tag:blogger.com,1999:blog-41887515250398721562024-03-18T12:48:35.440+03:00Tarih DuragıTARİHİN DURDUĞU YERUnknownnoreply@blogger.comBlogger427125tag:blogger.com,1999:blog-4188751525039872156.post-68041252596795141792019-01-29T09:54:00.000+03:002019-01-29T09:54:26.603+03:00Türkiye İdman Cemiyeti İttifakı - TİCİ <table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZZapedLY-NS9eE3JAhvwefEDVFvPqNf6n82xGjZ46NzHCjsLh_JkndYLLRoO1enjQROH5zrQmCZnQErh8O89OggcXJ8wG2vt-DGG38wHfixNiSAoZYCWOYrCm29GuaZsW8bbvHdX1_UY/s1600/Bozkurt%25E2%2580%2599lu+G%25C3%25BCre%25C5%259F+Federasyonu+rozeti.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZZapedLY-NS9eE3JAhvwefEDVFvPqNf6n82xGjZ46NzHCjsLh_JkndYLLRoO1enjQROH5zrQmCZnQErh8O89OggcXJ8wG2vt-DGG38wHfixNiSAoZYCWOYrCm29GuaZsW8bbvHdX1_UY/s640/Bozkurt%25E2%2580%2599lu+G%25C3%25BCre%25C5%259F+Federasyonu+rozeti.jpg" width="564" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Bozkurtlu Güreş Federasyonu Rozeti</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<h2>
Türkiye İdman Cemiyeti İttifakı </h2>
<br />
1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk resmi spor teşkilatı olan Türk İdman Cemiyetleri İttifakı kuruldu. İlk spor teşkilatı olan TİCİ'nin Rozeti, Atatürk döneminde basılan ilk emisyon paralarda olduğu gibi bozkurttu. ( Bk. <a href="https://www.tarihduragi.com/2016/11/ataturk-bozkurtlu-para.html" rel="nofollow" target="_blank">Bozkurtlu Para</a> )<br />
<br />
İlk başkanlığını Ali Sami Yen, asbaşkanlıklarını da Burhan Felek ve Ali Seyfi'nin yaptığı Türkiye'nin ilk "çok sporlu spor örgütü" TİCİ, sporda demokrasi yolunda önemli adımlar attı.<br />
<br />
7 Eylül 1921 günü çalışmanın tamamlanması ile TİCİ’nin kurulması için hükumete başvuru yapıldı. 14 Temmuz 1922 günü toplanan yöneticiler, İdman İttifakının ilk merkez kurulunu seçtiler.<br />
<br />
Müdürlüğün başına da eski bir asker olan General Cemal Tahir Taner getirildi. Bundan sonra Türk sporu, 3530 sayılı bu yasanın verdiği yetkiler doğrultusunda, Başbakanlığa bağlı bir "Devlet Kuruluşu" statüsüne kavuştu.<br />
<br />
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-4188751525039872156.post-33791435369774847592019-01-22T17:56:00.000+03:002019-01-22T17:56:50.463+03:00İşgal Altında Muhteşem Düğün<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjWxIBVXqbu8gpUZNTK3RXX7Hx7iAXOEMxBhyvUD5REwMElNmjAZr7vyyJlDLvxdiTA9BXZb-9YO3LsUPAjdMkEHIDtYZKbEeoI8EkEkl_F8eSbAuk2vJrwSws6Oypq817V9Ew6zDkJinM/s1600/nimet+nevzad+hanimefendi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjWxIBVXqbu8gpUZNTK3RXX7Hx7iAXOEMxBhyvUD5REwMElNmjAZr7vyyJlDLvxdiTA9BXZb-9YO3LsUPAjdMkEHIDtYZKbEeoI8EkEkl_F8eSbAuk2vJrwSws6Oypq817V9Ew6zDkJinM/s640/nimet+nevzad+hanimefendi.jpg" width="450" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Nimet Nevzad Hanımefendi</td></tr>
</tbody></table>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<b><i>Osmanlı İmparatorluğu’nun son
padişahı Vahdettin’in beşinci ve son eşi Nimet Nevzad Hanımefendi…<o:p></o:p></i></b></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<b><i><br /></i></b></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
1 Kasım 1921 yılında ülke işgal
altındayken kendinden 42 yaş küçük biriyle evlenen Vahdettin, düğün tarihinden
tam bir sene sonra 1 Kasım 1922 yılında saltanatın kaldırılmasıyla tahtından
indirilmiştir.</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Nevzad hanım Zonguldaklı bir
bahçıvanın kızıdır. Babasının ölümünden sonra 1913 yılında Sultan Reşat’ın
sarayına alınmış, Reşat Han’ın ölümünden sonra Sultan Vahdettin’in sarayına
nakledilmiştir. Son Osmanlı padişahı Mehmet Vahdettin'in son evlendiği
kadındır. Saray geleneğinde, padişah tahttan indikten sonra harem içerisinde
bulunan kadınlar ya evlendirilir ya da tekrar ailelerine gönderilirdi.
Vahdettin'in kendi haremi olmadığı için kendisinden bir önceki padişah Mehmet
Reşat'ın haremindeki 36 adet hatun içinden 12 adet hatun seçildi. Nevzad hanım,
bu kadınlardan bir tanesi idi.</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjNNEQ_0cqNfQvqS2pMksPK7OuWrQT1N2ceLmk7_CsDJLhQHS0XgEqpsDow6vz6k9t_M3CaXE6WNFQdMXVYpjWaSLzSZwT6YLBOS5H9E1vPftKTXecyds3dG4BgOJ4kAERTk1gYhxkBNpU/s1600/nimet+nevzad+hanimefendi+camda.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjNNEQ_0cqNfQvqS2pMksPK7OuWrQT1N2ceLmk7_CsDJLhQHS0XgEqpsDow6vz6k9t_M3CaXE6WNFQdMXVYpjWaSLzSZwT6YLBOS5H9E1vPftKTXecyds3dG4BgOJ4kAERTk1gYhxkBNpU/s640/nimet+nevzad+hanimefendi+camda.jpg" width="608" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Nimet Nevzad hanımefendi camda</td></tr>
</tbody></table>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Vahdettin, Nevzad hanımdan önce
1918 yılında 57 yaşındayken Nevvare hanımla evlendiğinde, Nevvare hanım 17
yaşındaydı. 1 Kasım 1921 yılında 61 yaşındayken Nevzad hanımla evlendiğinde,
Nevzad hanım 19 yaşındaydı. </div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6wqaVtrEe7GZZKo7F0-O7wM5VLUpGOxATtZCehwnZ0PcMwU3ysV3_2g8n1NEb1dbnFBG4vaB3IbHWXdo5VXqLX2fFTsqX0inxpsYu7ZiQ5icXoMlitUN8xt0poJYqLIYr7CSaDdszdgU/s1600/sultan+vahdettinin+dorduncu+esi+nevvare.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6wqaVtrEe7GZZKo7F0-O7wM5VLUpGOxATtZCehwnZ0PcMwU3ysV3_2g8n1NEb1dbnFBG4vaB3IbHWXdo5VXqLX2fFTsqX0inxpsYu7ZiQ5icXoMlitUN8xt0poJYqLIYr7CSaDdszdgU/s640/sultan+vahdettinin+dorduncu+esi+nevvare.jpg" width="452" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sultan Vahdettinin dödüncü eşi Nevvare Hanımefendi</td></tr>
</tbody></table>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Vahdettin ile Nevzad hanım
evlendiğinde, Vahdettin'in kızlarından olan Ulviye Sultan 29, Sabiha Sultan 27
yaşında idi.</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Nevzad Hanım pek güzel olduğundan
kısa bir müddet sonra padişahın gözüne çarpmış ve çok geçmeden de zevcesi olmuştur.
</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<b><i>İstanbul İşgal Altındayken
Yapılan Muhteşem Düğün<o:p></o:p></i></b></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<b><i><br /></i></b></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Düğün merasimleri başlamadan
evvel Padişah, kızın ailesini saraya davet etmişti. Nevzad Hanım’ın babası
Şaban Bey yaşamadığı için validesi
Hatice Hanım, biraderi Salih Bey, zaten sarayda bulunan kız kardeşi
nesrin Hanım ve birkaç yakın akrabaları Yıldız Sarayı’na teşrif etmişlerdi.
Hatice Hanım iltifatlarla, Nevzad Hanım’a yeni tahsis edilmiş olan ve saray
parkında bulunan hususi köşkte ağırlanmıştı. O gün yemekler verilmiş ve akşama
doğru kına gecesi yapılmıştı. Ertesi gün sabah erkenden, Zat-ı Şahane’nin diğer
haremlerinin nedimelerinden birer kişi, yeni hükümdar haremi olacak hanıma
şahitlik yapmak üzere çağrılmışlardı. Zira Kadınefendiler, nedimelerin vekâletleri
vasıtasıyla yeni ortaklarını kabul ederlerdi. </div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Nevzad Hanım, uzun beyaz ipekten
muhteşem bir gelinlik giymişti, başına pırlanta taşlı bir taç, boynuna da yine
pırlantalı bir kolye takmıştı. Bir müddet sonra baş hazinedar usta (kıdemli
cariye) ve maiyeti köşke teşrif ettiler. Hazinedarlardan sonra Zat-ı Şahane’nin
baş imamı ve onu müteakiben Padişah ve iki harem ağası köşke vasıl olduğunda
merasim başladı. </div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Zat-ı Şahane salona girer girmez
bütün hanımlar ayağa kalktılar ve merasim nihayetine kadar kimse oturmadı.
Nikâh kıyılmadan evvel ağalar şahit olduklarına dair yemin ettiler; nedimeler
de efendilerine vekâleten yeni hanımefendiyi kabul etiklerine dair yemin
ettiler. Sonra nikâh kıyıldı. Başhazinedar usta gümüş mahfaza içindeki gümüş
mührü yeni hanımefendinin eline koydu.
Bu mührün üzerinde “İsmetlü II. İkbal Nevzad Hanımefendi
Hazretleri” yazmaktaydı. Düğünden üç gün sonra Zat-ı Şahane, Nevzad
Hanım’a birinci rütbe şefkat nişanını ihsan etmiştir.</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Vahdettin’in 1922’de ülkeyi terk
etmek zorunda kalması ile İstanbul’da kalan Nevzad Hanım, Vahdettin’in
kendisini birçok mektupla yanına çağırması sonrasında Sanremo’ya gitmiştir.
Vahdettin böylece ömrünün son iki yılını en sevdiği eşiyle geçirmiştir. Kendisinin
Sultan Vahdettin’den çocuğu olmadığı için unvanı İkbal olarak kalmış; 16 Mayıs
1926’da Vahdettin’in vefatı sonrası Türkiye’ye dönmüştür.</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Nevzad Hanım, 1928 yılında bir
vapur kaptanı olan Ziya Seferoğlu ile evlenmiş ve iki çocuğu olmuştur. Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşı olunca Nimet Seferoğlu adını almıştır. 1950’de Kahireye
gittiği ve 5 defa hacca gititği söylenir. Nimet Nevzad Hanım, 1992’de 90
yaşında İstanbul’da hayata gözlerini yummuştur.</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<b><i>Nevzad Hanımın hatıratından
Vahdettin’in ölümü;<o:p></o:p></i></b></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<b><i><br /></i></b></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<i>“Penceremden bakıyorum: mavi deniz, palmiyeler, bahçeler, birbirinden
güzel köşkler, ufukta kotralar… Sanremo’nun bu manzarası cenneti andırıyor.
Fakat ben kendim cennette değilim. Bu manzarayı cehennemin bir köşesinden
görüyorum. Kendime mahsus bir cehennem. Bulunduğum katın bir odasında bir tabut
var. Günlerden beri burada duruyor. Bu tabutta Osmanlı Hanedanının son
hükümdarı Sultan Altıncı Mehmed Han yatıyor. Mehmed Vahideddin benim
kocam…Talihin hayat yoldaşı diye karşıma çıkardığı insan.<o:p></o:p></i></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<i>Ölümüne acıyor muyum? Bilmem… Ortada birden bire kırılmış itiyatların boşluğu
var. Bu boşluğu etrafımda duyuyorum… Fakat bu ölüye karşı bendeki asıl kuvvetli
his, acımaktan ziyade gıpta etmek.<o:p></o:p></i></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<i>Ne mutlu ona, diyorum, ölüm gibi bir nimete kavuştu. Bazen içimden
geliyor: Talihe yardım etsem, bu nimeti kendi elimle arasam…<o:p></o:p></i></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<i>Ben dindar bir kadınım. Bütün benliğim böyle bir duyguya karşı isyan
ediyor. Bu vücut bana emanet bir şey. El kaldırmaya ne hakkım var…<o:p></o:p></i></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<i>Tüylerim ürpererek düşünüyorum, iki saat sonra gece olacak. Her tarafı
karanlık basacak. Faturalar ödenmediği için elektrik, su ve hava gazı yok hepsi
kesik. Bütün bir gece karanlık geçecek.
Günden güne etrafa bir kat daha
yayılan ölüm kokusunu daha korkunç bir suretle duyacağım.<o:p></o:p></i></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<i>Bu musibet yerine baskın yapmış gibi, gece her tarafta koca fareler
dolaşıyor. Etrafımdaki hava adeta şekil şekil hayaletlerle dolu. Uyku ile
uyanıklık arasında saatler geçiriyorum. Hayâl ile hakikati birbirinden ayırmak
için yatağımdan fırlıyorum. “Ben var mıyım, yaşıyor muyum? diye her tarafımı
yokluyorum.”<o:p></o:p></i></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Belki de korkunç bir rüyadır.
Belki bir gün uyanacağım.</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Oh çok şükür, hepsi rüya imiş,
diyeceğim…”</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhpXOvy2yP2ttcYEtEgTldmaJPRw-e8xnEadAV94vMW2UND0giUC_mRLtFRDry-T1EA2KLuRvjSgquAEUdBPVvTiwuMc5bMHSPS-G4_04LPvUM1rSoozJQof-vrTbWukGzO63dDpVLrl1Y/s1600/Namaz%25C4%25B1+k%25C4%25B1l%25C4%25B1nmak+%25C3%25BCzere+Cami+i%25C3%25A7ine+sokulan+Sultan%25E2%2580%2599%25C4%25B1n+tabutu.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhpXOvy2yP2ttcYEtEgTldmaJPRw-e8xnEadAV94vMW2UND0giUC_mRLtFRDry-T1EA2KLuRvjSgquAEUdBPVvTiwuMc5bMHSPS-G4_04LPvUM1rSoozJQof-vrTbWukGzO63dDpVLrl1Y/s640/Namaz%25C4%25B1+k%25C4%25B1l%25C4%25B1nmak+%25C3%25BCzere+Cami+i%25C3%25A7ine+sokulan+Sultan%25E2%2580%2599%25C4%25B1n+tabutu.jpg" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Namazı kılınmak üzere Cami içine sokulan Sultan’ın tabutu</td></tr>
</tbody></table>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<o:p><br /> </o:p></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Yararlanılan Kaynaklar : <a href="http://www.pusulagazetesi.com.tr/padisah-vahdettinin-besinci-ve-son-esi-zonguldakli-cikti-85172-haberler.html">http://www.pusulagazetesi.com.tr/padisah-vahdettinin-besinci-ve-son-esi-zonguldakli-cikti-85172-haberler.html</a></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<a href="http://devlet.com.tr/makaleler/y126-VAHDETTIN_VE_GOZDESI_NEVZAD_HANIMEFENDI.html">http://devlet.com.tr/makaleler/y126-VAHDETTIN_VE_GOZDESI_NEVZAD_HANIMEFENDI.html</a></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Nevzat Vahideddin, Yıldız’dan
Sanremo’ya, Sf; 9, Arma Yay.1., İstanbul, 1999.</div>
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-4188751525039872156.post-59669305071709989342019-01-08T15:13:00.001+03:002019-01-08T15:26:37.308+03:00Filistin Arap İsyan Bayrağı<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiv6Cny_vWh4qGrlAYN-zC6sdDy6Q5CSKg6PIRR1oYoG2dIN6-pP3lYrsSz0QJewcqWGG4F3gavuwlipJ3ZYhfnRcJT5wLQECPMMZaY1W9RMtPallEZhuEN1ZAGRCVz9Y_-KQOV3dousTs/s1600/filistin-arap-isyan-bayragi.png" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="424" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiv6Cny_vWh4qGrlAYN-zC6sdDy6Q5CSKg6PIRR1oYoG2dIN6-pP3lYrsSz0QJewcqWGG4F3gavuwlipJ3ZYhfnRcJT5wLQECPMMZaY1W9RMtPallEZhuEN1ZAGRCVz9Y_-KQOV3dousTs/s640/filistin-arap-isyan-bayragi.png" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Filistin Bayrağı</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Filistin Bayrağı<br />
<br />
<div class="MsoNormal">
Filistin Bayrağı İngiliz diplomat Mark Sykes tarafından I.
