilemiştir. Bunun sonunda halk 7 yıl boyunca açlık çekmiştir. 7 yıllık kıtlık sona erdiğinde kentin nüfusu %20-25 oranında azalmıştır.

İrlanda kıtlık

Kıtlık, İrlanda tarihinde bir dönüm noktası olmuştur. Adanın demografik, siyasi ve kültürel manzarası değişmiştir. İrlandaca'nın kullanımı azalmış ve çoğunluk İngilizce konuşmaya başlamış, ülke Britanya'ya bağlı kalmayı savunan Birlikçiler ve bağımsızlığı savunan Ulusalcılar olarak iki gruba ayrılmıştır.


Osmanlı yardımı


Adadaki İngiliz ablukası sonucu yayılan kıtlık için dönemin Osmanlı Padişahı Abdülmecid 1847 yılında yardımda bulunmaya karar vermiştir. Padişahın İrlanda halkı için 5.000£ yardımda bulunmak istediği İngiliz hükûmetine bildirilmiş fakat bu yardım isteği Kraliçe Victoria'nın dahi kendi vatandaşlarına ancak 2.000£ yardımda bulunduğu gerekçesiyle geri çevrilmiştir. Yapılmak istenen yardımın 1.000£'e düşürülmesini rica eden İngilizlerin bu isteğini kabul eden padişah 4.000£ değerinde buğdayı da gemilerle İrlanda'ya göndermiştir.



6 Eylül 2017 Çarşamba

Prenses Diana Ölümü

Genç Prenses Diana 1972
Tarihte Bugün 6 Eylül 1997, İngiltere kraliyet tahtının varisi Galler Prensi Charles'ın eski eşi ve dünyanın en ünlü kadınlarından Lady Diana Spencer, Fransa'nın başkenti Paris'te 36 yaşındayken paparazzilerin takibi sırasında trafik kazasında hayatını kaybetti.


Soylu bir aileden gelen Lady Diana, 29 Temmuz 1981 yılında Prens Charles ile evlenerek kraliyet ailesine girdi.


Lady Diana, evlendiği gün mutlu sonu yaşadığını sanırken, aslında aksine yıllar sürecek mutsuzluğa ilk adımını atmaktaydı. Çünkü Prens Charles, evli bir kadın olan Camilla Parker ile olan ilişkisine devam ediyordu. Zaten Prenses Diana'nın ölümünden sonra bu kişi ile evlenmiştir.

Prenses Diana ve Elizabeth


1996 yılında Prenses Diana ve Prens Charles bolanmış, Prenses Diana önce Pakistan asıllı kalp cerrahı Hasnat Khan daha sonra da Mısır kökenli Dodi Al Fayed ile aşk yaşamıştır.


31 Ağustos’ta Paris’te Dodi’nin babasının sahibi olduğu Ritz Otel’de bulunan çift, öğlen 12.30’da Dodi’nin evine gitmek üzere otelden ayrılmıştır. Lady Diana’nın koruması ve şoförle birlikte 4 kişi olarak arabaya binmişler. Ardından motosikletli oldukları söylenen muhabirlere yakalanmamak için farklı bir yola sapmışlar. Feci kaza o yolda bulunan karanlık tünelde  gerçekleşmiştir.


Şoför ve Dodi Al Fayed hemen orada hayatını kaybetmiş, Diana ve koruması ise hastaneye kaldırılmışlardır. 2 saat süren müdahaleye rağmen Lady Diana kurtarılamamış, doktorların bütün çabalarına rağmen yaşamını yitirmiştir.



29 Ağustos 2017 Salı

Arabistanlı Lawrence Hayatı

Lawrence of Arabia 1918

Thomas Edward Lawrence, Nam-ı diyar " Arabistan'lı Lawrence "


Arap devletlerinin temelini atan, onları Osmanlı'dan kopararak batıya bağlayan yegane istihbarat ajanı ve modern gerilla savaşının mucidi...


Yaptığı hizmetlerden dolayı "Seçkin Hizmet Rütbesi ve İngiliz Yüksek Şövalye Nişanı" sahibidir.

