Tanzimat Fermanı Osmanlıca Metni |
Sultan Abdulmecit tarafından 3 Kasım 1839 yılında Gülhane Parkında okutulan Tanzimat Fermanı'nın Osmanlıca orijinal tam metni :
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Tebâreke ellezî bi-yedihi’l-mülk ve hüve alâ külli şey’in kadîr.
Benim vezîrim;
Cümleye ma’lûm olduğu üzere Devlet-i Aliyyemiz’in bidâyet-i zuhûrundan beri ahkâm-ı celîle-i Kur’âniyye ve kavânîn-i şer’iyyeye kemâliyle riâyet olunduğundan saltanat-ı seniyyemizin kuvvet ve miknet ve bi’lcümle tebe’asının refâh u ma’mûriyyeti rütbe-i gâyete vâsıl olmuş iken yüz elli sene vardır ki, gavâ’il-i müte’âkıbe ve esbâb-ı mütenevviaya mebnî ne şer-i şerîfe ve ne kavânîn-i münîfeye inkıyâd ü imtisâl olunmamak hasebiyle evvelki kuv-vet ve ma’mûriyyet bilakis za’f u fakra mübeddel olmuş ve halbuki kavânîn-i şer’iyye tahtın-da idâre olunmayan memâlikin pâyedâr olamayacağı vâzıhâttan bulunmuş olup cülûs-ı hümâyûnumuz rûz-ı fîrûzumdan beri efkâr-ı hürriyet-âsâr-ı mülûkânemiz dahi mücerred i’mâr-ı memâlik ve enha ve terfîh-i ahâlî ve fukarâ kazıyye-i nâfi’asına münhasır ve Memâlik-i Devlet-i Aliyyemiz’in mevki-i coğrafîsine ve arâzî-i münbitesine ve halkın kâbiliyet ü is-ti’dâdlarına nazaran esbâb-ı lâzımesine teşebbüs olunduğu halde beş on sene zarfında bi-tevfîkihî te’âlâ sûret-i matlûbe hâsıl olacağı zâhir olmakla avn ve inâyet-i Hazret-i Bârî’ye itimâd ve imdâd-ı rûhâniyet-i cenâb-ı Peygamberî’ye tevessül ve istinâd birle bundan böyle Devlet-i Aliye ve Memâlik-i Mahrûsemiz’in hüsn-i idâresi zımnında bazı kavânîn-i cedîde vaz’ ve te’sîsi lâzım ü mühim görünerek işbu kavânîn-i mukteziyyenin mevâdd-ı esâsiyyesi dahi emniyet-i can ve mahfûziyyet-i ırz u nâmûs u mal ve tayîn-i vergi ve asâkir-i mukteziyyenin sûret-i celb ve müddet-i istihdâmı kazıyyelerinden ibâret olup şöyle ki, dünya-da can ve ırz u nâmûsdan e’azz bir şey olmadığından bir adam onları tehlikede gördükte hil-kat-i zâtiye ve cibillet-i fıtriyesinde hıyânete meyl olmasa bile muhâfaza-i can ve nâmusu içün elbette bazı sûretlere teşebbüs edeceği ve bu dahi devlet ve memlekete muzır olageldiği mü-sellem olduğu misillü bilakis can u nâmûsundan emîn olduğu halde dahi sıdk u istikâmetten ayrılmayacağı ve işi gücü hemân devlet ve milletine hüsn-i hizmetten ibâret olacağı dahi bedîhî ve zâhirdir ve emniyet-i mâl kazıyyesinin fıkdânı halinde ise herkes ne devlet ve ne milletine ısınamayub ve ne i’mâr-ı mülke bakamayup dâima endişe ve ıztırabdan hâlî olama-dığı misillü aksi takdîrinde yâni emvâl ü emlâkinden emniyet-i kâmilesi olduğu halde dahi hemân kendi işiyle ve tevsî-i dâire-i taayyüşüyle uğraşup ve kendisinde gün-be-gün devlet ve millet gayreti ve vatan muhabbeti artıp ona göre hüsn-i harekete çalışacağı şübheden âzâdedir ve tayîn-i vergi maddesi dahi çünkü bir devlet muhâfaza-i memâlikiyçün elbette asker ü leşke-re ve sâir masârif-i mukteziyyeye muhtac olarak bu ise akça ile idâre olunacağı ve akça dahi tebeanın vergisiyle hâsıl olacağına binâen bunun bir hüsn-i sûretine bakılmak ehemm olup