Dünya Savaşı’nda Araplık bilinci yaratmak amacıyla tasarlanmıştır. Sykes,
tasarımını yaptığı bu yeni bayrakla, Arap aşiretleri, ‘Araplık’ duygusu
etrafında birleştirmeyi umuyordu.</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Birinci Dünya Savaşında Arap İsyan Bayrağı olarak, Osmanlı
İmparatorluğu'na karşı Arap İsyanı sırasında Arap milliyetçileri tarafından
kullanılmıştır. Osmanlı Devletine karşı ayaklanan Arapların milli bayrağı
olarak kabul edilmişti. İngilizler tarafından tasarlanan bayrakta dört renk
(beyaz, yeşil, kırmızı, siyah) kullanılmıştır.</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Şerif Hüseyin tarafından 1916’daki Osmanlı Devletine karşı
yapılan Arap ayaklanmasının sembolü olarak kullanılan bu bayrak, 1964 yılında Filistin
Kurtuluş Örgütü tarafından Filistin halkının bayrağı olarak ilan edildi ve 15
kasım 1988 yılında da yine Filistin Kurtuluş Örgütü tarafından Filistin ülkesinin
bayrağı olarak ilan edildi.</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Kırmızı üçgen 1916 yılında Osmanlı Devletine isyan eden
Şerif Hüseyin’in kabilesi Haşimoğullarını, diğer bir görüşe göre de Arapların
Osmanlı Devletine karşı bağımsızlığı için dökülen kanı temsil eder.</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Siyah yatay çizgi, Abbasileri; ortadaki yeşil renk Şii
Fatımileri; alttaki beyaz renk Emevileri temsil eder.</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Tarih boyunca Emeviler beyaz sancak; Abbasiler siyah sancak;
Şii Fatımiler ise yeşil sancak kullanmıştır. Kırmızı ise Türklere karşı
Arapların bağımsızlığını temsil eder.</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
1916 yılında İngiltere’nin desteğiyle Arap İsyanı’nı
başlatan Şerif Hüseyin, Osmanlı Devleti’nin parçalanmasından sonra Hicaz’da bir
Arap devleti kurmuştur. </div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Lawrance'in yardımları ile Şerif Hüseyin ailesi Arap
coğrafyasına adeta emir/kral edildi. Oğulları-çocukları Ürdün, Filistin ve
Irak'a kral tayin edilerek bölgede İngiliz kolonilerinin temelleri atıldı.
Oğullarından Ali, 1925 yılına kadar Hicaz Krallığını yönetti. Abdullah, mevcut
Ürdün Krallığını da yöneten hanedanın kurucusudur. Faysal, önce Suriye Arap
Krallığını yönetmiş; ardından da Irak’ı yönetmiştir.</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<br />
<div class="MsoNormal">
Bölgedeki diğer Arap devletlerinin bayraklarını da bu
bayraktan esinlenerek yapılmıştır.</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiOib2UoYzpOYkmPyrlKBV-i_l6eJxwQf9HHkuEZ2hzfhf6nyiEgPt0oM3OTQOTDpmYE4Cr3YiXHGOI8ZJf2ZLBNwENvkkpxXhPqQTB_eBilFQdOVaaaebEoWVN9ZKLd3hQqyLnGMftreQ/s1600/arap-bayraklari.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="336" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiOib2UoYzpOYkmPyrlKBV-i_l6eJxwQf9HHkuEZ2hzfhf6nyiEgPt0oM3OTQOTDpmYE4Cr3YiXHGOI8ZJf2ZLBNwENvkkpxXhPqQTB_eBilFQdOVaaaebEoWVN9ZKLd3hQqyLnGMftreQ/s640/arap-bayraklari.jpg" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Arap Bayrakları</td></tr>
</tbody></table>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Kaynak göstermenizi rica ederiz.</div>
<br />Unknownnoreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-4188751525039872156.post-91105519998491907522018-11-22T11:34:00.002+03:002019-01-04T12:26:52.489+03:00İslamiyet Öncesi Arap Tanrıları - Hubel<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjLvu5m3aOSvhbTtmit93B0ZFY8rbkU4vSST_-Y6BdKWv0F8OgB3sdvUzs4I2Zw3_YwoNWof4Irc5Wa-FmP5yOg_eJuilgPZPZF2ttQYw-lvWMdXLON_JOwXQ0ZthW7C0F_qXjJ0tq0eS8/s1600/Islamiyet+oncesi+arap+tanrilari.png" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="362" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjLvu5m3aOSvhbTtmit93B0ZFY8rbkU4vSST_-Y6BdKWv0F8OgB3sdvUzs4I2Zw3_YwoNWof4Irc5Wa-FmP5yOg_eJuilgPZPZF2ttQYw-lvWMdXLON_JOwXQ0ZthW7C0F_qXjJ0tq0eS8/s640/Islamiyet+oncesi+arap+tanrilari.png" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">İslamiyet Öncesi Arap Tanrıları</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="gmail_default" style="background-color: white; color: #222222; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">
<div class="MsoNormal" style="line-height: 14.95px; margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: "calibri" , sans-serif;"><span style="font-size: 14.6667px;">İslamiyet öncesi çok tanrıcı bir dine sahip olan Araplar, Hubel, Uzza, Lat ve Menat başta olmak üzere birçok puta inanıyorlardı. Mekke, önemli bir ticaret yeriydi ve pagan Arapların(</span></span><span style="font-family: "calibri" , sans-serif; font-size: 14.6667px;">putperest)</span><span style="font-family: "calibri" , sans-serif; font-size: 14.6667px;"> en kutsal yeriydi. Şehir aynı zamanda din turizmiyle de ünlüydü. Çoktanrıcı yapıları sayesinde çeşitli yerlerden birçok tanrıyı sahiplenmişlerdi. En kutsal yerleri Kabe'de 360'dan fazla putları bulunuyordu. Her Arap kabilesinin sahiplendiği bir putu vardı.</span></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjQ1GUrhyMvEafx8khCgfv9C6SWp6krk0fEp2Mz64-yuhXoBoLCbsIPmMn4z2iWpqM2VTcQHbdsA3eICI7a3v7rS2gRtYW97Zz24AguhQGiF5NNryUY6hIkvIXN9hJ4mwgV7ugSZ0dWxhw/s1600/islamiyet-oncesi-putlar.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjQ1GUrhyMvEafx8khCgfv9C6SWp6krk0fEp2Mz64-yuhXoBoLCbsIPmMn4z2iWpqM2VTcQHbdsA3eICI7a3v7rS2gRtYW97Zz24AguhQGiF5NNryUY6hIkvIXN9hJ4mwgV7ugSZ0dWxhw/s640/islamiyet-oncesi-putlar.jpg" width="392" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">İslamiyet Öncesi Putlar</td></tr>
</tbody></table>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 14.95px; margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: "calibri" , sans-serif; font-size: 14.6667px;">Hubel (Kibele) , İslam öncesi Arap geleneği ve inanışında önemli bir yer kaplayan, özellikle Mekke’de tapınılan bir Arap tanrısıdır. 630 yılına kadar Kabe’de bulunan 360 tanrı figürünün en büyüğü ve en güçlüsü olarak saygı görmüştür.</span></div>
<script async="" src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<ins class="adsbygoogle" data-ad-client="ca-pub-7455998460939451" data-ad-format="fluid" data-ad-layout="in-article" data-ad-slot="6523007175" style="display: block; text-align: center;"></ins><script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: 14.95px; margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: "calibri" , sans-serif; font-size: 14.6667px;">Mekke’ye getirilen ilk put olma özelliği taşır ve Mekke’nin en itibar gören putu sayılırdı. İnsan şeklinde olup, kırmızı akikten yapılmıştır. Arap kabileleri tarafından ilah kabul edilen Hubel'in Suriye’den getirilişi sırasında eli kırılmış; yerine Kureyş müşrikleri tarafından altın bir el takılmıştır.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 14.95px; margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: "calibri" , sans-serif; font-size: 14.6667px;">İsmi Kibele'den dönüşüp "Hubel" halini almıştır. Bu yüzden de</span><span style="font-family: "calibri" , sans-serif; font-size: 14.6667px;"> </span><span style="font-family: "calibri" , sans-serif; font-size: 14.6667px;">Anadolu'nun baş tanrıçası olan Kibele’nin simgesi olan ay, Hubel'in de simgesi olmuştur.</span></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhHd0b6l7kE2yUXmSvQ3I4AYB0BVaAO-KLT5_SGpKxbDDTJD0tPaItuiQ3fQwVZBP7FD2VgAyEk6uWy5nNE6CLTxuHp6My62rffvEnejY4vxeyD1okSIfL75KLYPcYGKiivkzCVeu7PEws/s1600/ay+tanrisi+hubel.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhHd0b6l7kE2yUXmSvQ3I4AYB0BVaAO-KLT5_SGpKxbDDTJD0tPaItuiQ3fQwVZBP7FD2VgAyEk6uWy5nNE6CLTxuHp6My62rffvEnejY4vxeyD1okSIfL75KLYPcYGKiivkzCVeu7PEws/s640/ay+tanrisi+hubel.jpg" width="528" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Ay Tanrısı Hubel</td></tr>
</tbody></table>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 14.95px; margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: "calibri" , sans-serif; font-size: 14.6667px;">Kabe'nin içinde yer alan Hubel’in önünde yedi adet fal oku vardı. Araplar yolculuğa çıkmak, ticaret yapmak, herhangi bir işe başlamak, evlenmek, nesebi şüpheli bir çocuğun babasını belirlemek, öldürülen kimsenin diyetini ödetmek, su kuyusu açmak, ölüyü defnetmek vb. işleri yapmak istediklerinde bu fal oklarını çeker, ona göre hareket ederlerdi.</span></div>
<div>
<span style="font-family: "calibri" , sans-serif;"><span style="font-size: 14.6667px;"><br /></span></span></div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-4188751525039872156.post-88582722144606048742018-10-25T11:02:00.001+03:002018-10-25T11:02:37.144+03:00Students in Tunisia 1914<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEigN-79HHHL47JMUx1rdkLtHc3vGq0RgxMnfdA0lhdLy05o06AEX7Am18zoBcMv2SDTcHEtD_1hRPgFWBpFAB7skbXmjI0M_z_Wq1rhzH94f4nhE0En6iLgpboXx6AryjCydP_1cgX3B7c/s1600/Students+following+a+lesson+written+in+the+sand%252C+Tunisia%252C+1914.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="488" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEigN-79HHHL47JMUx1rdkLtHc3vGq0RgxMnfdA0lhdLy05o06AEX7Am18zoBcMv2SDTcHEtD_1hRPgFWBpFAB7skbXmjI0M_z_Wq1rhzH94f4nhE0En6iLgpboXx6AryjCydP_1cgX3B7c/s640/Students+following+a+lesson+written+in+the+sand%252C+Tunisia%252C+1914.jpg" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Students in Tunusia</td></tr>
</tbody></table>
<br /><div>
Students following a lesson written in the sand, Tunisia, 1914. The letters are in Arabic.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
It reads from right to left "as-salamu alaikum" السلام عليكم, is a greeting in Arabic that means "peace be upon you". The greeting is a religious salutation among Muslims, whether socially or within worship and other contexts. The typical response to the greeting is wa ʿalaykumu s-salām</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4188751525039872156.post-28156663269886262562018-10-23T15:11:00.000+03:002018-10-23T15:11:17.292+03:00Andımızın Yazarı Kim<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjaJY_diCod4aWbUuKoC4grReWjXFJSa-nJ_4EsKgZA7ZdQCvaEygaZVtzF4Pb4T9FasbtAoUshU8AjPGCswM2-TeATYI0FVkuL-6IxBnltzf9Dm5-88ZWezclSI2QVaamuRFRnWnv0YbE/s1600/andimiz-resit-galip.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjaJY_diCod4aWbUuKoC4grReWjXFJSa-nJ_4EsKgZA7ZdQCvaEygaZVtzF4Pb4T9FasbtAoUshU8AjPGCswM2-TeATYI0FVkuL-6IxBnltzf9Dm5-88ZWezclSI2QVaamuRFRnWnv0YbE/s640/andimiz-resit-galip.jpg" width="458" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Reşit Galip</td></tr>
</tbody></table>
<span style="font-size: large;">Andımız</span><br />
<br />
23 Nisan 1933’te Türk siyasetçi ve doktor Reşit Galip tarafından yazıldı.<br />
<br />
1933 yılında yazılan Andımız şu şekildeydi;<br />
“Türküm, doğruyum, çalışkanım.<br />
Yasam, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak,<br />
yurdumu, budunumu özümden çok sevmektir.<br />
Ülküm, yükselmek, ileri gitmektir.<br />
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.”<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiD2XI8nXuIQAWqoutjBtcPa7Piv5nkLkPskHGFxOajuO8WoA6WH5CkjiBIkC-vJUuG98S9qWFBFp3fqczATPxrIzHVA-uteOwjnxu1Dicv5wJF7-5j9QYfOF8ojNZ0W2HsPUEVe0OMa6k/s1600/Andimiz.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="412" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiD2XI8nXuIQAWqoutjBtcPa7Piv5nkLkPskHGFxOajuO8WoA6WH5CkjiBIkC-vJUuG98S9qWFBFp3fqczATPxrIzHVA-uteOwjnxu1Dicv5wJF7-5j9QYfOF8ojNZ0W2HsPUEVe0OMa6k/s640/Andimiz.jpg" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Andımız</td></tr>
</tbody></table>
Reşit Galip öğrenciyken gönüllü olarak balkan savaşı'na ve 1. Dünya Savaşı'na katılıp Kafkasya Cephesi'nde savavştı.<br />
<br />
Milli mücadele döneminde Tavşanlı'da müdafaa-i hukuk cemiyeti başkanlığı yaptı.<br />
<br />
Atatürk’le bazı konularda çatışmalar yaşasa da 19 Eylül 1932’de Milli Eğitim Bakanı Reşit Saydam’ın yerine bakan olarak atandı. Ardından Türk Dil Kurumu’nun başkanlığını üstlendi ve üniversite reformunu başlattı<br />
<br />
Anadolu medeniyetleri Müzesi ve Milli Kütüphane’nin kuruluş çalışmalarında yer aldı.<br />
<br />
Almanya'daki nazi iktidarından kaçan yahudi bilim adamlarının Türkiye'ye gelmesi için görüşmeleri yapıp, anlaşmayı imzaladı.<br />
<div>
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEij4drv4N6d7-uXxV-HOIgwlcz2q2SBnVIgE0LBVz2UbkCcmw_lJS6xSMLobYIwF2PBznttpAQAhgAC7oyLapF4XftefKqjYTeh_VtlgdZtt6MZ7QJOu5GLRNQhsdvHnjTDhEn0y2ewJzg/s1600/resit-galip-odasi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEij4drv4N6d7-uXxV-HOIgwlcz2q2SBnVIgE0LBVz2UbkCcmw_lJS6xSMLobYIwF2PBznttpAQAhgAC7oyLapF4XftefKqjYTeh_VtlgdZtt6MZ7QJOu5GLRNQhsdvHnjTDhEn0y2ewJzg/s640/resit-galip-odasi.jpg" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Reşit Galip odası</td></tr>
</tbody></table>
<div>
<div>
13 ay bakanlık yaptıktan sonra ekim 1933'te zatürre olup, dinlenmesi tavsiye edilince bakanlıktan ayrıldı.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
1934 yılında henüz 41 yaşındayken hastalığı nedeniyle hayatını kaybeden Reşit Galip'in öldüğünde cebinde yalnızca 5 lirası vardı. </div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4188751525039872156.post-84054337428106438032018-10-03T09:34:00.000+03:002018-10-03T09:35:13.319+03:00Kamikaze Ne Demek<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgmOT5g-uDiKaeLRZDH6TFttf3UXzeuR5uuGBZn8nZ0AYOMUzWfUyyhR4lnQNVn55YgGHvvOtI4xIuDHr4da0C4GLMj0mt0418DoP6mq8vI0YccUr5Z1uTi2Rn12eux0EFAU2q9Ri5zoo0/s1600/kamikaze+ne+demek.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgmOT5g-uDiKaeLRZDH6TFttf3UXzeuR5uuGBZn8nZ0AYOMUzWfUyyhR4lnQNVn55YgGHvvOtI4xIuDHr4da0C4GLMj0mt0418DoP6mq8vI0YccUr5Z1uTi2Rn12eux0EFAU2q9Ri5zoo0/s640/kamikaze+ne+demek.jpg" width="456" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kamıkaze ne demek</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<h2>
<b><span style="font-size: small;">Kamikaze</span></b></h2>
<div>
<span style="font-size: small;">Birçoğumuz Kamikaze'nin anlamını intihar saldırısı ya da ölüm dalışı olarak biliriz fakat aslında kelimenin gerçek manası farklıdır.</span></div>
<div>
<b><span style="font-size: small;"><br /></span></b></div>
Moğolların Japonya seferleri, Yuan Hanedanı'nın imparatoru Kubilay Han tarafından Kore Yarımadası'ndaki Goryeo Krallığı'nın ele geçirilmesinden sonra Japonya'ya karşı düzenlenen 1274 seferi ve 1281 seferi olmak üzere iki askeri sefer ve savaşı kapsar.<br />