Lawrence yerel kıyafetleriyle


Asker kökenli olmayan Lawrence aslında arkeolog ve yazardır. İngiltere'nin en iyi üniversitelerinde okumuş; İslam, Kuran, çağdaş Türkçe, çağdaş Farsça ve Arapça dillerinin yanı sıra eski estimistik denilen İbranice, Aramca gibi dilleri de bilir. Öyleki, bugün İngilizce olarak Homeros'un İlyada ve Odysseia kitabını okuyabileceğiniz en iyi çeviri onundur.


Lawrence Kahire'de görev yaparken meslektaşlarını eğitmek için, Arapları ve bedevileri kontrol edebilmenin tekniklerini ve etkili casusluk faaliyeti yapabilmenin 27 maddesini yazmış ve 20 Ağustos 1917'de The Arab Bulletin'de yayınlamıştır. Lawrence 27 Maddesi için tıklayınız.


Arabistan'lı Lawrence


Mekke şerifi Hüseyin bin Ali'nin oğlu Emir Faysal komutasındaki düzensiz birliklerle birlikte Osmanlı ordusuna karşı gerilla mücadelesi vermiş. Arapları, Medine'deki Osmanlı muhafız birliklerini şehirden çıkarmamaları konusunda ikna ettmiştir. 


1. Dünya Savaşı'nın sonlarında İngiliz hükümetini, Arapların bağımsızlığının İngilizlerin yararına olduğuna ikna etme konusunda oldukça başarılı olmuştur.


Lawrence Motosikleti


Arabistan'lı Lawrence Ölümü


Lawrence 19 Mayıs 1935 günü motosiklet kazası geçirip, beyninde oluşan ağır hasar sonucu ölünce, kendisi ile ilgilenen beyin cerrahı Hugh Cairns, motosiklet kazalarında ölümlerin genelde beyin hasarı yüzünden olduğunu fark etmiş ve Cairns'in bu araştırması, günümüzde de tüm motosiklet kullanıcıların kask takmalarının önünü açmıştır.





Arabistanlı Lawrence 27 Maddesi

Arabistanlı Lawrence 27 Maddesi

Arapları, özellikle bedevileri kontrol edebilmenin tekniklerini ve etkili casusluk faaliyeti yapabilmenin 27 maddesini yazan Lawrence. 20 Ağustos 1917'de The Arab Bulletin'de bu maddeleri yayınlamıştır.

Maddelerin bulunduğu kaynak sayfası için tıklayınız. 27 Madde'nin Ortadoğu ve Afrika Araştırmacıları Derneği tarafından çevirilmiş metni aşağıdadır.

Arabistan'lı Lawrence 27 Maddesi:


T. E. Lawrence


Aşağıdaki notlar daha anlaşılır olmak ve kelime tasarrufu yapmak adına emir kipiyle ifade edilmiştir. Ancak, bu notlar Hicaz’da çalıştığım sürede tedrici olarak vardığım kişisel çıkarımlarımdır ve şimdi Arap ordularında casus olacak kişiler için kağıda dökülmüştür. Bunlar sadece bedevilere uygulanmak üzere yazılmıştır; şehir halkı ya da Suriyeliler için tamamen farklı muamele gerekmektedir. Tabii ki bunlar başka insanların ihtiyaçlarına uygun değildir ya da herhangi özel bir durumda değiştirilmeden uygulanabilir değildir. Hicaz Araplarını idare etmek bir bilim değil, istisnaları ve kesin olmayan kurallarıyla bir sanattır. Mamafih orada çok büyük bir şansımız var; Şerif bize güvenmektedir ve Almanların Türkiye’de kazanmaya çalıştıkları konumu bize (hükümetine karşı) vermiştir. Eğer anlayışlı olursak, derhal onun iyi niyetini elimizde tutar ve işimizi yürütürüz, ancak başarmak için sahip olduğumuz tüm ilgi ve yeteneği bu işin içine katmalıyız.

1.    İlk haftalarda sakin davranın. Kötü bir başlangıcın telafi edilmesi zordur, ve Araplar hükümlerini bizim görmezden geldiğimiz dış görünüş üzerine şekillendirirler. Bir kabilede, ancak onların yakın çevrelerine girdiğinizde, kendiniz veya onların arzusuna uygun davranabilirsiniz.