gerçi mukaddemlerde vâridât zannolunmuş olan yed-i vâhid beliyyesinden lehü’l-hamd Memâlik-i Mahrûsemiz ahâlisi bundan evvelce kurtulmuş ise de âlât-ı tahrîbiyyeden olup hiç bir vakitte semere-i nâfiası görülemeyen iltizâmât usûl-i muzırrası el-yevm cârî olarak bu ise bir memleketin mesâlih-i siyâsiye ve umûr-ı mâliyesini bir adamın yed-i ihtiyârına ve belki pençe-i cebr u kahrına teslîm demek olarak ol dahi eger zâten bir iyice adam değilse hemân kendi çıkarına bakıp cemî-i harekât ü sekenâtı gadr u zulmden ibâret olmasıyla bad ez-în ahâlî-i memâlikten her ferdin emlâk ve kudretine göre vergi-i münâsib tâyin olunarak kimse-den ziyâde şey alınmaması ve Devlet-i Aliyye’mizin bahran ve beren masârif-i askeriye ve sâiresi dahi kavânîn-i îcâbiyye ile tahdîd ü teybîn olunup ona göre icrâ olunması lâzımedendir ve asker maddesi dahi ber-minvâl-i muharrer mevâdd-ı mühimmeden olarak egerçi muhâfaza-i vatan için asker vermek ahâlinin farîza-i zimmeti ise de şimdiye kadar cârî olduğu vechile bir memleketin aded-i nüfûs-ı mevcûdesine bakılmayarak kiminden rütbe-i tahammülünden ziyâde ve kiminden noksan asker istenilmek hem nizâmsızlığı hem de zirâat ü ticâret mevâdd-ı nâfiasının ihlâlini mûcib olduğu misillü askerliğe gelenlerin ilâ-nihâyeti’l-ömr istihdamları dahi fütûru ve kat-ı tenâsühü müstelzim olmakta olmasıyla her memleketten lüzûmu takdîrinde taleb olunacak neferât-ı askeriye içün bazı usûl-i hasene ve dört yahud beş sene müddet istihdâm zımnında dahi bir tarîk-i münâvebe vaz u te’sîs olunması îcâb-ı haldendir. Ve’l-hâsıl bu kavânîn-i nizâmiye hâsıl olmadıkça tahsîl-i kuvvet ve ma’mûriyyet ve âsâyiş ü istirâhat mümkün olmayup cümlesinin esası dahi mevâdd-ı meşrûhadan ibâret olduğundan fî-mâ-bad ashâb-ı cünhanın davâları kavânîn-i şer’iyye iktizâsınca alenen ber-vech-i tedkik gö-rülüp hükm olunmadıkça kimse hakkında hafi vü celî idâm ü temsîm mu’âmelesi icrâsı câiz olmamak ve hiç kimse tarafından diğerinin ırz u nâmûsuna tasallut vukû’bulmamak ve herkes emvâl ü emlâkine kemâl-i serbestîyle mâlik ve mutasarrıf olarak ona bir tarafdan müdahale olunmamak ve farazâ birinin töhmet ve kabâhati vukû’unda onun veresesi ol töhmet ve kaba-hatten berî’üz-zimme olacaklarından onun malını müsâdere ile veresesi hukûk-ı irsiyyelerinden mahrum kılınmamak ve tebe’a-i saltanat-ı seniyyemizden olan ehl-i İslâm ve milel-i sâire bu müsâ’adât-ı şâhânemize bilâ-istisnâ mazhar olmak üzre cân ve ırz ve nâmus ve mâl maddelerinden hükm-i şerî iktizâsınca kâffe-i memâlik-i mahrûsemiz ahâlisine taraf-ı şâhânemizden emniyet-i kâmile verilmiş ve diğer hususlara dahi ittifak-ı ârâ ile karar verilme-si lâzım gelmiş olmağla Meclis-i Ahkâm-ı Adliye a’zâsı daha lüzûmu meretebe teksir oluna-rak ve vükelâ ve ricâl-i Devlet-i Aliyyemiz dahi bazı tâyin olunacak eyyâmda orada ictimâ ederek ve cümlesi efkâr u mütâla’âtını hiç çekinmeyüp serbestçe söyleyerek işbu emniyet-i cân ve mâla, ta’yîn-i vergi hususlarına dâir kavânîn-i mukteziye bir taraftan kararlaştırılıp ve Tanzîmât-ı askeriye maddesi