<br />
İşgal girişiminin başarısız olması tarihsel açıdan büyük önem taşır. Başarısızlık sonucunda Moğol İmparatorluğu'nun yayılmasının doğal sınırları belirlenmiş ve Japon ulusal tarihi de derinden etkilenmiştir.<br />
<br />
Japonlar adalarını başarıyla savunurlar ancak Kubilay'ın gemileri açık denizlerdeki kuvvetli dalgalara dayanıklı olmadığı için Moğol donanmasının yaklaşık yüzde 75’inin çok şiddetli fırtınada batmasının da istilanın başarısız olmasında payı büyüktür.<br />
<br />
İşgal çok sayıda esere kaynaklık eder ve Japon edebiyatında ilahi rüzgar anlamına gelen kamikaze kelimesinin ilk olarak bu dönemde kullanıldığı görülür.<br />
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4188751525039872156.post-44395947663657154852018-09-27T15:16:00.000+03:002018-09-27T15:16:28.832+03:00Gizemli Bağdat Pilleri<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjCowV14FMmISBXNvx7RaIU98vIMc1EDHml459uHezeg0CgC1Dm8bobx1n1fPRpfEhYZz_3EztAxhxPL6FZzIFACqln1iIpIunJt6k9L9gkBpibD1k2L76PjdbI-vr3VhbAx_nH8osCtzc/s1600/Ba%25C4%259Fdat+Pilleri.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="428" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjCowV14FMmISBXNvx7RaIU98vIMc1EDHml459uHezeg0CgC1Dm8bobx1n1fPRpfEhYZz_3EztAxhxPL6FZzIFACqln1iIpIunJt6k9L9gkBpibD1k2L76PjdbI-vr3VhbAx_nH8osCtzc/s640/Ba%25C4%259Fdat+Pilleri.jpg" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Bağdat Piller</td></tr>
</tbody></table>
<div class="gmail_default" style="background-color: white; color: #222222; font-family: "trebuchet ms", sans-serif; font-size: small;">
Bağdat pilleri alman arkeolog Wilhelm Konig tarafından 1938'de ırak’ın başkenti Bağdat’ın yakınlarında bulunmuştur. 2 bin yıllık olduğu düşünülen piller, bilim adamlarını şaşkına çevirmiştir. Konig, 13 santimetre boyundaki toprak bir kabin içine monte edilmiş bir bakir silindir, onun etrafındaki demir çubuk ve testinin ağzını kapatan asfalttan oluşan bu nesneyi dünyanın en eski pili olarak tanımladı.</div>
<div class="gmail_default" style="background-color: white; color: #222222; font-family: "trebuchet ms", sans-serif; font-size: small;">
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiaEhKQ1JmVFQ1MoALah_zqBcvNLAs9w_8RqKNcEKJ8gvIHdYaRnuXT9w0GpUUBc3-JYMRgvnUZM3QnDbAiAbYbZcNX61JC3fd8p5VbIeCK9ejlWzLvNOvap4oeRv9qPAd-gzPQw1gVdx4/s1600/Gizemli+piller.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="412" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiaEhKQ1JmVFQ1MoALah_zqBcvNLAs9w_8RqKNcEKJ8gvIHdYaRnuXT9w0GpUUBc3-JYMRgvnUZM3QnDbAiAbYbZcNX61JC3fd8p5VbIeCK9ejlWzLvNOvap4oeRv9qPAd-gzPQw1gVdx4/s640/Gizemli+piller.jpg" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Gizemli Piller</td></tr>
</tbody></table>
<div class="gmail_default" style="background-color: white; color: #222222; font-family: "trebuchet ms", sans-serif; font-size: small;">
</div>
<div class="gmail_default" style="background-color: white; color: #222222; font-family: "trebuchet ms", sans-serif; font-size: small;">
<br /></div>
<div class="gmail_default" style="background-color: white; color: #222222; font-family: "trebuchet ms", sans-serif; font-size: small;">
Konig, düzeneğin beraberinde bulduğu parçalara göz attığında, bir arada kullanılabilen bir sistem meydana geldiğini düşündü ve kıymetli objeleri elektroliz yoluyla kaplamak amacıyla üretilmiş olduğunu ileri sürdü.</div>
<div class="gmail_default" style="background-color: white; color: #222222; font-family: "trebuchet ms", sans-serif; font-size: small;">
<br /></div>
<div class="gmail_default" style="background-color: white;">
<span style="color: #222222; font-family: trebuchet ms, sans-serif; font-size: x-small;">İçlerine dökülen asitli sıvıyla etkileşime giren kapaktaki metal çubuk sayesinde elektrik akımı üreten pillerin neden kullanıldığı ise gizemini koruyor. Toprak kavanoz içinde bulunan bu pillerde, içerisi oyuk bir bakır silindir ve onun içerisinde demir bir çubuk bulunuyor. Bakır tüp, bir sıvı ile doldurulabiliyor. </span></div>
<div class="gmail_default" style="background-color: white;">
<span style="color: #222222; font-family: trebuchet ms, sans-serif; font-size: x-small;"><br /></span></div>
<div class="gmail_default" style="background-color: white;">
<span style="color: #222222; font-family: trebuchet ms, sans-serif; font-size: x-small;">Bu ilginç tasarım, Wilhelm Koenig’in Mezopotamya’lıların kavanozları limon ya da üzüm suyu ile doldurduğu ve bir elektrokimyasal reaksiyon oluşturduğu iddiasını ileri sürmesine neden oldu. Mısır piramitlerindeki figürlerde yer alan ve kölelerin tuttuğu, ışık yayan dev ampulleri anımsatan tuhaf cihazlara güç vermek için kullanıldığını öne sürenler de var, kendine ait bir heykel yaptıran hükumdarın, heykele dokunanların parmaklarının çarpılmasını sağlamak için bu pilleri kullandığını ve bu sayede halkına kutsal olduğunu iddia ettiğini söyleyenler de. Günümüzdeki alkali pillerin çok azı kadar güç üretebilen bu piller insanlara zarar vermiyorlardı ancak dönemin “büyücüleri” tarafından halkı etkilemek için kullanıldığı ve bu yüzden sırlarının geniş kitlelere açıklanmadığı; bu pillerin hükümdarlar ve büyücüler tarafından sır olarak saklanmış olabileceği düşünülüyor.</span></div>
<div class="gmail_default" style="background-color: white;">
<span style="color: #222222; font-family: trebuchet ms, sans-serif; font-size: x-small;"><br /></span></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhFD3NCZKj26b8R2RlAzxF6w8OiAljXZ2406JhjpNBXtDXPFWAdfXQq5dcQW2vn9cwGUbKvQ7Ikja92QEOFJshyphenhyphenrzAlz6qVCHrVFw7lodOlWNq0QeQ3Vo3DqstmIKc-nBp09UmcmZqbVFE/s1600/bagdat+pili.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhFD3NCZKj26b8R2RlAzxF6w8OiAljXZ2406JhjpNBXtDXPFWAdfXQq5dcQW2vn9cwGUbKvQ7Ikja92QEOFJshyphenhyphenrzAlz6qVCHrVFw7lodOlWNq0QeQ3Vo3DqstmIKc-nBp09UmcmZqbVFE/s640/bagdat+pili.jpg" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Bağdat Pili</td></tr>
</tbody></table>
<div class="gmail_default" style="background-color: white;">
<br /></div>
<div class="gmail_default" style="background-color: white; color: #222222; font-family: "trebuchet ms", sans-serif; font-size: small;">
Pilin yaşı ve bulunduğu bölge, Pers imparatorluğu ya da İkinci Pers İmparatorluğu dönemlerine ait olduğunu göstermekte. Her ikisinin de savaşçı kimlikleriyle ünlü oldukları ve bilimsel çabalarına dair pek fazla kayıt olmadığı düşünülürse, Bağdat Pili’nin gerçekten çok gizemli bir düzenek olduğuna hiç şüphe yok.</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4188751525039872156.post-66566167097839387472018-08-16T10:18:00.000+03:002018-08-16T10:18:06.024+03:00Fidel Castro ve 2 adet Rolex<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgIqlI66R9BDX1HsArW_35AI50xMua-xPMHMy8jRjHFMMYmr57hznMHYPc2cEUnmZnBRC_mVbxiBko3-RPnmFiJyyOvnZgtfWwxMSBe4XG6r4iu3rnRUm47zeTFQ6y0sY6KjLQ50sERXHk/s1600/Fidel+Castro+kolunda+2+adet+Rolex+saatiyle.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="422" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgIqlI66R9BDX1HsArW_35AI50xMua-xPMHMy8jRjHFMMYmr57hznMHYPc2cEUnmZnBRC_mVbxiBko3-RPnmFiJyyOvnZgtfWwxMSBe4XG6r4iu3rnRUm47zeTFQ6y0sY6KjLQ50sERXHk/s640/Fidel+Castro+kolunda+2+adet+Rolex+saatiyle.jpg" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Fidel Castro ve 2 adet Rolex</td></tr>
</tbody></table>
<br /><div>
<div>
</div>
<div>
Ağzında pürosu, kolunda 2 adet Rolex marka saatiyle Fidel Castro...</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Fotoğraf 1963 yılında Castro'nun Moskova ziyareti sırasında Kremlin Sarayı'nda çekiliyor. Castro'nun hemen karşısında oturan kişi Sovyetler Birliği kominist partisi ilk sekreteri Nikita Kruşçev.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Arka tarafta duvarda Karl Marx resmi bulunuyor. Fotoğrafın beden dili ise çok ilginç... Odada bulunan herkes Castro'nun püroyu yakmasına gülümseyerek bakıyor. Masada oturanların ellerini birleştirmiş vaziyette. Karl Marx portresinin altına ayakta duran üç kişi ise ellerini arkadan bağlamış şekilde izliyor.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Aslında bu fotoğrafın çekildiği yıllarda, bu tarz resimler sansürlenmişti. Fakat Sovyetlerin yıkımından sonra birçok fotoğraf ve belge yayınlanmaya başlandı.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Kolundaki saatlere değinecek olursak, Fidel Castro çoğunlukla 2 Rolex saat takardı. Bir tanesi GMT (Greenwich Mean Time), diğeri ise Submariner model saatiydi. Saatler; Havana, Washington ve Moskova'ya ayarlıydı.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Cengizhan KILIÇOĞLU</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4188751525039872156.post-5075255655749317422018-07-24T16:45:00.000+03:002018-07-24T18:02:16.733+03:00Ulucanlar Cezaevi Müzesi<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiX1HDS-Om2zRpRicrYBPtYEI2vIoB2eHU99X9zSrEalVVzvBLxsgnQLJubRIpd5q-qp3qessAdWABAL627VAa8VBlzZvAqWmU2CvZaBTzwil7pOx3MOokFLlnbbhW_OXAYnUqgI47aMwU/s1600/ulucanlar+cezaevi+i%25C3%25A7i+2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiX1HDS-Om2zRpRicrYBPtYEI2vIoB2eHU99X9zSrEalVVzvBLxsgnQLJubRIpd5q-qp3qessAdWABAL627VAa8VBlzZvAqWmU2CvZaBTzwil7pOx3MOokFLlnbbhW_OXAYnUqgI47aMwU/s640/ulucanlar+cezaevi+i%25C3%25A7i+2.jpg" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Ulucanlar Cezaevi İçi</td></tr>
</tbody></table>
<h2>
<span style="font-size: small;">
Ulucanlar Cezaevi</span></h2>
Ulucanlar Kapalı Cezaevi, 1925 yılında inşa edilmiştir.Tam 81 yıl faaliyet göstermiş ve bu süre zarfında birçok siyasi ve askeri mahkumun infaz ya da çile durağı olmuştur.<br />
<br />
Günümüzde müzeye çevrilen cezaevinin girişindeki “Mahkumiyete gider" tabelası sizi tedirgin eden bir etki bırakır ve yolunuza devam ettiğinizde dar koridorlarda ilerleyince buranın acı dolu geçmişi adeta insanın yüzüne çarpmaktadır<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjodAcBGIUX-3Rn-ReL7OWALp2TYwGKsYSnvSNtLvz1LuHPZEZuYj8U1_nZjnMJPG4-ctCqYcjTpxtsvfYEzPDzYVyAyuw_W5Gb1erUjRYqKOaQWdN00kpkhmBJkU9S_aWgbgblSZ8LYyU/s1600/ulucanlar+m%25C3%25BCze.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjodAcBGIUX-3Rn-ReL7OWALp2TYwGKsYSnvSNtLvz1LuHPZEZuYj8U1_nZjnMJPG4-ctCqYcjTpxtsvfYEzPDzYVyAyuw_W5Gb1erUjRYqKOaQWdN00kpkhmBJkU9S_aWgbgblSZ8LYyU/s640/ulucanlar+m%25C3%25BCze.jpg" width="480" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Ulucanlar Müze</td></tr>
</tbody></table>
<br />
İçeri girildiğinde ilk olarak mahkûmların manzarasından dolayı "Hilton" adını verdikleri iki katlı, yüksek ve dik merdivenli koğuş karşılar.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhEDhkIWC7gyZxgn4GKHe_TApSoN3Xz968jusNW5zJxW-lQWggneXbTNbvA3P2uVw8EXWSdMCisCCTERi3ebzorC7H2g_3kkl4OBKF4sN8ZUCLsfXpd-yuBlC36-70w0OClE7ADKboAHBs/s1600/ulucanlar.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhEDhkIWC7gyZxgn4GKHe_TApSoN3Xz968jusNW5zJxW-lQWggneXbTNbvA3P2uVw8EXWSdMCisCCTERi3ebzorC7H2g_3kkl4OBKF4sN8ZUCLsfXpd-yuBlC36-70w0OClE7ADKboAHBs/s640/ulucanlar.jpg" width="480" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px;">Ulucanlar Hilton</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Bu koğuşta Türkiye Cumhuriyeti Devleti başbakanlarından Bülent Ecevit'in kaldığını da belirtmeliyim. Daha sonra tecrit odalarına doğru yönümüzü çevirdiğimizde hücreler en korkunç haliyle karşımıza çıkmaktadır.<br />
<br />
Hücrelerin içinde o günleri daha iyi anlayabilmemiz için bal mumundan yapılmış heykeller ve fona eklenmiş seslendirmeler dikkatimizi çekmektedir.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj50UcvgV5RS5PsZWj9SPZFIy9CHWdHMQWssbbhZ8Vfv3-WxpKmrZ-oLBWG6A_4pR9rWU6blbZkHSIj8ug8AP2-B1uNhZ53vZqspwfyG7igDkzlliRz-IusLbxhUpvEQmGLh25nPlCYXQ0/s1600/ulucanlar+cezaevi+bal+mumu.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj50UcvgV5RS5PsZWj9SPZFIy9CHWdHMQWssbbhZ8Vfv3-WxpKmrZ-oLBWG6A_4pR9rWU6blbZkHSIj8ug8AP2-B1uNhZ53vZqspwfyG7igDkzlliRz-IusLbxhUpvEQmGLh25nPlCYXQ0/s640/ulucanlar+cezaevi+bal+mumu.jpg" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">ulucanlar cezaevi bal mumu</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<span style="color: #222222; font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: xx-small;"><span style="background-color: white;"><br /></span></span>
Tecrit odalarının bulunduğu koridorun sonunda havalandırma için çıkılan; ama aslında çıktığınızda nefesinizin daraldığı bir geçite ayak basarsınız... Okurken içinizin sıkıldığı bu tarihi cezaevinin meydanında bulunan Ulu Kavak ağacının önünde kurulan dar ağacında, tam on sekiz can infaz edilmiştir.<br />
<br />
<span style="color: #222222; font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: x-small;"><span style="background-color: white;"><br /></span></span>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj_bQH6U5ay2c-9JqmkjEDJ2ayf3w2eeQw_hx6Kre92pQRfab7Kh7UEOcFz0y2yBJ9iare_cF6t8SqsPMjy_xAd5wyphkh-x5FlnvNyQYU-9uLzFKlZQI4Esx4_rj1-6gPO40_-GLP3c_c/s1600/ulucanlar+idam+cezasi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj_bQH6U5ay2c-9JqmkjEDJ2ayf3w2eeQw_hx6Kre92pQRfab7Kh7UEOcFz0y2yBJ9iare_cF6t8SqsPMjy_xAd5wyphkh-x5FlnvNyQYU-9uLzFKlZQI4Esx4_rj1-6gPO40_-GLP3c_c/s640/ulucanlar+idam+cezasi.jpg" width="588" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Ulucanlar Cezaevi Dar ağacı</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
Bu sebepten burada yaşanmış olayları okuyarak değil, gidip gezerek, duvarlarlarına dokunarak, hücre parmaklıklarına hissederek tutunmanızı tavsiye ederiz.<br />
<span style="color: #222222; font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: x-small;"><span style="background-color: white;"><br /></span></span>
<span style="color: #222222; font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: x-small;"><span style="background-color: white;"><br /></span></span>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgegIHqotd-XgPP1KHkn-Y0YfYH84iNnL1z1j9VEsb_EKh6R6Iy61U_fQdSJf0733194Ao1VPOBcvwTgQt4cBcbjj1kjZSup5MfKKL9yZjAd0rHyNPVfn5rHVgT5MHLf3iQgWq87SUI2u0/s1600/ulucanlar+cezaevi+dar+a%25C4%259Fac%25C4%25B1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgegIHqotd-XgPP1KHkn-Y0YfYH84iNnL1z1j9VEsb_EKh6R6Iy61U_fQdSJf0733194Ao1VPOBcvwTgQt4cBcbjj1kjZSup5MfKKL9yZjAd0rHyNPVfn5rHVgT5MHLf3iQgWq87SUI2u0/s640/ulucanlar+cezaevi+dar+a%25C4%259Fac%25C4%25B1.jpg" width="480" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Ulucanlar Dar Ağacı</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