2.    İlişkin olan Eşraf ve karşılaştığınız Bedevi hakkında öğrenebildiğiniz her şeyi öğrenin. Ailelerini, soylarını ve kabilelerini, dostlarını ve düşmanlarını, su kuyularını, tepelerini ve yollarını öğrenin. Bunları dinleyerek ve dolaylı soruşturma ile yapın. Sorular sormayın. Onların Arapça lehçelerini konuşun, kendinizinkini değil. İmalarını anlayacak noktaya gelene kadar, derin muhabbetlere girmekten kaçının yoksa pot kırarsınız. İlk zamanlarda biraz katı olun.

3.    İş meselelerini sadece hizmet ettiğiniz ordunun, kolun ya da birliğin kumandanı ile görüşün. Asla kimseye emir vermeyin, madunlarıyla uğraşmak (etkili olmak uğruna) ne kadar cezbedici olsa da talimat ve önerilerinizi birlik kumandanı için saklayın. Sizin konumunuz danışmanlıktır, ve öneriniz sadece kumandana yöneliktir. Bırakın o sizin görev anlayışınızın bu olduğunu ve kendisinin sizin müşterek planlarınızın tek idarecisi olduğunu görsün.

4.    Liderinizin güvenini kazanın ve bunu koruyun. Onun prestijini başkaları yapmadan önce siz yapabiliyorken kendi hesabınıza güçlendirin. Asla onun öne sürebileceği tasarılar reddetmeyin ve iptal etmeyin; ancak bunların ilk olarak şahsen size önerildiğinden emin olun. Her zaman onları kabul edin ve methettikten sonra ondan gelen öneriler sizin kendi fikirlerinizle uyuşuncaya kadar onları insafsızca tadil edin. Bu noktaya eriştiğinizde, onu bu fikirlere sadık tutun, onun fikirlerini sıkı denetim altında bulundurun ve fikirlerinizi mümkün olduğunca kesin olarak ancak içten içe ileri sürün, böylece başka kimse değil kendisi (ve ancak o da çok açık olmayacak şekilde) sizin baskınızın farkında olur.

5.    Liderinizle mümkün olduğunca sürekli ve sıkıntı vermeden temas halinde kalın. Onunla birlikte yaşayın ki, böylece yemek zamanlarında ve çevresiyle birlikteyken doğal olarak onun çadırında bulunabilirsiniz. Öneri vermek için yapılan resmi ziyaretler, serbest bir konuşmadaki sürekli fikir yağmuru kadar iyi değildir. Yabancı şeyhler biat etmek ya da hizmet sunmak için geldiklerinde, çadırı terk edin. Şerif’in güveninin yabancılara olduğu onların ilk izlenimi, olursa, bu Arapların gayesine büyük zarar verecektir.  

6.    Keşif harekatında astlar ile çok yakın ilişkilerden kaçının. Onlarla mütemadi ilişki, sizin öneriniz ile Arap birlik kumandanının onlara verdiği talimatlara riayet edilmemesini engellemenizi imkansız kılar. Böyle yaparak, onun konumunun zayıflığını açığa vurup hep birlikte kendinizi yok edersiniz.

7.    Kuvvetinizin alt şeflerine çok rahat ve hafif muamele edin. Bu yolla kendini onların üstünde tutarsınız. Lidere, eğer bir Şerif ise, saygıyla davranın. O sizin üslubunuzla size cevap verecek ve böylece siz ve o eşit seviyeye gelecek ve diğerlerinin üstünde olacaksınız. Öncelik Araplar arasında ciddi bir meseledir ve siz bu önceliğe ulaşmak zorundasınız.

8.    İdeal konumunuz, mevcut olduğunuz halde varlığınızın fark edilmediği zamandır. Çok fazla yakın, görünür ya da hevesli olmayın. Herhangi bir kabile şeyhi ile heyetin birlik komutanı olsa bile çok uzun ve sık bir şekilde gözükmekten kaçının. İşinizi yapmak için kıskançlıkların üstünde olmalısınız, eğer bir kabile ya da grup ile ve onların kaçınılmaz ihtilafları ile ilişkilendirilirseniz prestij kaybedersiniz. Şerifler tüm kan davalarının ve yerel rekabetlerin üzerindedir ve yalnızca onlar Araplar arasındaki birlik esasını oluştururlar. Dolayısıyla adınızın bir Şerif ile eşleştirilmesine izin verin, onun kabilelere olan tutumunu paylaşın. Eylem zamanı geldiğinde kendinizi açıkça onun emirleri altında konumlandırın. Bunun üzerinde Bedeviler de aynı şeyi yapacaktır.

9.    Şeriflerin Arapların doğal aristokrasisi olduğuna dair gelişen anlayışı büyütün ve geliştirin. Kabileler arası kıskançlıklar herhangi bir şeyh için idare konumunu ele geçirmeyi imkansız kılar ve göçebe Araplardaki tek birlik umudu Eşraf’ın evrensel olarak yönetici sınıf olduklarının kabul edilmesidir. Şerifler aynı zamanda davranışta ve yaşamda yarı şehirli, yarı göçebedir ve kumanda etme içgüdüsüne sahiptirler. Yalnızca yetenek ve para böyle bir tanınmayı elde etmeye yeterli olmayabilir; ancak Arapların soya ve peygambere olan hürmeti Eşref’in nihai başarısı için umut vermektedir.

10.  Bağlı olduğunuz Şerife halk içinde ve özelde ‘Sidi/Seyyidi’ diye muhatap alın. Diğer insanlara sıradan isimleriyle, unvanlarını söylemeden hitap edin. Samimi muhabbette bir şeyhe ‘Ebu Annad’ , ‘Ahi Ali’ ya da isme göre buna benzer şeylerle seslenin.

11.  Yabancı ve Hristiyan olmak Arabistan’da popüler bir kimlik değildir. Size olan davranış ne kadar dostane ve gayri resmi olsa da, konumunuzun sağlam olmadığını her zaman hatırlayın. Şerifi önünüzde bir bayrak gibi dalgalandırın ve kendi zihninizi ve kişiliğinizi saklayın. Eğer başarırsanız, yüzlerce millik ülkeye ve kendi emirleriniz altında binlerce insana sahip olacaksınız ve bu dışarıya görüneni feda etmeye değerdir.

12.  Espri anlayışınıza sıkı sıkıya sarılın. Buna her gün ihtiyaç duyacaksınız. Kuru bir ironi en kullanışlı olanıdır, ve kişisel bir hazırcevaplık ve çok göze çarpmayan bir karakter şefler arasında sizin etkinizi her zaman ikiye katlayacaktır. Gülümseme şekline bürünmüş serzeniş etkinizi daha da ileriye götürecek ve en şiddetli konuşmadan daha uzun süreli olacaktır. Taklit ve parodinin gücü değerlidir, ancak bunu tedbirli bir şekilde kullanın, çünkü zeka kıvraklığı gülmeceden daha çok yüceltilmiştir. Şeriflerin arasında değilken bir Şerif’e gülünmesine sebebiyet vermeyin.

13.  Bir Arap’a asla el sürmeyin; kendinizi küçük düşürürsünüz. Açık bir şekilde gösterilen saygıda artış, size bir kazanç gibi gözükebilir, ancak yaptığınız şey esasında kendiniz ve onların iç dünyaları arasına bir duvar örmektir. Her şey yanlış yapılıyorken sessiz kalmak zordur, ancak kendinizi ne kadar tutarsanız o kadar büyük avantaja sahip olursunuz. Böylece de kendinizi çıldırtmamış olursunuz.

14.  Yönlendirilmesi her ne kadar çok zor olsa da, eğer onlara katlanma sabrına sahipseniz Bedevileri yönetmek kolaydır. Müdahaleleriniz ne kadar az görünür ise etkileri o kadar artar. Onlar sizin önerinizi ve isteğinizi takip etmeyi isterler ancak sizin ya da herhangi birinin bu durumun farkında olmasını istemezler. Tüm sıkıntılardan sonra onların iyi niyetinin gerçek kaynağını ancak en altta bulacaksınız.

15.  Elleriniz ile çok fazla şey yapmaya çalışmayın. Arapların mümkün olduğu kadar yapmaları sizin mükemmel bir şekilde yapmanızdan daha iyidir. Bu onların savaşı, ve siz onlara yardım etmek için varsınız, onlar adına kazanmak için değil. Esasında, Arabistan’ın çok tuhaf koşulları altında yaptığınız uygulama belki düşündüğünüz kadar çok iyi değildir.