İnfazı gerçekleştirilen bazı isimleri zikredecek olursak askeri infazda;1962-1963 tarihlerinde Darbe girişiminde bulunan Albay Talat Aydemir, siyasi olarak; Mustafa Pehlivanoğlu, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan gibi 1980'lerin siyasi olaylarına adları karışmış herkesin bildiği isimleri hatırlayabiliriz.<br />
<br />
<b>Ulucanlar Cezaevinde Gerçekleşen İdamlar</b><br />
<br />
<ol>
<li>İskilipli Mehmet Atıf Hoca - 3 Şubat 1926</li>
<li>Babaeski Müftüsü Ali Rıza Hoca - 3 Şubat 1926</li>
<li>Maliye Nazırı Cavit Bey - 26 Ağustos 1926</li>
<li>Dr. Nazım Bey - 26 Ağustos 1926</li>
<li>Milletvekili Hilmi Bey - 26 Ağustos 1926</li>
<li>Nail Bey - 26 Ağustos 1926</li>
<li>Abdulkadir Bey(Eski Ankara Valisi) - 1 Eylül 1926</li>
<li>Süvari Fethi Gürcan - 27 Haziran 1964</li>
<li>Albay Talat Aydemir - 5 Temmuz 1964</li>
<li>Deniz Gezmiş - 6 Mayıs 1972</li>
<li>Yusuf Aslan - 6 Mayıs 1972</li>
<li>Hüseyin İnan - 6 Mayıs 1972</li>
<li>Necdet Adalı - 8 Ekim 1980</li>
<li>Mustafa Pehlivanoğlu - 8 Ekim 1980</li>
<li>Erdal Eren - 13 Aralık 1980</li>
<li>Fikri Arıkan - 27 Mart 1982</li>
<li>Ednan Kavaklı ( Adli Suçlu) - 13 Haziran 1982</li>
<li>Ali Bülent Orkan - 13 Ağustos 1982</li>
</ol>
<br />
<span style="color: #222222; font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: x-small;"><span style="background-color: white;"><br /></span></span>
<span style="color: #222222; font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: x-small;"><span style="background-color: white;"><br /></span></span>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjMYg5GFzK8kop5S7RnYs9G6EgrWqHWw6SaaVba2nEwu02Gc_yaxz2HmlL2RXYJbDuNzq5xAcDREwLE0yt2PLdKGIqEIiuPh3hgb_H8ZzGF04bVRMP9PFPha4Qp9IjccA7fUL7rBJ_Aodo/s1600/ulucanlar+gerceklesen+infazlar.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjMYg5GFzK8kop5S7RnYs9G6EgrWqHWw6SaaVba2nEwu02Gc_yaxz2HmlL2RXYJbDuNzq5xAcDREwLE0yt2PLdKGIqEIiuPh3hgb_H8ZzGF04bVRMP9PFPha4Qp9IjccA7fUL7rBJ_Aodo/s640/ulucanlar+gerceklesen+infazlar.jpg" width="480" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Ulucanlar Ceza Evi Gerçekleşen İdamlar</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<span style="color: #222222; font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: x-small;"><span style="background-color: white;"><br /></span></span>
Şair, sinemacı, politikacı her kesimden insanın durağı olan Ulucanlar; Muhsin Yazıcıoğlu, Yılmaz Güney, Necip Fazıl Kısakürek ve Nazım Hikmet gibi Türk edebiyat ve siyasi hayatında isimlerini sıkça duyduğumuz isimleri yâd edebiliriz.<br />
<br />
Ulucanlar cezaevinden diğer görüntüler ;<br />
<br />
<br />
<span style="color: #222222; font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: x-small;"><span style="background-color: white;"><br /></span></span>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjRXB7RHPIQiETvdQra3HeuqD7jhiIqqbkZm8qZTn7Bo1BW02Ml-2YXQxiwQeL1KeYkIkkUxKiFYqfBAeAX2YP_ApstMX6uVwrhO8X2zBz3Nto8Zv5lbtixzH6hnJ0pO9Y6ZdKMn_4qf0E/s1600/ta%25C5%259F+ta%25C5%259F%25C4%25B1+ama+laf+ta%25C5%259F%25C4%25B1ma+ulucanlar.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjRXB7RHPIQiETvdQra3HeuqD7jhiIqqbkZm8qZTn7Bo1BW02Ml-2YXQxiwQeL1KeYkIkkUxKiFYqfBAeAX2YP_ApstMX6uVwrhO8X2zBz3Nto8Zv5lbtixzH6hnJ0pO9Y6ZdKMn_4qf0E/s640/ta%25C5%259F+ta%25C5%259F%25C4%25B1+ama+laf+ta%25C5%259F%25C4%25B1ma+ulucanlar.jpg" width="480" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Taş Taşı Ama Laf Taşıma</td></tr>
</tbody></table>
<span style="color: #222222; font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: x-small;"><span style="background-color: white;"></span></span>Mahkumlardan yakalanan zulalar;<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhGTcl4IlQzwE-BHm7PTXoKYvj_rS7pqIFvLBQE8QUahS5LVlLNJhyphenhyphenCg4mkaHTkT7I9NE3R4UnPRWA0qrU8CHqG6N2e1OMfTJgYP14-mtWYWM2KUshguy7sapmYh7IRGa025XrmCsp6RDo/s1600/ulucanlar+mahkum+zulalar%25C4%25B1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhGTcl4IlQzwE-BHm7PTXoKYvj_rS7pqIFvLBQE8QUahS5LVlLNJhyphenhyphenCg4mkaHTkT7I9NE3R4UnPRWA0qrU8CHqG6N2e1OMfTJgYP14-mtWYWM2KUshguy7sapmYh7IRGa025XrmCsp6RDo/s640/ulucanlar+mahkum+zulalar%25C4%25B1.jpg" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">mahkum zulaları</td></tr>
</tbody></table>
1950 yılında bir çocuğun babasına yazmış olduğu bir mektup;<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgcPvny7lh10FSRSEI2phdpN4HMD7xSm9gYiop8AIdHHjhdTOO1nd7u8IqSdeUGWPIlroqgCW6jzRm92KXEvupoCMcwaKnK3rmJUeGtaFXFJzfaa6M8HSZJN_CmGIC1ozMmm2mZYVyf3n4/s1600/Ulucanlar+babaya+yazilmis+mektup.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgcPvny7lh10FSRSEI2phdpN4HMD7xSm9gYiop8AIdHHjhdTOO1nd7u8IqSdeUGWPIlroqgCW6jzRm92KXEvupoCMcwaKnK3rmJUeGtaFXFJzfaa6M8HSZJN_CmGIC1ozMmm2mZYVyf3n4/s640/Ulucanlar+babaya+yazilmis+mektup.jpg" width="480" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Ulucanlar babaya yazilmis mektup</td></tr>
</tbody></table>
Fakir Baykurt'a air eşyalar<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhOUisbL43H4MDeq_QEtSIZfJxrbOfmZ2itIQxIXVCm7DlbRdao5_E8mdFUBuTVypCdBRXWWRcljeEV_-QNgmKa0OZ7d145ZMV6RL6zefBFVNYoicJWVQElycTgzslENxZbjD_YF6Kj-fU/s1600/ulucanlar+fakir+baykurt.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhOUisbL43H4MDeq_QEtSIZfJxrbOfmZ2itIQxIXVCm7DlbRdao5_E8mdFUBuTVypCdBRXWWRcljeEV_-QNgmKa0OZ7d145ZMV6RL6zefBFVNYoicJWVQElycTgzslENxZbjD_YF6Kj-fU/s640/ulucanlar+fakir+baykurt.jpg" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Fakir Baykurt eşyaları</td></tr>
</tbody></table>
<span style="font-size: large;">Hürriyetini Kaybettin Onurunu Kaybetme!</span><br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhWzVut-ayd3bWSGaiqmwTlM49JEebDbTZ85YHoMLZjmDRZzNSu8MUpll-d3JZe7qAwDu-XFNY9mVAM1YxKzkcy925i_mGcNr6pm4gLyXIKViNe2i6vkv6tTGX6HlFBys73pmOxT8z1kDY/s1600/h%25C3%25BCrriyetini+kaybettin+onurunu+kaybetme+ulucanlar.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhWzVut-ayd3bWSGaiqmwTlM49JEebDbTZ85YHoMLZjmDRZzNSu8MUpll-d3JZe7qAwDu-XFNY9mVAM1YxKzkcy925i_mGcNr6pm4gLyXIKViNe2i6vkv6tTGX6HlFBys73pmOxT8z1kDY/s640/h%25C3%25BCrriyetini+kaybettin+onurunu+kaybetme+ulucanlar.jpg" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Hürriyetini kaybettin onurunu kaybetme</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<span style="color: #222222; font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: x-small;"><span style="background-color: white;"></span></span><span style="color: #222222; font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: xx-small;"><span style="background-color: white;"><span style="font-size: x-small;"> </span><span style="font-size: large;"><i>Yazar : Esra Tunçer</i></span></span></span><span style="font-size: large;">
</span><span style="color: #222222; font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: x-small;"><span style="background-color: white;"><br /></span></span><br />
<span style="font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-size: large;"><br /></span>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4188751525039872156.post-35065418486851256742018-06-22T09:25:00.000+03:002018-12-04T14:07:41.880+03:002. Nikola Çocukları - Anastasia<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgCV9-5NiUQy9taNnrumGn05APGlC9UHLpcr1fNr9ssTQxAHfFBrj-i6TFOyv4b_xmBXrmp056XWtDgUTiAiujfLU1Fa-DeBwf88Hd0cPA7ip_sQtkLlmF0tc_-X_mytiqXAUi3PJml3TQ/s1600/Anastasia.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgCV9-5NiUQy9taNnrumGn05APGlC9UHLpcr1fNr9ssTQxAHfFBrj-i6TFOyv4b_xmBXrmp056XWtDgUTiAiujfLU1Fa-DeBwf88Hd0cPA7ip_sQtkLlmF0tc_-X_mytiqXAUi3PJml3TQ/s640/Anastasia.jpg" width="362" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Anastasia</td></tr>
</tbody></table>
Doğduğunda tahta geçecek bir erkek varis olmadığı için ailesinin üzüldüğü, Son Rus Çar'ı 2. Nikolay'ın en küçük kızı Anastasia.<br />
<script async src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<ins class="adsbygoogle"
style="display:block; text-align:center;"
data-ad-layout="in-article"
data-ad-format="fluid"
data-ad-client="ca-pub-7455998460939451"
data-ad-slot="6523007175"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
<br />
Kendisinden büyük üç ablası olduğu için, Anastasia'nın da kız olması Romanov ailesinde üzüntü ile karşılanmıştı.<br />
<br />
Ailenin 5. çocukları her ne kadar erkek doğsada, bolşevik ihtilalinde hepsi infaz edilmiştir.<br />
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4188751525039872156.post-48607766646040436112018-06-13T16:00:00.000+03:002018-12-04T14:13:07.267+03:00Kraliçe Victoria ve Akraba Krallar<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgL23aCHS8CWyHPix-sB2WZBqYpIvHwYAfyMH1idRasawgHWObJDI9OJoaAi41CcPVAmgXDMBTdrV7Z93sRNAz26HNAxp5d4Oi9_1iSh7WYQiTW8tyXBU5NzSqh6CW3bgBk1Qonzgpmy-o/s1600/Kralice-victoria-ve-ailesi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="450" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgL23aCHS8CWyHPix-sB2WZBqYpIvHwYAfyMH1idRasawgHWObJDI9OJoaAi41CcPVAmgXDMBTdrV7Z93sRNAz26HNAxp5d4Oi9_1iSh7WYQiTW8tyXBU5NzSqh6CW3bgBk1Qonzgpmy-o/s640/Kralice-victoria-ve-ailesi.jpg" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kraliçe Victoria ve Aiesi</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Daha önce <a href="https://www.tarihduragi.com/2017/09/akraba-krallar-ve-dunya-savasi.html" rel="nofollow" target="_blank">Akraba Krallar</a> yazımızda Avrupa'da akraba olan kralları, Avrupa'nın Amcası lakaplı 7. Edward üzerinden anlatmıştık. Bu yazımızda İngiltere, Almanya ve Rus İmparatorlarının nasıl akraba olduklarını daha kısa bir şekilde anlatmaya çalışacağız.<br />
<br />
<script async src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<ins class="adsbygoogle"
style="display:block; text-align:center;"
data-ad-layout="in-article"
data-ad-format="fluid"
data-ad-client="ca-pub-7455998460939451"
data-ad-slot="6523007175"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
<br />
Fotoğrafta görüldüğü üzere Kraliçe Victoria ailesiyle beraber 1894 yılında poz veriyor. Fotoğrafta Alman Kaiser'i <a href="https://www.tarihduragi.com/2018/02/ii-wilhelm-hayati.html" rel="nofollow" target="_blank">2. Wilhelm</a>, Son Rus İmparatoru <a href="https://www.tarihduragi.com/2017/03/tsar-nicholas-ii-and-his-children-1916.html" rel="nofollow" target="_blank">2. Nikolay </a>ve eşi Çariçe Alexandra da bulunuyor.<br />
<br />
Dönemin Avrupasında Kraliçe Victoria, "Avrupa'nın Babaannesi" olarak anılır. Kendisinin Avrupa'da hüküm süren monarşik hanedanlıkların neredeyse birçoğu ile akrabalık bağı vardır.<br />
<br />
Victoria, hükümdarlığının 3. yılında Alman Prensi ve aynı zamanda kuzeni olan Prens Albert ile evleniyor. Bu evlilikten tam 9 çocukları oluyor ve bu çocukların 8'i diğer Avrupa hanedanları ile evleniyor.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi_aAHLRZVMy5Ez7AIiUDBKi_hvLmCVbh56oIyYbn5b0h8gp1b0E_IMkgjRePkRRsY4TK0Z2W7O2wHnkzDErFOBISD2o0699ndQJfUIPh1zUkvETO22yXDbQXquWc76rCNhyphenhyphenEA590ExcQw/s1600/Kralice+victoria%252C+o%25C4%259Flu+Edward+ve+Rus+%25C3%2587ar%25C4%25B1+nicholas+ve+ailesi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi_aAHLRZVMy5Ez7AIiUDBKi_hvLmCVbh56oIyYbn5b0h8gp1b0E_IMkgjRePkRRsY4TK0Z2W7O2wHnkzDErFOBISD2o0699ndQJfUIPh1zUkvETO22yXDbQXquWc76rCNhyphenhyphenEA590ExcQw/s640/Kralice+victoria%252C+o%25C4%259Flu+Edward+ve+Rus+%25C3%2587ar%25C4%25B1+nicholas+ve+ailesi.jpg" width="486" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kralice victoria, oğlu Edward ve Rus Çarı nicholas ve ailesi.</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Özellikle İngiliz, Alman ve Rus İmparatorlarının nasıl akraba olduklarına kısaca değinelim:<br />
<br />
Kraliçe'nin en büyük kızının ismi de kendi gibi Victoria'dır. Kızı Victoria, Alman İmparatoru 3. Frederick ile evlenmiş ve çocukları Kaiser 2. Wilhelm tahta oturmuştur.<br />
<br />
Kraliçe'nin büyük oğlu 7. Edward, Danimarka Prensesi Alexandra ile evlenmiş ve çocukları 5. George tahta oturmuştur.<br />
<br />
Rus Çar'ı 3. Alexander, Danimarka Prensesi Dagma ile evlenmiş ve çocukları 2. Nikolay tahta oturmuştur.<br />
<br />
5. George'un annesi Alexandra ve Rus Çar'ı 2. Nikolay'ın annesi Dagma kardeş olduğu için Rus İmparatoru ve Britanya kralı arasında akrabalık bağı oluşmuştur.<br />
<br />
Bu hanedan evlilikleri neticesinde İngiliz, Alman ve Rus imparatorları birbirlerinin kuzenleri olmuşlardır.<br />
<br />
<span style="color: #797979; font-family: "pt serif" , "georgia" , serif; font-size: 14px;"> ( Yazar : Cengizhan KILIÇOĞLU )</span><br />
<br style="color: #797979; font-family: "PT Serif", Georgia, serif; font-size: 14px;" />
<br style="color: #797979; font-family: "PT Serif", Georgia, serif; font-size: 14px;" />
<span style="color: #797979; font-family: "pt serif" , "georgia" , serif; font-size: 14px;">( Link verilmeden yazının paylaşımı yasaktır. )</span><br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4188751525039872156.post-27508690333402280292018-04-25T11:11:00.000+03:002018-04-25T11:11:22.637+03:00A Soviet School Book for Learning English.<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh6kzFHh01K8sOaZqjL7PDK-uIwZBTfLizq3a3uvAtINnbr_ovyIFqkZ5SAe817xWIc3cMeFebuMdKBrkLaY009gMdsgUOhsPjESpyeJEChTdiyLoedZ0Mik-p_vUE7r1D77xuy2jNAGCg/s1600/A+Soviet+school+book+for+learning+English..jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh6kzFHh01K8sOaZqjL7PDK-uIwZBTfLizq3a3uvAtINnbr_ovyIFqkZ5SAe817xWIc3cMeFebuMdKBrkLaY009gMdsgUOhsPjESpyeJEChTdiyLoedZ0Mik-p_vUE7r1D77xuy2jNAGCg/s640/A+Soviet+school+book+for+learning+English..jpg" width="484" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">A Soviet school book for learning English.</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
<b>Lesson 31.</b><br />
<br />
WE LOVE OUR MOTHER COUNTRY<br />
<br />
We are Soviet children. We live in the Soviet Union. The Soviet Union is a great country.<br />
<br />
The Soviet Union is our Mother country.<br />
<br />
We love our Great Mother country.<br />
<br />
We love our Great Leader Comrade Stalin!<br />
<br />
Long live the Soviet Union!<br />
Long live Great Leader Comrade Stalin!<br />