16.  Eğer yapabilirseniz, çok müsrif olmadan kendinize hediyeler yaptırın. İyi zamanlanmış bir hediye şüpheli bir şeyhin dostluğunu kazanmak için çoğu zaman en etkili yoldur. Eli açık bir geri dönüş yapmadan asla bir hediye kabul etmeyin, ancak eğer veren kişiden özel bir hizmet talep ediyorsanız, bu geri dönüşü erteleyebilirsiniz (nihai sonucunun bilinmesine izin vererek). Sizden bir şeyler istemelerine izin vermeyin, çünkü doymazlıkları sizi sadece sağılacak bir inek olarak görmelerine sebebiyet verir.
17.  Bir kabile ile olduğunuzda bir Arap başlığı giyin. Bedeviler şapkaya karşı kötü niyetli bir önyargıya sahiptirler ve bizim bunu giyme ısrarımızın (muhtemelen İngilizlerin dikte etme inadı nedeniyle) bazı gayriahlaki ve gayri dini prensiplere dayandığına inanırlar. Kalın bir başlık güneşe karşı iyi bir koruma sağlar ve eğer bir şapka giyiyorsanız en iyi Arap arkadaşlarınız herkesin içinde sizi utandıracaktır.

18.  Kimlik gizlemek tavsiye edilmez. Bazı özel mekanlar haricinde, sizin bir İngiliz görevlisi ve bir Hristiyan olduğunuzun açıkça bilinmesine izin verin. Aynı zamanda kabileler ile iken Arap kıyafetleri giyebilirseniz üniforma içindeyken imkansız olacak derecede güvenlerini ve samimiyetlerini kazanacaksınız. Ancak bu tehlikeli ve zordur. Onlar gibi giyindiğinizde size özel izinler vermezler. Bir yabancının görgü kurallarına uymama serbestisi Arap kıyafetleri içerisinde iseniz size tanınmaz. Bir rolü hiç durmadan, dinlenmeden ve kaygılı bir şekilde aylarca oynayan yabancı tiyatrodaki bir aktör gibi olacaksınız. Arapların sizin yabancılığınızı unuttuğu ve sizi kendilerinden biri sayarak önünüzde doğal olarak konuştukları zaman ulaşılan tam başarı belki ancak karakter olarak elde edilebilir: fakat yarım başarıyı (çoğumuzun başarmak için uğraşacağı, ki, öbürü çok şeye mal olur) İngiliz kıyafetleri ile kazanmak daha kolaydır ve siz de onların kastettiği rahatlık içerisinde fiziksel ve zihinsel olarak daha uzun dayanabilirsiniz. Böylece Türkler, yakalandığınızda, sizi idam etmezler.

19.  Eğer Arap kıyafetleri giyiyorsanız, en iyisini giyin. Kıyafetler kabileler arasında önemlidir, ve siz de en uygun olanları giyip onları içerisinde rahat gözükmelisiniz. Eğer izin verirlerse bir Şerif gibi giyinin.

20.  Eğer tamamen Arap kıyafetleri giyiyorsanız, bunu tam olarak yapın. İngiliz dostlarınızı ve geleneklerinizi sahilde bırakın, ve tamamen Arap adetlerine başvurun. Onlarla bu seviyede başlayarak, Avrupalıların kendi oyunlarında Arapları yenmeleri mümkündür, çünkü biz eylemlerimizde daha güçlü gerekçelere sahibiz ve yüreğimizi onlardan daha fazla ortaya koyarız. Eğer onları aşarsanız, tam başarıya doğru büyük bir adım atmış olursunuz, ancak yabancı ve yarım anlaşılan bir dilde yaşamak ve düşünmek zorluğu, yabani yiyecekler, tuhaf kıyafetler ve daha acayip yollar, mahremiyetin ve sükunetin tamamen kaybı ile birlikte aylar boyunca başkalarını dikkatli bir şekilde taklit etmeyi bırakmanın imkansızlığı Bedevilerle, iklimle, ve Türklerle uğraşmadaki sıradan zorluklara ek bir stres eklemektedir ki, bu yol ciddi bir şekilde düşünülmeden seçilmemelidir.

21.  Dini tartışmalar sıklıkla olacaktır. Kendi tarafınızla ilgili söylemek istediklerinizi söyleyin ve onlarınkini eleştirmeyin, eğer meselenin onların dışında olduğunu bilmiyorsanız, bunun öyle olduğunu ispat ederek ağır bir şekilde eleştirebilirsiniz. Bedevilerde İslam her yeri kuşatan bir unsurdur ancak çok az dindarlık, çok az heves vardır ve kendilerinin dışındakilere saygı yoktur. Davranışlarına bakarak dikkatsiz olduklarını düşünmeyin. Eğer muhalefet ile kışkırtılmaz ise inançlarının doğruluğuna olan kanaatleri ve bunun günlük hayatın her eyleminde, düşüncesinde ve ilkesinde olan payı bilinçsiz bir şekilde çok yoğundur ve samimidir. Onlara göre din, uyku ya da yiyecek gibi tabiatın bir parçasıdır.

22.  Sizin savaş olarak bildiğinizden yararlanmaya çalışmayın. Hicaz sıradan taktikleri bozar. Bedevi savaş ilkelerini baştan sona ve mümkün olduğunca hızlı şekilde öğrenin, çünkü onları öğrenene kadar önerileriniz Şerif için yararlı olmayacaktır. Sayısız nesillerce devam eden kabile baskınları, savaş konusunda bizim ebediyen bileceklerimizden daha fazlasını onlara öğretmiştir. Alışık oldukları koşullarda çok iyi savaşırlar, ancak değişik olaylar paniğe sebebiyet verir. Birliğinizi küçük tutun. Onların baskın birlikleri genellikle yüz ve iki yüz adam arasındadır ve bir kalabalık toplarsanız sadece kafaları karışır. Aynı zamanda onların şeyhleri, takdire değer derecede birlik kumandanları olsalar da tabur ya da alay eşdeğerindekileri idare etmeyi öğrenmeye hazırlanmışlardır. Eğer Bedeviler çok güçlü şekilde sahip oldukları avcılık içgüdüsüne başvurmazlar ise ve başarı aşikar değilse, alışılmadık şeyler yapmaya kalkmayın. Eğer hedef iyi ise (ganimet) onlar canavar gibi hücum edeceklerdir, onlar muhteşem izcilerdir ve onların hareket kabiliyeti size bu yerel savaşı kazandıracak avantajı verir. Onlar ülke bilgilerini uygun bir şekilde kullanırlar (kabile adamlarını bilmedikleri yerlere götürmeyin), ve daha iyi adamları teşkil eden ceylan avcıları görünen hedeflerde çok iyi nişancıdırlar. Bir kabilenin şeyhi diğer kabilenin adamlarına emir veremez; bir Şerif ise karışık bir kabile kuvvetini idare etmek için gerekmektedir. Eğer beklenen bir yağma varsa, ve sayılar eşit ise siz kazanacaksınız. Bedevileri siperlere hücum ettirerek (yaralanmaya dayanamazlar) ya da bir konumu savunmayı deneterek harcamayın çünkü onlar kaytarmadan hareketsiz duramazlar. Hareketleriniz ne kadar alışılmışın dışında ve Arap gibiyse, Türkleri o kadar soğuk bulacaksınız, çünkü Araplar inisiyatif sahibi değildirler ve bunu sizden beklerler. Güvenliğe razı bir tutum sergilemeyin.

23.  Bedevilerin size hareket ya da hareketsizlik için verdikleri açık sebep doğru olabilir, ancak her zaman sizin sezebileceğiniz daha iyi sebepler olacaktır. Rotanız için nedenlerinizi şekillendirmeden önce bu gizli sebepleri bulmalısınız (bunlar reddedilecektir, ancak yine de işe yarayacaktır). İma, mantıklı açıklamalardan daha etkilidir: onlar özlü ifadeleri sevmezler. Zihinleri tıpkı bizimkiler gibi çalışır ancak farklı önceliklere dayanır. Araplarda mantıksız, anlaşılmayacak ya da gizemli hiçbir şey yoktur. Onlarla olan tecrübeniz ve onların önyargıları ile ilgili bilgileriniz size onların davranışlarını ve neredeyse her durumda hareket biçimlerini öngörme olanağını tanır.