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4188751525039872156.post-340991913563415642018-04-03T18:31:00.000+03:002018-04-03T18:31:10.831+03:00II. Elizabeth Hayatı<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhLjKfaT9QXY9Z8c609DAxo-7vn0klpTjdKrh9JgO2Dj-zPnMRa7Up7OvVvjX_vF4BGgQ_XoqFlaXOav36IjpV0O7gZ77B279yKoOT7Jvchr7JXicEPgaKine7ZIV72H3t9GJVAIOn5nt0/s1600/Elizabeth+%25C4%25B0ngiliz+Yap%25C4%25B1m%25C4%25B1+silah+ile+ate%25C5%259F+ediyor+1993.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhLjKfaT9QXY9Z8c609DAxo-7vn0klpTjdKrh9JgO2Dj-zPnMRa7Up7OvVvjX_vF4BGgQ_XoqFlaXOav36IjpV0O7gZ77B279yKoOT7Jvchr7JXicEPgaKine7ZIV72H3t9GJVAIOn5nt0/s640/Elizabeth+%25C4%25B0ngiliz+Yap%25C4%25B1m%25C4%25B1+silah+ile+ate%25C5%259F+ediyor+1993.jpg" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Elizabeth İngiliz Yapımı silah ile ateş ediyor 1993</td></tr>
</tbody></table>
<b><span style="font-size: large;">II. Elizabeth Hayatı</span></b><br />
<b><span style="font-size: large;"><br /></span></b>
II. Elizabeth , İngiliz Milletler Topluluğu üyesi elli üç ülkeden on altısının kraliçesi. Aynı zamanda Topluluk Başkanı ve İngiltere Kilisesi Yüksek Valisi'dir.<br />
<br />
6 Şubat 1952'de tahta çıktığında Topluluk Başkanı ve yedi ülkenin (Birleşik Krallık, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, Güney Afrika, Pakistan ve Seylan) kraliçesi oldu. Bir sonraki yıl gerçekleşen taç giyme töreninin televizyonda gösterilmesiyle bir ilk gerçekleştirildi. 1956'dan 1992'ye kadar bölgelerin bağımsızlık kazanması ve bazı krallıkların cumhuriyet olmasıyla krallıkların sayısı değişti. Günümüzde, yukarıda sayılan ülkelerin ilk dördüne ek olarak Jamaika, Barbados, Bahamalar, Grenada, Papua Yeni Gine, Solomon Adaları, Tuvalu, Saint Lucia, Saint Vincent ve Grenadinler, Belize, Antigua ve Barbuda ile Saint Kitts ve Nevis'in kraliçesidir. Dünyanın hâlen hüküm süren en yaşlı ve Britanya'nın en uzun ömürlü hükümdarıdır. 9 Eylül 2015'te dedesinin babaannesi Kraliçe Victoria'nın saltanatını geride bırakarak Britanya'nın en uzun süre tahtta kalan hükümdarı ve tarihte en uzun süre hüküm süren kraliçe oldu.<br />
<br />
<br />
Elizabeth, daha sonra Kral VI. George ve Kraliçe Elizabeth olacak olan York Dükü ve Düşesi'nin büyük kızı olarak Londra'da doğdu ve evde özel eğitim gördü. Babası, ağabeyi VIII. Edward'ın tahttan çekilmesiyle 1936'da kral oldu ve kendisi o tarihten itibaren olası vâris konumuna geldi. II. Dünya Savaşı sırasında orduda görev almaya başladı. 1947'de Edinburgh Dükü Philip ile evlendi ve Charles, Anne, Andrew ve Edward adlarını verdikleri dört çocukları oldu. ( Kaynak : Wikipedia )<br />
<b><span style="font-size: large;"><br /></span></b>
<b><span style="font-size: large;"><br /></span></b>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4188751525039872156.post-42019363556531130682018-03-15T16:03:00.000+03:002018-03-15T16:03:29.783+03:00Şair-i Azam Abdulhak Hamit Tarhan<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgMncY7b5L4vypfY0UosBRqV5u7quBtr4k7kZFLFrSDRmVt_gTr8whfL2Ne2nfYYRThPF0Yb_JnB-RbZgGfFv5YT0XEveC-7U7U_6SCxy5mc-Nr7odOpaxmWZFvhph9xNUcY3qmxhjj7nM/s1600/abdulhak-hamit-tarhan-sairi-azam.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgMncY7b5L4vypfY0UosBRqV5u7quBtr4k7kZFLFrSDRmVt_gTr8whfL2Ne2nfYYRThPF0Yb_JnB-RbZgGfFv5YT0XEveC-7U7U_6SCxy5mc-Nr7odOpaxmWZFvhph9xNUcY3qmxhjj7nM/s640/abdulhak-hamit-tarhan-sairi-azam.jpg" width="632" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Şair-i Azam Abdulhak Hamit Tarhan</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<h2>
<b>Abdülhak Hamit Tarhan Hayatı</b></h2>
<br />
Abdülhak Hamit Tarhan, Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde ve Cumhuriyet Türkiye'sinin ilk yıllarında eserler vermiş, modern edebiyatın doğuşunda etkin bir isimdir.<br />
<br />
Köklü ve eski bir ulema ailesinin ferdi olarak dünyaya gelmiş, hayatının her döneminde yüksek mevkilerde bulunmuş, dünyanın birçok yerini görme fırsatı yakalamış, çağının büyük ve güçlü bir sanatçısı sayılmıştır. Tanzimatı, Birinci ve İkinci Meşrutiyetleri ve Cumhuriyeti gören; bu devirlerdeki Tanzimat, Edebiyat-ı Cedide, Milli Edebiyat ve Cumhuriyet devri edebiyatlarını yakından tanıyan sanatçı Türk edebiyatında Şair'i Azam (Büyük Şair) sıfatı ile anılır.<br />
<br />
1881'de Poti şehbenderliğine (konsolosluğuna) atanan ama beğenmeyen Hamid, birkaç ay sonra Yunanistan’ın Golos şehrine atandı, burada karısı Fatma Hanım ile beraber üç yıl kaldı. 1883’te Bombay konsolosluğuna atandı. Hasta olan karısına havasının yarayacağını düşünerek bu görevi kabul etti. 3 yıl kaldığı Bombay’da doğanın güzellikleri coşkun şiirler için ilham verdi. Ancak Fatma Hanım’ın durumu iyileşmeyip verem teşhisi konulunca ailesi ile İstanbul’a doğru dönüş yoluna çıktı. Fatma Hanım, İstanbul’a varamadan Beyrut’ta vali olan Nasuhi Bey’in konağında hayatını kaybetti (1885). Şair, Beyrut’ta kaldığı kırk gün boyunca her gün Fatma Hanım’ın mezarını ziyaret etti ve ünlü şiiri “Makber 'i” yazdı. Makber’in yayımlanması ile ünü birden arttı, imparatorluk sınırlarına çıktı. O güne kadar düzyazı alanındaki eserleriyle tanına Hamit, eşinin ölümünden sonra şairliği ile anılır oldu.<br />
<br />
İstanbul'a döndüğünde kendisini edebiyata verdi; karısıyla ilgili “Ölü”, “Bunlar O'dur”, “Hacle” eserlerini yayımladı ve Hindistan izlenimlerini kaleme aldı.<br />
<h4>
<span style="font-size: small;">Abdülhak Hamit Tarhan Evlilikleri</span></h4>
Eşine olan aşkından Makber'i yazan Abdülhak Hamit Tarhan, eşi vefat ettikten sonra birçok evlilik yapmıştır.<br />
<br />
1890’da Nelly Clower adlı İngiliz bir hanımla evlendi.<br />
Nelly 1911 yılında vefat edince aynı yıl Cemile hanım ile evlendi. Evlilikleri uzun sürmedi.<br />
1912 yılında Belçikalı Lucienne ile evlendi. 1920 yılında ayrıldılar.<br />
<br />
I. Dünya Savaşı sonunda Viyana’ya gitti. Burada sıkıntılı, parasız günler geçirdi. Türkiye’de geniş yankılara yol açan “Şair-i Azam” adlı şiirini Tanin Gazetesi’nde yayımladı.<br />
<br />
İtalyan bir kont ile evli olan eski eşi Lucienne ile yazışmayı sürdürdü. 1927 yılında Lucienne, eşini ve kontes ünvanını terk edip kendisine döndü.<br />
<br />
Son eşi Lucienne hanım vasıtası ile dönemin reklamlarına konu olmuştur.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi4S6RtU0qsW_47Hwao_2i8HLSBeZwt4tVvqT-UjvdTk1AwGdAIUDt-qBlUD1c6ic74VobDWmsC5i8za6Jqa8EjnL-VpMJsn5ofhHwv_Ct0-YWq2UDlGCwIX2YtR4zI46NXaMSyCgLR6pk/s1600/biox-lucienne-reklam.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi4S6RtU0qsW_47Hwao_2i8HLSBeZwt4tVvqT-UjvdTk1AwGdAIUDt-qBlUD1c6ic74VobDWmsC5i8za6Jqa8EjnL-VpMJsn5ofhHwv_Ct0-YWq2UDlGCwIX2YtR4zI46NXaMSyCgLR6pk/s640/biox-lucienne-reklam.jpg" width="384" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Abdülhak Hamit Lucienne reklam</td></tr>
</tbody></table>
<br />
"biox gayet iyi bir dişmacunu olduğundan memnuniyetle istimal olunur.<br />
<br />
Yazdığı Zeynep ve Finten adlı piyes hükumetçe tepki gördü. Hamit’in rütbesi alındı ve görevinden azledildi. Hamit, bir daha eser yazmamak üzerine söz verince maaşı arttırıldı, rütbesi geri verildi ve Londra’daki görevine geri gönderildi<br />
<br />
Milliyet gazetesi'nin 16 mart 1933 tarihli nüshasında başlayan "dil anketi"ne verdiği yanıtlarda, aşağıdaki türkçe karşılıkları teklif etmiştir:<br />
<br />
baht karşılığı olarak: alınyazısı<br />
cali karşılığı olarak: yapmacık<br />
camit karşılığı olarak: donuk<br />
canib karşılığı olarak: yan<br />
cahil karşılığı olarak: bilgisiz<br />
çehre karşılığı olarak: yüz<br />
çemen karşılığı olarak: çayır<br />
dağdağa karşılığı olarak: gürültü<br />
dehşet karşılığı olarak: ürküntü<br />
(türk dili, s.: 693, eylül 2009, s. 387)<br />
<br />
Kurtuluş Savaşı yıllarında Viyana’da yoksul bir yaşam sürmekteydi. Zafer kazanıldıktan sonra İstanbul’a döndü ve ona TBMM tarafından “Vatana hizmetleri” dolayısıyla maaş bağlandı; ayrıca İstanbul’da bir daire verildi.<br />
<br />
12 Nisan 1937'de Maçka Palas'ta hayatını kaybetti. Ulusal cenaze töreniyle Zincirlikuyu Asri Mezarlığı'na gömüldü. Bu yeni mezarlığa gömülen ilk kişi o oldu.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4188751525039872156.post-90349520443602617572018-03-10T10:20:00.000+03:002018-03-10T10:20:51.046+03:00Winston Churchill Hayatı<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhByvUbYQrKlI1x22fhsZwbRGkgSiVrrNZ7vBaaQA5Ztb-lM5n06Po1Fyydfvjq6qST1d1SL6uloOPAEfkmoMm8D2mKDwRX452lPGtfHKcAkdwQuHUjCPdHpq0K1MIkSnNlD9x6Qm_jfEU/s1600/Winston+Churchill+Hayat%25C4%25B1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhByvUbYQrKlI1x22fhsZwbRGkgSiVrrNZ7vBaaQA5Ztb-lM5n06Po1Fyydfvjq6qST1d1SL6uloOPAEfkmoMm8D2mKDwRX452lPGtfHKcAkdwQuHUjCPdHpq0K1MIkSnNlD9x6Qm_jfEU/s640/Winston+Churchill+Hayat%25C4%25B1.jpg" width="498" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Winston Churchill Hayatı</td></tr>
</tbody></table>
<span style="background-color: white; border: 0px; font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, "Segoe UI", Roboto, Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 14px; font-stretch: inherit; font-variant-east-asian: inherit; font-variant-numeric: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">Öldükten sonra cennetteki ilk bir milyon yılımı resim yaparak geçireceğim diyen Churchill iyi bir ressamdır. Kendisi gibi ressam olan Hitler ile 2. Dünya Savaşı'nda karşı karşıya gelmiş ve kazanmıştır.</span><br style="background-color: white; font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, "Segoe UI", Roboto, Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 14px;" /><br style="background-color: white; font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, "Segoe UI", Roboto, Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 14px;" /><span style="background-color: white; border: 0px; font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, "Segoe UI", Roboto, Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 14px; font-stretch: inherit; font-variant-east-asian: inherit; font-variant-numeric: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">Churchill 30 Kasım 1874'te dünyaya geldi. 1895'te Kraliyet Harp Okulunu bitirdi ve orduya girdi. Boer Savaşı'nda esir düştü ve kaçarak milli kahraman haline geldi. </span><br />
<br style="background-color: white; font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, "Segoe UI", Roboto, Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 14px;" /><span style="background-color: white; border: 0px; font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, "Segoe UI", Roboto, Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 14px; font-stretch: inherit; font-variant-east-asian: inherit; font-variant-numeric: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">1904'te Liberal Parti'ye girdi. 1911'de Bahriye Nazırı oldu. Başarılı siyasi kariyeri 1915 Gelibolu yenilgisinden sonra düşüşe geçti. Bu başarısızlığın mimarı olarak nitelendirilen Churchill, Britanya halkı karşında çok zor bir durumda kaldı ve muhaliflerinin de zorlamasıyla görevinden ayrıldı. </span><br />
<span style="background-color: white; border: 0px; font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, "Segoe UI", Roboto, Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 14px; font-stretch: inherit; font-variant-east-asian: inherit; font-variant-numeric: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><br /></span>
<span style="background-color: white; border: 0px; font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, "Segoe UI", Roboto, Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 14px; font-stretch: inherit; font-variant-east-asian: inherit; font-variant-numeric: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">2. Dünya Savaşı'nda izlediği savaş politikası ve Roosevelt ile kurduğu iyi ilişkiler onu Britanya tarihinin en önemli devlet adamları arasına soktu. Savaşın başından itibaren stratejik önemi olan Türkiye'yi savaşa sokmaya çalıştı.</span><br style="background-color: white; font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, "Segoe UI", Roboto, Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 14px;" /><br style="background-color: white; font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, "Segoe UI", Roboto, Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 14px;" /><span style="background-color: white; border: 0px; font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, "Segoe UI", Roboto, Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 14px; font-stretch: inherit; font-variant-east-asian: inherit; font-variant-numeric: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">1951 seçimlerinde tekrar iktidara geldi. 1955'te görevlerini yeğeni Clarissa Churchill'in eşi olan Anthony Eden'e bırakarak siyasetten çekildi.</span><br style="background-color: white; font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, "Segoe UI", Roboto, Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 14px;" /><br style="background-color: white; font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, "Segoe UI", Roboto, Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 14px;" /><span style="background-color: white; border: 0px; font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, "Segoe UI", Roboto, Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 14px; font-stretch: inherit; font-variant-east-asian: inherit; font-variant-numeric: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">Son yıllarını daha çok yazarak ve resim yaparak geçirdi. 1953 yılında Nobel Edebiyat Ödülünü kazandı. 1963’te Amerikan Devleti, kendisine onursal vatandaşlık verdi. 1965 yılında, 91 yaşında inmeden öldü. </span><br style="background-color: white; font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, "Segoe UI", Roboto, Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 14px;" /><span style="background-color: white; border: 0px; font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, "Segoe UI", Roboto, Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 14px; font-stretch: inherit; font-variant-east-asian: inherit; font-variant-numeric: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><br /></span><br />
<span style="background-color: white; border: 0px; font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, "Segoe UI", Roboto, Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 14px; font-stretch: inherit; font-variant-east-asian: inherit; font-variant-numeric: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">Nobel ödülünü 2. Dünya Savaşı'nı anlattığı eseri sayesinde kazandı. Peki Churchill hangi dalda Nobel ödülünü kazandı? Edebiyat... Peki kendisi bir edebiyatçı mıydı? Hayır! Yani Tolstoy, Mark Twain vs. gibi yazarlara verilmeyen ödül, Churchill'e verilmişti. Ödülün verilme sebebi ise daha komik: "Tarihi ve biyografik açıklamalarındaki ustalık ve insani değerleri savunmasındaki parlaklık."</span>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4188751525039872156.post-32543246615403454822018-03-06T21:56:00.000+03:002018-03-06T21:56:27.078+03:00Luftwaffe Pilotları ve Hitler<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgf0hj0sMq3YMPJh6_nqRBWGGo4psyWT8LqQxuNOZyXME8X_g5DVc80lmPcJTG_414FHRVsv9SFPy5W1sw3gK5MSTGa-DISqZd4rlIRKG1vEpt7KQLvZdHifZmIBb4Mu_rb7uc85eZLx44/s1600/luftwaffe+pilotlari+hitler+ile+birlikte.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="436" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgf0hj0sMq3YMPJh6_nqRBWGGo4psyWT8LqQxuNOZyXME8X_g5DVc80lmPcJTG_414FHRVsv9SFPy5W1sw3gK5MSTGa-DISqZd4rlIRKG1vEpt7KQLvZdHifZmIBb4Mu_rb7uc85eZLx44/s640/luftwaffe+pilotlari+hitler+ile+birlikte.jpg" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Luftwaffe Pilotları ve Hitler</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Adolf Hitler, Nisan 1944 yılında Luftwaffe as takımı pilotları ile sohbet ediyor.<br />
<br />
1935 yılında kurulan Luftwaffe, Nazi Almanyası'nın hava kuvvetleridir. Fotoğrafta bulunan subaylardan sadece 8'i toplamda 1.486 kişiyi öldürmüştür. Bu subaylar Luftwaffe'ın en gözde subaylarıdır. Göstermiş oldukları üstün cesaretten dolayı, Nazi Almanyası'nın en üst ödülü olan Iron Cross'a sahiplerdir.<br />
<br />
İşin ilginç tarafı fotoğrafta bulunan subaylardan sadece ikisi savaş sırasında ölmüştür. Diğerleri, 1990 hatta 2000'li yıllara kadar yaşamıştır.<br />
<br />
Soldan sağa doğru Luftwaffe asları :<br />
<br />
1) Albay Werner Streib, Luftwaffe gece pilotudur. 66 düşman uçağının 65'ini gece uçuşunda vurmuştur.<br />
<br />
2) Binbaşı Gerhard Barkhorn, Luftwaffe gündüz pilotudur. 1.104 görev tamamlamış, 304 düşman uçağı düşürmüştür. Bütün zaferlerini Rusya cephesinde almıştır.<br />
<br />
3) Tümgeneral Erich Walther, paraşüt birlikleri komutanıdır. 8 Mayıs 1945 yılında Sovyetler'e esir düşmüş ve 1947 yılında Sovyet kampında ölmüştür.<br />
<br />
4) Yarbay Kurt Bühligen, Luftwaffe gündüz pilotudur. 1944 yılında düşürdüğü uçakla 100. zaferini kazanmıştır. Sovyet bölgesinde uçtuğu sırada, uçağının motorunun arızalanması sebebiyle iniş yapmış ve 1950 yılına kadar Sovyet kampında esir kalmıştır. Toplamda 112 uçak düşürmüştür.<br />
<br />
5) Yarbay Hans-Joachim Jabs, Luftwaffe gece ve gündüz pilotudur. 50 düşman uçağı düşürmüştür.<br />
<br />
6) Yarbay Hans-Joachim Jabs, Luftwaffe bombacı pilotudur. Focke-Wulf Fw 200 model uçağını Kuzey Denizi ve Atlantik üzerinde Nazi Deniz Kuvvetlerini korumak amacı ile uçurmuştur.<br />
<br />
7) Binbaşı Reinhard Seiler, 2. Dünya Savaşı sırasında girmiş olduğu 500 görevde 100 savaş uçağı düşürmüştür. Ayrıca İspanya İç Savaşı sırasında da 9 uçak düşürmüştür.<br />
<br />
8) Binbaşı Erich Hartmann( Hitler'in arkasında kalan kişi), Luftwaffe gündüz pilotudur. Arkadaşları tarafından "Bubi", Sovyet askerleri tarafındansa "Siyah Şeytan" lakabı takılan Erich Hartmann, tarihin en başarılı savaş pilotudur. Toplamda 345 Sovyet, 7 tanede Amerikan savaş uçağı düşürmüştür.<br />
<br />
9) Binbaşı Horst Ademeit, Luftwaffe gündüz pilotudur. Düşürdüğü 166 uçağın 164 tanesi Doğu Cephesindedir.<br />
<br />
10) Binbaşı Johannes Wiese, Luftwaffe gündüz pilotudur. Resmi olarak doğrulanmış 133, doğrulanmamış ise 75 savaş uçağı düşürmüştür.<br />
<br />
11) Polis memuru Fritz Pedersen, uçaksavar komutanıdır.<br />
<br />
12) Binbaşı Dr. Maximilian Otte, stuka pilotudur. Stuka, bombardıman yapan bir uçak modelidir. Kullandığı uçak 20 Mayıs 1944 yılında Sovyet uçaksavarlar tarafından vurulmuştur.<br />
<br />
13) Kaptan Walter Krupunski, Luftwaffe gündüz pilotudur. 197 savaş uçağı düşürmüştür. ME 262 model çift jet motorlu Alman uçağını kullanan ilk pilottur.<br />
<br />
<br />
Dipnot : ME 262 uçağı dünyanın ilk jet motorlu uçağıdır. 1942 yılında 2. Dünya Savaşı'na katılması beklenirken 1944 yılında savaşın sonlarına doğru katılmıştır.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4188751525039872156.post-77377650602718283912018-02-12T23:41:00.000+03:002018-02-12T23:41:44.086+03:00Yusuf Akçura Hayatı<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhi9uXM1Z34kRxUmM_E7rEdQaQ534G0IpKEZRFx6ykqO48vuxPag_FZYSR9sOcuQZ1erUvUd2IS8Gr4j0ehMY8krotWU3DeWdyarYnAXIZCwMjNbl1IT8LzFgj0IGJ8TNnuH5RoEQqHy5s/s1600/Yusuf-Ak%25C3%25A7ura-Kimdir-Hayati.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhi9uXM1Z34kRxUmM_E7rEdQaQ534G0IpKEZRFx6ykqO48vuxPag_FZYSR9sOcuQZ1erUvUd2IS8Gr4j0ehMY8krotWU3DeWdyarYnAXIZCwMjNbl1IT8LzFgj0IGJ8TNnuH5RoEQqHy5s/s640/Yusuf-Ak%25C3%25A7ura-Kimdir-Hayati.jpg" width="456" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Yusuf Akçura Kimdir Hayatı</td></tr>
</tbody></table>
<b>Yusuf Akçura Hayatı</b><br />
<b><br /></b>
YUSUF AKÇURA; 1876’da Moskova’da doğdu. Kırım Türkeri’nden aristokrat bir ailenin mensubuydu.<br />
<br />
2 yaşında babasını kaybetti ve 7 yaşına gelmeden annesiyle İstanbul’a göç ettiler.<br />
<br />
1895 yılında Harbiye Mektebi’ne girdi. Okulun 2. sınıfında iken Türkçülük hareketlerine katılmaktan dolayı 45 gün ceza aldı.<br />
<br />
Askeri mahkeme tarafından müebbet olarak Fizan’a sürgün edildi ve askerlikten uzaklaştırıldı. Fizan’a sürgün edilen diğer 83 kişi ile beraber 1899’da Trablusgarp’a ulaştı. Onları Fizan’a gönderecek yol parası bulunamadığından Trablusgarp’ta hapsedildiler.<br />
<br />
İttihat ve Terakki Partisi’nin girişimleri sonucu bir süre sonra şehir içinde serbest dolaşma izni aldı ve kendisine bazı resmi görevler verildi.<br />
<br />
Kendisiyle birlikte sürgün edilmiş olan Ahmet Ferit Bey (Tek) ile Fransa’ya kaçtı. Paris’te üç yıl Siyasal Bilgiler Okulu’na devam etti. Türkçülük fikirleri hayatının bu döneminde olgunlaştı. Akçura, Essai sur l’histoire des institutions du Sultanat ottoman (Osmanlı Saltanatı Kurumları Tarihi Üzerine Deneme) adlı tezini vererek okuldan, üçüncülükle mezun oldu.<br />
<br />
1903 yılında, İstanbul’a dönmesi yasak olduğu için amcasının yanına Kazan’a gitti ve dört yıl kaldı. Tarih, coğrafya ve Osmanlı Türk Edebiyatı öğretmenliği yaptı.<br />
<br />
Kazan’da iken yazdığı ve onu Türk siyasî hayatında meşhur eden Üç Tarzı Siyaset isimli dizi makalesi 1904 yılında Mısır’da yayımlanan “Türk” adlı gazetede çıktı.<br />
<br />
Türkçülük akımının manifestosu olarak kabul edilen bu 32 sayfalık makalesinde Akçura, Osmanlı İmparatorluğu’nun tekrar eski gücüne kavuşabilmesi için devletin resmi olarak benimseyebileceği muhtemel üç ana düşünceyi (Osmanlıcılık, İslamcılık, Türkçülük) tetkik etti.<br />
<br />
Üç Tarz- Siyaset, Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde devletin bekası için Osmanlıcılık, Türkçülük ve İslamcılık politikalarının uygulanabilirliğini ele almıştır. Makalenin en önemli noktası; dönemin koşulları itibariyle Türkçülük olarak bir politikanın ilk defa ciddi ve kapsamlı bir şekilde dile getirilmesidir. Bu sebeple modern Türk Devleti’nin ideoloğu olan Ziya Gökalp’e fikir babalığı yaptığı yada ona öncülük ettiği söylenebilir.<br />
<br />
Türkçülük fikrini yaymak üzere “Kazan Muhbiri” adlı bir gazete çıkardı. Gaspıralı İsmail Bey, Alimerdan Bey, Abdürreşit Kadı İbrahimof gibi Türkçülerle birlikte 1905’te “Rusya Müslümanları İttifakı” adında bir parti kurdu.<br />
<br />
Osmanlı Devleti’nde II. Meşrutiyet ilan edilmiş ve Akçura Rusya’daki işlerini tasfiye edip 1908 Ekim’inde İstanbul’a gelmiştir.<br />
<br />
İstanbul’a geldikten sonra Darülfünun’da ve Mülkiye Mektebi’nde tarih dersleri verdi.<br />
<br />
Bütün ısrarlara rağmen İttihat ve Terakki Partisi’ne girmedi. 25 Aralık 1908’de İstanbul’da, Ahmet Mithat, Emrullah Efendi, Necip Asım, Bursalı Fuat Raif, Feylesof Rıza Teyfik ve Ahmet Ferit (Tek) ile birlikte Türk Derneği’nin kurucuları arasında yer aldı.<br />
<br />
Bu derneğin kapatılmasından sonra, 18 Ağustos 1911’de Türk Yurdu Derneği kuruldu. Mehmet Emin (Yurdakul), Ahmet Hikmet, Ağaoğlu Ahmet, Hüseyinzade Ali Bey, Doktor Akil Muhtar Bey ile birlikte Yusuf Akçura da kurucular arasında yer aldı ve derneğin yayın organı olan Türk Yurdu dergisini 17 yıl boyunca idare etti. Ayrıca 1912’de faaliyete başlayan Türk Ocağı’nın kuruluşunda da aktif rol aldı.<br />
<br />
1918 yılında Rusya’daki Türk esirleri kurtarmak için Hilâl-i Ahmer Cemiyeti (Kızılay) temsilcisi olarak Rusya’ya gitti ve bir yıl kaldı.<br />
<br />
1919 yılında yurda döndüğünde arkadaşı Ahmet Ferit (Tek) Bey’in kurduğu siyasî bir parti olan Milli Türk Fırkası’na katıldı. Aynı yılın sonunda İngilizler tarafından tutuklandı. 1920’de hapisten çıkınca Ahmet Ferit Bey’in eşi Müfide Ferit’in kız kardeşi Selma Hanım ile evlendi ve Milli Mücadele’ye katılmak üzere Anadolu’ya geçti.<br />
<br />
Hariciye Vekâletinde (Dışişleri Bakanlığı) Genel Müdür olarak görev yaptı. 1923 yılında İstanbul mebusu seçilerek meclise girdi. 1925 yılında Ankara Hukuk Mektebi’nde siyasî tarih dersleri vermeye başladı. 1931 yılında Türk Tarih Kurumu’nun kuruluşunda görevlendirildi ve ertesi yıl kurumun başına getirildi. 1. Türk Tarih Kongresi’ni yönetti. 1933 Üniversite Reformu’ndan sonra İstanbul Üniversitesi’nde Siyasî Tarih profesörü oldu.<br />
<br />
Kars milletvekili iken 11 Mart 1935’te geçirdiği kalp krizi sonucunda İstanbul’da vefat etti; Edirnekapı Şehitliği’ne defnedildi. ( Yazı, Ötüken yayınları Üç tarz-ı Siyaset önsüzünden alınmıştır )<br />
<a href="https://www.instagram.com/tarihduragi/" rel="nofollow" target="_blank"><br /></a>
<a href="https://www.instagram.com/tarihduragi/" rel="nofollow" target="_blank">Tarih Durağı Instagram</a><br />
<br />
<br />
<br />
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4188751525039872156.post-76646567140553290162018-02-10T12:20:00.000+03:002018-02-10T12:20:10.535+03:00Condemned Prisoner Mongolia<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEipjB4LSH47bfHFF9uDdHj6UpuApidntxLqRJFkjoKafmyTdSEVb1OagKysL5jK2UYWPk53_h7bjmk_blOir-Y0uh7DumWT4kC6T1nGa9e6e6DGWM5kUTSMu-UpHS2x555wgUpAW_z8ljI/s1600/Condemned+prisoner+in+Ulaanbaatar%252C+Mongolia%252C+1913..jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="476" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEipjB4LSH47bfHFF9uDdHj6UpuApidntxLqRJFkjoKafmyTdSEVb1OagKysL5jK2UYWPk53_h7bjmk_blOir-Y0uh7DumWT4kC6T1nGa9e6e6DGWM5kUTSMu-UpHS2x555wgUpAW_z8ljI/s640/Condemned+prisoner+in+Ulaanbaatar%252C+Mongolia%252C+1913..jpg" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Condemned prisoner in Ulaanbaatar, Mongolia, 1913. </td></tr>
</tbody></table>
Condemned prisoner in Ulaanbaatar, Mongolia, 1913. Photo credit by Albert Kahn.<br />
<br />
In our previous photo about Mongolia's condemned prisoners, we already shared following photo from Albert Kahn albume.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg41cd9f8LdjKKdZqhT16hwBOBBGFHKEEHLPPa0CJ2XlQXx0Fve6rZY5n6rFEi3z0wZV9mT3noou733WBlUp4NmfqRGfIucpYj_A1HJy_-3Kj2gDL6fZbFN3XQE-Ub-5z2sV0ESI1akn68/s1600/Mongolian+Woman+Abandoned+to+Death+1913.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg41cd9f8LdjKKdZqhT16hwBOBBGFHKEEHLPPa0CJ2XlQXx0Fve6rZY5n6rFEi3z0wZV9mT3noou733WBlUp4NmfqRGfIucpYj_A1HJy_-3Kj2gDL6fZbFN3XQE-Ub-5z2sV0ESI1akn68/s640/Mongolian+Woman+Abandoned+to+Death+1913.JPG" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Mongolian Woman Abandoned to Death 1913</td></tr>
</tbody></table>
This photograph was taken in July 1913 by French photographer Albert Kahn. Albert Kahn was a millionaire banker who took pictures with his colorful photographic technique, led by Lumière brothers .<br />
<br />
For more photos about Mongolia, please check our <a href="https://www.tarihduragi.com/search/label/Mongolia" rel="nofollow" target="_blank">Mongolia photos.</a><br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4188751525039872156.post-34983133446177291312018-02-05T16:12:00.000+03:002018-02-05T16:12:03.608+03:00Pablo Picasso Hayatı ve Kendi Resimleri<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNp1kUN9SW1-TjEKsLWyJ_sljDk9zjzi-pA1X0R7v1i6wVqNKTbwGJq5OhP7vN_siA1H9ngnpBZripUsmKiPyW03NHbBWQIKJL1Qylf7eXM-LGyCu7n8PWhslNviwW7Tp3OGiFxhNTFWo/s1600/Picasso+1958+y%25C4%25B1l%25C4%25B1nda+Gary+Cooper%2527a+ait+silahla.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNp1kUN9SW1-TjEKsLWyJ_sljDk9zjzi-pA1X0R7v1i6wVqNKTbwGJq5OhP7vN_siA1H9ngnpBZripUsmKiPyW03NHbBWQIKJL1Qylf7eXM-LGyCu7n8PWhslNviwW7Tp3OGiFxhNTFWo/s640/Picasso+1958+y%25C4%25B1l%25C4%25B1nda+Gary+Cooper%2527a+ait+silahla.jpg" width="480" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Picasso 1958 yılında Gary Cooper'a ait silahla</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>Picasso Kimdir? Pablo Picasso'nun Hayatı</b><br />
<br />
Pablo Picasso 1881'de Malaga, İspanya'da doğdu. Babası bir ressam ve resim öğretmeniydi. Küçük yaşta resim yapmaya babası tarafından yönlendirildi.1901 yılından itibaren anne soyadı olan Picasso'yu kullanmaya başladı.<br />
<br />
1907'den 1914'e kadar kübist olarak adlandırılan tarzda tablolar yaptı. Kübist tabloların genel özelliği, geometri ve geometrik şekillerin kullanılmasıdır. Resmedilen nesneler geometrik formlar oluşturacak şekilde basitleştirilmiş yahut geometrik şekillere bölünmüştür. Kübizmin bir diğer özelliği de uzaydaki üç boyutlu bir cismi iki boyutlu yüzeye aktarma çabasıdır. Bu amaçla Picasso, şekilleri yanal yüzeylerine bölüştürüp her birini iki boyutlu yüzeyde göstermeye çalışır. Yine bu nedenden portrelerindeki insanların hem profili hem de önden görünüşü görülmektedir.<br />
<br />
Picasso 2 kez evlenmiş, 3 ayrı kadından 4 çocuğu olmuştur.<br />
<br />