24.  Bedevileri ve Suriyelileri ya da eğitimli adamları ve kabile adamlarını karıştırmayın. Birbirlerinden nefret ettiklerinden dolayı hiçbirisinden verim alamazsınız. Hiçbir zaman karışık bir operasyonun başarılı olduğunu görmedim ancak birçok başarısızlığa şahit oldum. Özellikle Türk ordusunun eski memurları her ne kadar düşüncelerinde, kanlarında ve dillerinde Arap olsalar da Bedevilerden umutsuzdurlar. Onlar taktiklerde dar kafalıdırlar, düzenli olmayan savaşlara kendilerini uyarlamada yeteneksizdirler, Arap muaşeretinde görgüsüzdürler, bir kabile adamına birkaç dakikadan daha fazla kibar olamayacak kadar kendilerini beğenmiştirler, sabırsızdırlar ve genellikle yolda ve harekatta askerleri olmadan çaresiz durumdadırlar. Emirlerinizi (eğer herhangi bir emir verecek kadar akılsız iseniz) herhangi bir Müslüman Suriye memurundan daha ziyade –muhtemelen- Bedeviler uygulamaya hazır olacaklardır. Arap şehirli insanları ve Arap kabile insanları birbirlerine karşı ilişkileri kötüdür ve bu kötü ilişkiler, kötü yabancılardan çok daha sakıncalıdır.

25.  Sıradan Arap örneğine rağmen, kadınlar hakkında çok serbest konuşmalardan kaçının. Bu da din kadar zor bir konudur ve onların standartları bizimkilerden çok farklıdır. Öyle ki İngilizcedeki zararsız bir ifade onlara çok pervasızca gelebilir, tıpkı doğrudan çevrildiğinde onların ifadelerinin de bize öyle gelebileceği gibi.

26.  Kendinize dikkat ettiğiniz gibi hizmetçilerinize de dikkat ediniz. Eğer sofistike birini istiyorsanız muhtemelen bir Mısırlı ya da Sudanlı almak zorunda kalacaksınız ve eğer çok şanslı değilseniz o sizin yolculukta güç bela ulaştığınız kazançları mahvedecektir. Araplar size pirinç pişirip kahve yapacaktır ve eğer botları temizlemek ya da yıkamak gibi erkekçe olmayan işleri yapmak gerekirse bunları size bırakacaklardır. Bunlar gerçekten, ancak siz Arap kıyafetleri içerisindeyseniz mümkündür. Hicaz’da yetişmiş bir köle en iyi hizmetçidir fakat onları sahiplenen İngilizlere karşı kurallar vardır ve onlar size ödünç verilmek zorundadır. Araziye doğru çıktığınızda, her halükarda yanınıza bir ya da iki Ukaylî  alın. Onlar Arabistan’daki en etkili rehberdirler ve develerden anlarlar.

27.  Arapları idare etme gizeminin başlangıcı ve sonu onları daima tetkik etmektir. Her zaman gardınızı alın; hiçbir zaman gereksiz bir şey söylemeyin: kendinizi ve yanınızdakileri her zaman gözleyin: geçen her şeyi duyun, yüzeyin altında olan bitenleri araştırın, karakterlerini okuyun, onların lezzetlerini ve zayıflıklarını keşfedin, ve bulduğunuz her şeyi kendinize saklayın. Kendinizi Arap camiası içerisinde gömün, elinizdeki işten başka bir çıkara ya da fikre sahip olmayın ki, beyniniz böylece sadece tek bir şey ile dolmuş olur ve haftalarca süren zorlu çalışmanın etkisini yok edecek hataları engellemedeki rolünüzü yeterince derin bir şekilde anlamış olursunuz. Başarınız bu yola bahşettiğiniz zihinsel çabanın oranına bağlı olacaktır.





21 Temmuz 2017 Cuma

Kraliçe Elizabeth Taç Merasimi




Babası VI. George'un ölümünden sonra, 1952 yılında kızı II. Elizabeth 26 yaşında Birleşik Krallık tahtına oturdu.

1 sene sonra 1953 yılında düzenlenen taç giyme töreni televizyonda gösterilerek bir ilk gerçekleştirildi.

Kendisi dünyanın halen hüküm süren en yaşlı ve Britanya'nın en uzun ömürlü hükümdarıdır. 
Babası VI. George, izleyenler varsa "Zoraki Kral" filmindeki kekeme kral olarak bildiğimiz kişidir. Elizabeth, Ağabeyi VIII. Edward'ın tahttan çekilmesiyle 1936'da kral oldu ve kendisi o tarihten itibaren olası varis konumuna geldi.

The coronation of Queen Elizabeth II 1953