En tanınmış eseri Alman hava kuvvetlerinin Guernica kasabasını bombalamasını anlatan adlı eseridir. Resim 1937'de yapılmıştır. Bu resim şu anda Madrid'de Reina Sofía Müzesinde bulunmaktadır. Picasso, bir sergisi sırasında kendisine, "Bu resmi siz mi yaptınız" diye soran bir Alman generaline, "Hayır, siz yaptınız" cevabını vermiştir. Bu resim Picasso'nun savaşa ve Guernica'nın bombalanmasına karşı duyduğu güçlü nefreti anlatmaktadır. Resimdeki insan ve hayvan figürleri acı, hüzün ve savaşa karşı duyulan nefreti yansıtmaktadır.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhUQfxYtyh1GndimKTigxdscYEL0RsaxfiL7hnGZgPvx3Vbe3XG6wPHxCiY2x4NEpeZeYTyMkohAw62CbQhIw6UrjKhkeRdSRhNR7oKNJ-OPMufDDWB2sgMIna_q17RVAVCbtXWqBZegFM/s1600/Guernica.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="288" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhUQfxYtyh1GndimKTigxdscYEL0RsaxfiL7hnGZgPvx3Vbe3XG6wPHxCiY2x4NEpeZeYTyMkohAw62CbQhIw6UrjKhkeRdSRhNR7oKNJ-OPMufDDWB2sgMIna_q17RVAVCbtXWqBZegFM/s640/Guernica.jpg" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Guernica </td></tr>
</tbody></table>
<br />
Kendisi tanınan en üretken sanatçıdır. Guiness Rekorlar Kitabı'na göre, toplam 13.500 resim, 100.000 baskı, 34.000 kitap resmi, 300 heykel ve birçok seramik ve çizim üretmiştir.<br />
<br />
Kendisini bir İspanyol olarak tanımlamasına rağmen 1904'ten itibaren hayatının önemli bir bölümünü Fransa'da geçirmiştir.<br />
<br />
1911 yılında Leonardo Da Vinci'ye ait Mona Lisa eserini, bu eserin doğduğu şehir, Floransa'ya kaçırmakla suçlanmıştır.<br />
<br />
Kendisini resmettiği portrelerinin zaman içindeki değişimini incelemek hayli ürpertici...<br />
<br />
1896 yılı 15 yaş yaşından, 1972'de 90 yaşına kadar kendisini resmettiği fotoğrafları aşağıda görebilirsiniz.<br />
<br />
1896 yılında - 15 yaşında çizdiği kendi resmi<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhHY9EvdYS6LY3T4HJvOs76Sgj7v0GV0vKBVYA99I5ODk1B6eGpSaT2HkX4zMcY_2TYObuwJKggYcKVi2ammjtja3epXmXDAZ6xWcbT0pSzFnWEp9Ewgaj62NIVb45bPyVuQ0VWVdCtchs/s1600/picasso+1896+-+yas+15.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhHY9EvdYS6LY3T4HJvOs76Sgj7v0GV0vKBVYA99I5ODk1B6eGpSaT2HkX4zMcY_2TYObuwJKggYcKVi2ammjtja3epXmXDAZ6xWcbT0pSzFnWEp9Ewgaj62NIVb45bPyVuQ0VWVdCtchs/s640/picasso+1896+-+yas+15.jpg" width="420" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">picasso 1896 - yas 15</td></tr>
</tbody></table>
<br />
1900 yılında - 18 yaşında çizdiği kendi resmi<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg8c18yZfL11sSg8Tn-Eq7m8OJm3yBbBdxPbgyfICPOOIDTxmuYtbLSyn_Ghp3gd1qB_DqSvkNcCyxasN0CkUCYXDm43RnxDdwgg2eMhyphenhyphenjEPgZC3YIBx6KiOQGAPtx-PsT63is_kwm9gIY/s1600/picasso+1900+-+yas+18.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg8c18yZfL11sSg8Tn-Eq7m8OJm3yBbBdxPbgyfICPOOIDTxmuYtbLSyn_Ghp3gd1qB_DqSvkNcCyxasN0CkUCYXDm43RnxDdwgg2eMhyphenhyphenjEPgZC3YIBx6KiOQGAPtx-PsT63is_kwm9gIY/s640/picasso+1900+-+yas+18.jpg" width="444" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">picasso 1900 - yas 18</td></tr>
</tbody></table>
<br />
1901 yılında - 20 yaşında çizdiği kendi resmi<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhYAy_pEcNOcjaquESBX3LFJeSFC79x7wkLKIRjuj7JaCq8sIvpEKp4WepcCxVFzhp3yT0YV27uA5MjXHEiYwbBnPR_k1GyZaZh98yw6bcRnnro8CTok8ekXNxbTSFX5xk_3fvDRNZGtj0/s1600/picasso+1901+-+yas+20.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhYAy_pEcNOcjaquESBX3LFJeSFC79x7wkLKIRjuj7JaCq8sIvpEKp4WepcCxVFzhp3yT0YV27uA5MjXHEiYwbBnPR_k1GyZaZh98yw6bcRnnro8CTok8ekXNxbTSFX5xk_3fvDRNZGtj0/s640/picasso+1901+-+yas+20.jpg" width="456" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">picasso 1901 - yas 20</td></tr>
</tbody></table>
<br />
1906 yılında - 24 yaşında çizdiği kendi resmi<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgbgN14aDl0LWWBPN1xJD9R-p9D1bFYUxu-HGwNGy7IM3G-H62JWZ85SOZtftl-YW8qVeq8PZGFOnWaAKCoGHcD9z-IbavUYbxtmN7UM3lM35zcketGZUUJKLlFjMrCmWVhzec6ELF5XS0/s1600/picasso+1906+-+yas+24.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgbgN14aDl0LWWBPN1xJD9R-p9D1bFYUxu-HGwNGy7IM3G-H62JWZ85SOZtftl-YW8qVeq8PZGFOnWaAKCoGHcD9z-IbavUYbxtmN7UM3lM35zcketGZUUJKLlFjMrCmWVhzec6ELF5XS0/s640/picasso+1906+-+yas+24.jpg" width="466" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">picasso 1906 - yas 24</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
1907 yılında - 25 yaşında çizdiği kendi resmi<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjgOILdFw8IgqyRHAY_nHNxDLJo4opEm4lZDDtl6FFxIuPMAmMnoG7O-wV4j2c7un-9eFOCdbRPQIVq8VzUvGabTXItRQrRyVygGgdP8R8Xv_qH2Djq0fnnbPPEQb_0jeXWpthShIOEYJ4/s1600/picasso+1907+-+yas+25.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjgOILdFw8IgqyRHAY_nHNxDLJo4opEm4lZDDtl6FFxIuPMAmMnoG7O-wV4j2c7un-9eFOCdbRPQIVq8VzUvGabTXItRQrRyVygGgdP8R8Xv_qH2Djq0fnnbPPEQb_0jeXWpthShIOEYJ4/s640/picasso+1907+-+yas+25.jpg" width="504" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">picasso 1907 - yas 25</td></tr>
</tbody></table>
<br />
1917 yılında - 35 yaşında çizdiği kendi resmi<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhFr_mEyNe_G0KUFVVPWTRqzLWbrYP8h8XkdhyzxV03nE4yf_1F8Qp3afVlfnp9QOZO18zCtdMlb7wpMXvRJTTw2YwENn8mN9AUexlYxNVorcZrUsbNZAVkSpcTVUkvbVNuSyCrDx_sHms/s1600/picasso+1917+-+yas+35.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhFr_mEyNe_G0KUFVVPWTRqzLWbrYP8h8XkdhyzxV03nE4yf_1F8Qp3afVlfnp9QOZO18zCtdMlb7wpMXvRJTTw2YwENn8mN9AUexlYxNVorcZrUsbNZAVkSpcTVUkvbVNuSyCrDx_sHms/s640/picasso+1917+-+yas+35.jpg" width="468" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">picasso 1917 - yas 35</td></tr>
</tbody></table>
<br />
1938 yılında - 56 yaşında çizdiği kendi resmi<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgsC8swfTBNyeW9Y7pnhyphenhyphenKWdu7AN-SdxLEPFf85ROvszPprTJCtfwlqe2vq5IsqojO6YpYKOX2BvGPzlsx-AY_JfOEEq6p1F9ip694yACj3GUfye532cD92e8E3KILFbT75UC1giV0X-T0/s1600/picasso+1938+-+yas+56.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgsC8swfTBNyeW9Y7pnhyphenhyphenKWdu7AN-SdxLEPFf85ROvszPprTJCtfwlqe2vq5IsqojO6YpYKOX2BvGPzlsx-AY_JfOEEq6p1F9ip694yACj3GUfye532cD92e8E3KILFbT75UC1giV0X-T0/s640/picasso+1938+-+yas+56.jpg" width="448" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">picasso 1938 - yas 56</td></tr>
</tbody></table>
<br />
1965 yılında - 83 yaşında çizdiği kendi resmi<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgxqo7qgyQNRipp7QZcvCLH5O_C__-z18whv7QyNQS4WCNi8yDCaCQJja7qIJxevdttLOmXj1PgyFtooFaFPdzsra2_ulAmepRlpRMZ1kXEIeG3Omrzxj7Xv6iSmec65M1k5SLxHxxShM/s1600/picasso+1965+-+yas+83.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgxqo7qgyQNRipp7QZcvCLH5O_C__-z18whv7QyNQS4WCNi8yDCaCQJja7qIJxevdttLOmXj1PgyFtooFaFPdzsra2_ulAmepRlpRMZ1kXEIeG3Omrzxj7Xv6iSmec65M1k5SLxHxxShM/s640/picasso+1965+-+yas+83.jpg" width="516" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">picasso 1965 - yas 83</td></tr>
</tbody></table>
<br />
1966 yılında - 85 yaşında çizdiği kendi resmi<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg-UW5qae6VZ41a_Ow-juj9qB_tPgXrA8vQMn_uyjm6EjipSoi9tlxWqc1v-14tU69eU0wIiOmwDdkgPyLBHg64nhCKfSVsc9AmwDqWLPYbmIs14d8DLlejS4gfoR1Wycf2gOOZ1KolwZM/s1600/picasso+1966+-+yas+85.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg-UW5qae6VZ41a_Ow-juj9qB_tPgXrA8vQMn_uyjm6EjipSoi9tlxWqc1v-14tU69eU0wIiOmwDdkgPyLBHg64nhCKfSVsc9AmwDqWLPYbmIs14d8DLlejS4gfoR1Wycf2gOOZ1KolwZM/s640/picasso+1966+-+yas+85.jpg" width="520" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">picasso 1966 - yas 85</td></tr>
</tbody></table>
<br />
1971 yılında - 89 yaşında çizdiği kendi resmi<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhqvBPXp9rRGwl-3JqFGg2zqMgy5_D_7vNlsgWsUZmXl93xVtm5W4fHM7clVr-HTFBpKBmNldoFW6QV-zRZDuZcqrQRRJUsjtwhocBpOzSA2Ln0Twm_0tgQj1uq73rYT84IHDCml56DT6c/s1600/picasso+1971+-+yas+89.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhqvBPXp9rRGwl-3JqFGg2zqMgy5_D_7vNlsgWsUZmXl93xVtm5W4fHM7clVr-HTFBpKBmNldoFW6QV-zRZDuZcqrQRRJUsjtwhocBpOzSA2Ln0Twm_0tgQj1uq73rYT84IHDCml56DT6c/s640/picasso+1971+-+yas+89.jpg" width="494" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">picasso 1971 - yas 89</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
1972 yılında - 90 yaşında çizdiği kendi resmi<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgjP98zO7m11pRNb2f2SClTRQ4Sri2BP9BfcKMVu40oAF8VbCzJMmvhum9t9uLrYl4ZdkhjVJkoVCP99eq2gtBD2mN2dgp3tBgeuCOi6R0woDUjZDjDl6XrkbQP0TFy2dxuuU83bvro52o/s1600/picasso+1972+-+yas+90.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgjP98zO7m11pRNb2f2SClTRQ4Sri2BP9BfcKMVu40oAF8VbCzJMmvhum9t9uLrYl4ZdkhjVJkoVCP99eq2gtBD2mN2dgp3tBgeuCOi6R0woDUjZDjDl6XrkbQP0TFy2dxuuU83bvro52o/s640/picasso+1972+-+yas+90.jpg" width="496" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">picasso 1972 - yas 90</td></tr>
</tbody></table>
<br />
1972 yılında - 90 yaşında çizdiği kendi resmi<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjRctz548gYydnu4EyJ4cWaDYURTWGm2D1CCrztVzjOTXHvC4aJPMigpM-SbLIX5xjdc9DqOyTwkaaOIvixLKizIRFBZQV8L1W4ammZY4gfksYoBqfQaCdrc7GoMlA_yQN0IH0g6MD6ogo/s1600/picasso+1972+-+yas+90-2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjRctz548gYydnu4EyJ4cWaDYURTWGm2D1CCrztVzjOTXHvC4aJPMigpM-SbLIX5xjdc9DqOyTwkaaOIvixLKizIRFBZQV8L1W4ammZY4gfksYoBqfQaCdrc7GoMlA_yQN0IH0g6MD6ogo/s640/picasso+1972+-+yas+90-2.jpg" width="494" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">picasso 1972 - yas 90</td></tr>
</tbody></table>
<br />
1972 yılında - 90 yaşında çizdiği kendi resmi<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiit1DZwVHRCkXcdYctiprvS2Tuflv-boPOT8FQkd7rr2bxVZSLRUQ3PzmJIVS300328jQjNwt49wELEZCP8NleJkCA8LozmjAv5BJ2d4W354AL8dkYe2mNPSR8s36fep5WZQT4V8pDb4s/s1600/picasso+1972+-+yas+90-3.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiit1DZwVHRCkXcdYctiprvS2Tuflv-boPOT8FQkd7rr2bxVZSLRUQ3PzmJIVS300328jQjNwt49wELEZCP8NleJkCA8LozmjAv5BJ2d4W354AL8dkYe2mNPSR8s36fep5WZQT4V8pDb4s/s640/picasso+1972+-+yas+90-3.jpg" width="500" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">picasso 1972 - yas 90</td></tr>
</tbody></table>
<br />
1972 yılında - 90 yaşında çizdiği kendi resmi<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgcRcjngVHiMrQfGK6dCc1b46a9IoI4-q_RGR_RdfHt0GGnW5IDtG1O-ixN-x9o0wnoyohmx2k1xLjAUdoMnXfNyDqbab7642nBUJtbRZwglNEERUY-G9r6ygy_Fnkh_zFLmH5LKjEq0_g/s1600/picasso+1972+-+yas+90-4.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgcRcjngVHiMrQfGK6dCc1b46a9IoI4-q_RGR_RdfHt0GGnW5IDtG1O-ixN-x9o0wnoyohmx2k1xLjAUdoMnXfNyDqbab7642nBUJtbRZwglNEERUY-G9r6ygy_Fnkh_zFLmH5LKjEq0_g/s640/picasso+1972+-+yas+90-4.jpg" width="488" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">picasso 1972 - yas 90</td></tr>
</tbody></table>
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4188751525039872156.post-41007595529362548382018-02-02T18:09:00.001+03:002018-12-04T13:59:23.585+03:00II. Wilhelm Hayatı<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg99RYuKzkh76pMp4S4-z-a_nw__hSsP8IWHsfVHHfZn94qG5FaK8HUylr8xtgOoWzLpiOpSJGtq67tviIbNCiygxgNDgbP2EPEArY3d0YUCQZ1K8r4BZdOcu9O_L5ZwwJxkvabO-_R9jk/s1600/II.+Wilhelm+1859-1941.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg99RYuKzkh76pMp4S4-z-a_nw__hSsP8IWHsfVHHfZn94qG5FaK8HUylr8xtgOoWzLpiOpSJGtq67tviIbNCiygxgNDgbP2EPEArY3d0YUCQZ1K8r4BZdOcu9O_L5ZwwJxkvabO-_R9jk/s640/II.+Wilhelm+1859-1941.jpg" width="422" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px;">II. Wilhelm 1859-1941</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
<b>II. Wilhelm Hayatı (1859-1941),</b><br />
<br />
Daha önce <a href="https://www.tarihduragi.com/2017/09/akraba-krallar-ve-dunya-savasi.html" rel="nofollow" target="_blank">Akraba Krallar</a> yazımızda Almanya, Rusya ve İngiltere hanedanlarının akrabalık ilişkilerini anlatmıştık. Şimdi sırasıyla bu imparatorların hayatlarını kısaca anlatmaya çalışalım.<br />
<br />
II. Wilhelm, Alman İmparatorluğu'nun 3. ve son İmparatoru'dur. Dedesi I. Wilhelm 1888 yılında ölünce yerine oğlu III. Frederick geçmiş. Ancak hasta olduğundan dolayı 3 ay içinde vefat edince II. Wilhelm 99 gün sonra tahta geçmiştir.<br />
<script async src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<ins class="adsbygoogle"
style="display:block; text-align:center;"
data-ad-layout="in-article"
data-ad-format="fluid"
data-ad-client="ca-pub-7455998460939451"
data-ad-slot="6523007175"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
<br />
Britanya Kraliçesi Victoria'nın büyük torunu olan II. Wilhelm ( aynı zamanda annesinin ismi de Victoria'dır), Alman'ların 1. Dünya Savaşı'nda etkin rol almasını sağlamıştır. Savaşta karşısında olan devletler ise Rus kuzeni 2. Nikolay'ın başında olduğu Rusya ve İngiliz kuzeni 5. George'un yönettiği Büyük Britanya'dır.<br />
<br />
II.Wilhelm'in sol kolu sağ kolundan 15 cm. kısaydı. Bu problemini saklamaya çalışan İmparator, çekildiği fotoğraflarda genelde tek eli cebinde poz vermiştir. Çocukluğu İngiliz'lerin yanında geçmiş ve sol kolunun kısalığı nedeniyle annesi Victoria tarafından hep eksik görülmüştür.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhaN7xwK23-zl68P_bpHibP4FdJ1qopB4y62guzqzfM3v12zuDqPYuvnek99WVAjo-NoaMLV600JmAhvGgT4NibL5IoXIxc_I1wEcxvwbFmd4J8edhEO9iaPVQSXStibcWLj8FYv1mF8KM/s1600/II.+Wilhelm+ve+kuzeni+Rus+%25C3%2587ar%25C4%25B1+II.+Nikolay+1905.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhaN7xwK23-zl68P_bpHibP4FdJ1qopB4y62guzqzfM3v12zuDqPYuvnek99WVAjo-NoaMLV600JmAhvGgT4NibL5IoXIxc_I1wEcxvwbFmd4J8edhEO9iaPVQSXStibcWLj8FYv1mF8KM/s640/II.+Wilhelm+ve+kuzeni+Rus+%25C3%2587ar%25C4%25B1+II.+Nikolay+1905.jpg" width="402" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px;">II. Wilhelm ve kuzeni Rus Çarı II. Nikolay 1905</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Wilhelm ergenlik çağına adım attığında, ondan utanan annesi tarafından İngiltere sarayından uzaklaştırılmış ve Almanya'ya gönderilmiştir. Bu sırada annesine mektuplar yazmaya başlayan Wilhelm, ilginç bir şekilde annesine aşk mektupları yazmaya başlar.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhLxkswA2DfMJ_6aqucnWK1eQpkFCwMuyqGrbGAg97we7lcc0RGtAy9cWj72QvXYNwD3OEPhVxDBs-Mjk7HaO_lh9lwkoW_9TyJiTWgOWRHXxvHD0JT-ha_Md4-E2LhIUuLfYvdrhn6iFU/s1600/Son+Alman+%25C4%25B0mparatoru+II.+Wilhelm.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhLxkswA2DfMJ_6aqucnWK1eQpkFCwMuyqGrbGAg97we7lcc0RGtAy9cWj72QvXYNwD3OEPhVxDBs-Mjk7HaO_lh9lwkoW_9TyJiTWgOWRHXxvHD0JT-ha_Md4-E2LhIUuLfYvdrhn6iFU/s640/Son+Alman+%25C4%25B0mparatoru+II.+Wilhelm.jpg" width="354" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px;">Son Alman İmparatoru II. Wilhelm</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Alman Kaiser 2. Wilhelm'in annesi, İngiltere Kralı 7. Edward'ın kız kardeşidir. 7. Edward'tan sonra Büyük Britanya tahtına oturan oğlu 5. George'un annesiyle de Rus Çar'ı 2. Nikolay'ın anneleri kardeştir. Buradan anlaşılacağı üzere İngiliz Kral 5. George ve Wilhelm birince dereceden kuzendir.<br />
<br />
<div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhuhcUxbXq0PvorUmB0UQADx-hxyqBtyBRDIkpgD1_r3wKYll0lI9-moK8Ifub1Gng2y7O5MDWadyg8hrvo_vz3aiKAleCRr-yMdm84P8iBFXw_efjBfYyql1-7fuBPWUVBNNSVNjWIOFY/s1600/II.+Wilhelm.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhuhcUxbXq0PvorUmB0UQADx-hxyqBtyBRDIkpgD1_r3wKYll0lI9-moK8Ifub1Gng2y7O5MDWadyg8hrvo_vz3aiKAleCRr-yMdm84P8iBFXw_efjBfYyql1-7fuBPWUVBNNSVNjWIOFY/s640/II.+Wilhelm.jpg" width="416" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px;">II. Wilhelm</td></tr>
</tbody></table>
<br />1898 yılında ailesi ile birlikte İstanbul-Kudüs yolculuğuna çıktı. Bu gezi sonrası Osmanlı demiryolu ve silah ihalesini Almanya almıştır. II. Wilhelm ayrıca bu yolcuğu 1. Dünya Savaşı'nda müslümanları yanına çekmek için propaganda olarak kullanmıştır.<br />
<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgK1cgNxkY6D3l0Q_JOzyqYixaAHlr-igiMj_vaPdOxk9SHZKS7tjZeLVQwekEaQglo22VKfvg4c5R37Vw6S4Wvlchxz8uIVenZI9xgdwb6nLkoXFCWMNaqIj5G4f4ds6qa9hUqop6WGEE/s1600/II.+Wilhelm+Istanbul-Kud%25C3%25BCs+ziyareti+karpostali.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgK1cgNxkY6D3l0Q_JOzyqYixaAHlr-igiMj_vaPdOxk9SHZKS7tjZeLVQwekEaQglo22VKfvg4c5R37Vw6S4Wvlchxz8uIVenZI9xgdwb6nLkoXFCWMNaqIj5G4f4ds6qa9hUqop6WGEE/s640/II.+Wilhelm+Istanbul-Kud%25C3%25BCs+ziyareti+karpostali.jpg" width="434" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px;">II. Wilhelm Istanbul-Kudüs ziyareti karpostalı</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br /></div>
I. Dünya Savaşı'nın sonucunda Almanya'nın yenilmesiyle 9 Kasım 1918'de tahtı bıraktığını duyuran Alman İmparatoru II. Wilhelm, 10 Kasım 1918'de, özel bir vatandaş olarak, trenle seyahat ederek ülke sınırını geçti ve savaş boyunca tarafsız kalmış olan Hollanda'ya sürgüne gitti.<br />
<br />
II. Dünya Savaşı sırasında, Sovyetler Birliği'nin Alman işgalinden sadece 2 hafta önce, 3 Haziran 1941'de Hollanda'nın Doorn kentinde akciğerindeki damar tıkanıklığı nedeniyle 82 yaşında öldü.<br />
<br />
Alman üstün ırk ve yayılmacı politikaları benimsemesi nedeniyle kendisi Hitler'in fikir babasıdır. Cenaze törenine Hitler'in emriyle SS subayları da katılmıştır.<br />
<br />
Şuan Kadıköy'de bulunan boğa II. Abdulhamit döneminde Alman İmparator II. Wilhelm tarafından hediye edilmiştir.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgnVbff3VJP8TxQn2i16BZXU4nQrw4jI0kjOC2v5TGzO5HlPHneE0ItDV96jaDgsqIRBAuTiUVpZNpFuoZc1RINNIIOFn8YdjMuc3RnLg2G8NpeNcvPrbBrdbl8k2wVwzWEXibeYEWKnVk/s1600/kadikoy-boga-ii-wilhelm.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="334" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgnVbff3VJP8TxQn2i16BZXU4nQrw4jI0kjOC2v5TGzO5HlPHneE0ItDV96jaDgsqIRBAuTiUVpZNpFuoZc1RINNIIOFn8YdjMuc3RnLg2G8NpeNcvPrbBrdbl8k2wVwzWEXibeYEWKnVk/s640/kadikoy-boga-ii-wilhelm.jpg" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">II.Wilhelm Kadıköy Boğası</td></tr>
</tbody></table>
<br /></div>
Not : Kaiser II. Wilhelm'ın ismindeki Kaiser ünvanı, Roma İmparatoru Caesar'ın imparatorluk unvanından türemiştir. Kaiser ( kayser ); Alman, Avusturya ve Kutsal Roma İmparatorluğu'nun başındaki kişi için kullanılır.<br />
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.com299tag:blogger.com,1999:blog-4188751525039872156.post-45312337340263770662017-12-27T15:10:00.000+03:002018-12-04T14:09:19.421+03:00İstiklal Marşı Orijinal Osmanlica Metin<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjKKydXA8LLhKFyNPmVvZET_ttTs8dS3fHGtOFLVecDiXNaI5czp5IZhhtQaHGxppAIgDn3RzXdfXsXPf_OVr469J1fLQ_-9LeEzGliQsGwjDNxpfkUlIB_VWcMvszp9K8INENJ9qhzOyc/s1600/istiklal-marsi-orijinal-metin.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjKKydXA8LLhKFyNPmVvZET_ttTs8dS3fHGtOFLVecDiXNaI5czp5IZhhtQaHGxppAIgDn3RzXdfXsXPf_OVr469J1fLQ_-9LeEzGliQsGwjDNxpfkUlIB_VWcMvszp9K8INENJ9qhzOyc/s640/istiklal-marsi-orijinal-metin.jpg" width="456" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">İstiklal Marşı Orijinal Metin</td></tr>
</tbody></table>
<br />
2 Mart 1921 yılında kabul edilen İstiklal Marşı'nın şairi ve güftecisi Mehmet Akif Ersoy'u vefatının 81. yılında rahmetle anıyoruz.<br />
<br />
Darülfünun Edebiyat-ı Umumiye müderrisliğine tayin edilen Mehmet Akif, uzun süre bu kadroda kaldı. 1913’te İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne girdi.<br />
<script async src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<ins class="adsbygoogle"
style="display:block; text-align:center;"
data-ad-layout="in-article"
data-ad-format="fluid"
data-ad-client="ca-pub-7455998460939451"
data-ad-slot="6523007175"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
<br />
I. Dünya Savaşı sırasında bu cemiyete bağlı bir örgüt olan Teşkilat-ı Mahsusa aracılığıyla Almanya’daki Müslüman tutsakların durumunu incelemek üzere Berlin’e gönderildi. Ardından Arabistan ve Lübnan’a gitmiş ve burada batı-doğu ayrımına şahit oldu. İstanbul’a döndükten sonra Darül-Hikmet-i İslamiye’nin başkatipliğine atandı.<br />
<br />
Mili Mütareke döneminde kurtuluş hareketine destek verdi. Balıkesir’de yaptığı konuşmadan dolayı İstanbul’daki görevinden alındı. Ankara Hükümeti’nin kurulmasından sonra Burdur Milletvekili olarak meclise girdi.<br />
<br />
O sırada Maarif Vekili Hamdullah Suphi’nin desteği ile İstiklal Marşı için açılan yarışmaya giren Mehmet Akif Ersoy, 724 şiir arasından yarışmayı kazandı. 18 Mart 1921’de kabul edilen şiir, 1924 yılında Osman Zeki Üngör tarafından bestelenerek “Türkiye Cumhuriyeti’nin Milli Marşı” olarak ilan edildi.<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4188751525039872156.post-36706665313648252712017-12-27T12:26:00.000+03:002017-12-27T12:26:51.407+03:00Breadsellers in Bosna 1912<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjivzJYCG5NKjwC_Zgmu84P01kElOShYwSYC5Iy0DCoTBIuF43zLSGqw43usD5V2Q3JJd_do5ag73w0TeQTcHOWmW0mIAsmsehqmwSqPh98eDfbNfuDYUaMK-4xLM6fRNww7lJegDnbA1I/s1600/Breadseller+at+the+Market%252C+1912+%2528Sarajevo%252C+Bosnia-Herzegovina%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="448" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjivzJYCG5NKjwC_Zgmu84P01kElOShYwSYC5Iy0DCoTBIuF43zLSGqw43usD5V2Q3JJd_do5ag73w0TeQTcHOWmW0mIAsmsehqmwSqPh98eDfbNfuDYUaMK-4xLM6fRNww7lJegDnbA1I/s640/Breadseller+at+the+Market%252C+1912+%2528Sarajevo%252C+Bosnia-Herzegovina%2529.jpg" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Breadseller at the Market, 1912 (Sarajevo, Bosnia-Herzegovina)</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Bosnia and Herzegovina, sometimes referred to simply as Bosnia, is a country in Southeastern Europe on the Balkan Peninsula. It has had permanent settlement since the Neolithic Age. By the early historical period it was inhabited by Illyrians and Celts. Christianity arrived in the 1st century, and by the 4th century the area became part of the Western Roman Empire. Germanic tribes invaded soon after, followed by Slavs in the 6th Century. In 1136, Béla II of Hungary invaded Bosnia and created the title "Ban of Bosnia" as an honorary title for his son Ladislaus II of Hungary. During this time, Bosnia became virtually autonomous, and was eventually proclaimed a kingdom in 1377. The Ottoman Empire followed in 1463 and lasted over 400 years.<br />
<br />
They wrought great changes to the political and administrative system, introduced land reforms, and class and religious distinctions. A series of uprisings began 1831, which culminated in the Herzegovinian rebellion, a widespread peasant uprising, in 1875.<br />
<br />
The conflict eventually forced the Ottomans to cede administration of the country to Austria-Hungary through the Treaty of Berlin in 1878. The establishment of the Kingdom of Yugoslavia in 1929 brought the redrawing of administrative regions into the Kingdom of Yugoslavia which purposely avoided all historical and ethnic lines, and removed any trace of Bosnian identity.<br />
<br />
The kingdom of Yugoslavia was conquered by Nazi forces in World War II, and Bosnia was ceded to the Independent State of Croatia (NDH), which led to widespread persecution and genocide. Three years of war began in 1992 which caused around 100,000 deaths and 2 million refugees. ( source Wikipedia, photo credit : Auguste Léon )<br />
<br />
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4188751525039872156.post-38545694458938513322017-12-23T11:54:00.000+03:002018-12-04T13:57:47.630+03:00Atatürk ve Picardie Manevraları<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgh7W1S4lfw3VkVGdDEoCVmjrMAdxzGuAwHfCvn-7I8EfdmMzfZ6GhnyUulFRwJQnagH5vWzg5INs_B3XnPK5zJce_Umjc2lqj6atzIchUof40VnaE7vwChatQ8z9rPDA4KloKffdIPIYw/s1600/Mustafa+Kemal+Picardie+Manevralar%25C4%25B1+s%25C4%25B1ras%25C4%25B1nda+Fransa%2527da.+1910.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="428" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgh7W1S4lfw3VkVGdDEoCVmjrMAdxzGuAwHfCvn-7I8EfdmMzfZ6GhnyUulFRwJQnagH5vWzg5INs_B3XnPK5zJce_Umjc2lqj6atzIchUof40VnaE7vwChatQ8z9rPDA4KloKffdIPIYw/s640/Mustafa+Kemal+Picardie+Manevralar%25C4%25B1+s%25C4%25B1ras%25C4%25B1nda+Fransa%2527da.+1910.jpg" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Mustafa Kemal Picardie Manevraları sırasında Fransa'da. 1910</td></tr>
</tbody></table>
<div class="gmail_default" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: small;">
<span style="font-family: trebuchet ms, sans-serif;"><br /></span></div>
<div class="gmail_default" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: small;">
<span style="font-family: trebuchet ms, sans-serif;">Atatürk 1910 yılında Kolağası rütbesiyle Picardie Manevraları'na katılıyor.</span></div>
<div class="gmail_default" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: small;">
<span style="font-family: trebuchet ms, sans-serif;"><br /></span></div>
<div class="gmail_default" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: small;">
<span style="font-family: trebuchet ms, sans-serif;">Picardie Manevraları, 12-18 Eylül 1910'da Fransa'nın Pikardi bölgesinde yapılan bir tatbikattır.</span></div>
<div class="gmail_default" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: small;">
<span style="font-family: trebuchet ms, sans-serif;"><br /></span></div>
<div class="gmail_default" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: small;">
<span style="font-family: trebuchet ms, sans-serif;">Bu tatbikat, I. Dünya Savaşı'nda Britanyalı ve Fransız ordularına başkomutanlık yapan Mareşal Foch komutasında yapılmıştır.</span></div>
<script async src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<ins class="adsbygoogle"
style="display:block; text-align:center;"
data-ad-layout="in-article"
data-ad-format="fluid"
data-ad-client="ca-pub-7455998460939451"
data-ad-slot="6523007175"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
<div class="gmail_default" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: small;">
<span style="font-family: trebuchet ms, sans-serif;"><br /></span></div>
<div class="gmail_default" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: small;">
<span style="font-family: trebuchet ms, sans-serif;">Atatürk b</span><span style="font-family: "trebuchet ms", sans-serif;">urada ilk kez uçağın bir savaş silahı olarak kullanıldığına şahit olmuştur. Sadece 1 yıl sonra bu silah ile Trablusgarp'ta tekrar karşılaşacaktır. Trablusgarp savaşı, uçakların dünya savaş tarihinde silah olarak kullanıldığı ilk savaştır.</span></div>
<div style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: small;">
<br /></div>
<div class="gmail_default" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: small;">
<span style="font-family: trebuchet ms, sans-serif;">Osmanlı imparatorluğu bu manevralara Binbaşı Selahaddin Bey ve Mustafa Kemal'i gözlemci olarak göndermişti. Mustafa Kemal'in tatbikat sonrasındaki sözleri ve yorumları Mareşal Foch'un dikkatini çekmiş, protokole aykırı olarak rütbesi albaydan küçük olduğu halde kendisini düzenlediği bir yemeğe davet etmişti.</span></div>
<div class="gmail_default" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: small;">
<span style="font-family: trebuchet ms, sans-serif;"><br /></span></div>
<div class="gmail_default" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: small;">
<span style="font-family: trebuchet ms, sans-serif;"><br /></span></div>
<div class="gmail_default" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: small;">
<span style="font-family: trebuchet ms, sans-serif;">#ataturk #picardie #fransa #osmanli #turk #tarihduragi </span></div>
<div>
<span style="font-family: trebuchet ms, sans-serif;"><br /></span></div>
Unknownnoreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-4188751525039872156.post-11069690456552196102017-12-21T13:06:00.000+03:002017-12-21T13:06:00.677+03:00Lev Tolstoy Renkli Fotoğraf<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhNVa6I4UIAOfh4ld5stpigb1sDpUrgigoQhNYhcZB9F5K_Da3_24J_KxqDStfFLRwg4hD2ias12eglxt5tqtjEDz896E4cBVQCIoBNT5QE7TXndiudmEdxLyOfazMMCYWxIofuHPtLz5I/s1600/Tolstoy+renkli+foto+1897.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhNVa6I4UIAOfh4ld5stpigb1sDpUrgigoQhNYhcZB9F5K_Da3_24J_KxqDStfFLRwg4hD2ias12eglxt5tqtjEDz896E4cBVQCIoBNT5QE7TXndiudmEdxLyOfazMMCYWxIofuHPtLz5I/s640/Tolstoy+renkli+foto+1897.jpg" width="528" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Lev Tolstoy 1897</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Savaş ve Barış, Anna Karenina ve Diriliş romanlarının yazarı Lev Tolstoy, 1897.<br />
<br />
Kış ayında evini terketen 82 yaşındaki Tolstoy, 1910 yılında bir tren istasyonunda ölü bulundu. Ölümüne zatürrenin sebep olduğu bilinmektedir.<br />
<br />
Marksizm'den etkilenerek oluşturduğu mülkiyet konusundaki radikal fikirleri nedeniyle bütün servetini köylülere dağıttı, her haliyle onlar gibi yaşamaya başladı. Bu sebeple ailesiyle arası açıldı. Hristiyan anarşizmini geliştirmeye çalıştığı "Tanrının Egemenliği İçinizdedir" kitabıyla yeni bir Hristiyanlık akımı tanımlaması, Ortodoks Kilisesi tarafından aforoz edilmesine sebep oldu.<br />
<br />
Hayatı boyunca yaşamın nasıl bir şey olduğunu anlamaya çalıştı. Eserlerinde bunu eksiksiz olarak yansıtmayı hedef edinmiş en büyük Rus yazarlarından birisi olarak edebiyat ve dünya tarihindeki yerini aldı.<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0