dahi Bâb-ı Seraskerî dâr-ı şûrâsında söyleşilüp her bir kânun karargîr oldukça ilâ-mâşâallâhu te’âlâ düstûru’l-amel tutulmak üzre bâlâsı hatt-ı hümâyûnumuz ile tasdik ve tevşîh olunmak için taraf-ı hümâyûnumuza arzolunsun ve işbu kavânîn-i şer’iyye mücerred dîn ü devlet ve mülk ü milleti ihyâ için vaz’ olunacak olduğun-dan cânib-i hümâyûnumuzdan hilâfına hareket vukû bulmayacağına ahd ü mîsâk olunup Hır-ka-i Şerîfe Odası’nda cemî-i ulemâ ve vükelâ hazır oldukları halde kasem-i billâh dahi oluna-rak ulemâ ve vükelâ dahi tahlîf olunacağından ona göre ulemâ ve vüzerâdan ve’l-hâsıl her kim olur ise olsun kavânîn-i şer’iyyeye muhâlif hareket edenlerin kabahat-ı sâbitelerine göre te’dîbât-ı lâyıkalarının hiç rütbeye ve hatır ve gönüle bakılmayarak icrâsı zımnında mahsûsan cezâ kânunnâmesi dahi tanzîm ettirilsin ve cümle memûrînin el-hâletü hâzihî mikdar-ı vâfî ma’aşları olarak şâyed henüz olmayanları var ise onlar dahi tanzim olunacağından şer’an menfûr olup harâbiyyet-i mülkün sebeb-i a’zâmı olan rüşvet mâdde-i kerîhesinin fî-mâ-ba’d adem-i vukû’ı maddesinin dahi bir kânun-ı kavî ile tekîdine bakılsın ve keyfiyyât-ı meşrûha usûl-i atîkayı bütün bütün tağyîr ü tecdîd demek olacağından işbu irâde-i şâhânemiz Dersa’âdet ve bilcümle Memâlik-i Mahrûse’miz ahâlisine i’lân ve işâ’a olunacağı misillü dü-vel-i mütehâbbe dahi bu usûlün inşâallâhu te’âlâ ile’l-ebed bakâsına şâhid olmak üzre Dersa’âdetimiz’de mukîm bi’l-cümle süferâya dahi resmen bildirilsin. Hemân Rabbimiz teâlâ hazretleri cümlemizi muvaffak buyursun ve bu kavânîn-i müessesemin hilâfına hareket eden-ler Allâhu te’âlâ hazretlerinin la’netine mazhar olsunlar ve ile’l-ebed felâh bulmasınlar. (Âmîn) Fî 26 Şaban 1255 (3 Kasım 1839)
“Mülkü elinde tutan her şeye kadirdir. Yenilik ve değişme her ne varsa yine mülkü elinde tutan Allah sayesinde olacaktır”
Herkese malum olduğu üzere, Devlet-i Aliyemizin kuruluşundan beri, yüce Kuran'ın hükümlerine ve şer’i kanunlara kemaliyle uyulduğundan, ulu saltanatımızın kuvvet ve kudreti ve bütün halkının refah ve gelişmişliği istenilen dereceye ulaşmışken, yüz elli sene vardır ki, art arda gelen sıkıntılar ve çok çeşitli sebeplere dayalı olarak, ne Şer’i şerife ve ne yararlı kanunlara bağlı kalınmadığı ve uygun hareket edilmediği için, evvelki kuvvet ve gelişmişlik bilakis zayıflık ve fakirliğe dönüşmüştür. Halbuki şer’i kanunlar altında idare olun-mayan memleketlerin payidar (sağlam, sürekli) olamayacağı açıktır. Tahta çıktığımız kutlu günden beri, hükümdarlığımızın hayırlı eserleri ile ilgili fikirlerimiz, sadece memleket ve çevresinin imarı ve halkın ve fakirlerin refahının artırılmasında yararlı işlerle sınırlı ve Devlet-i Aliyemizin memleketlerinin coğrafi mevkisine ve halkın kabiliyet ve yeteneklerine göre lazım olan sebeplere girişildiğinde, beş on sene içinde Allah'ın yardımı ile arzu edilen noktaya ulaşılacağı açıktır. Allah'ın yardım ve inayetine güvenerek ve Cenab-ı Peygamberin ruhaniye-tinin yardımını aracı kılıp ve ona bağlanarak, bundan böyle Devlet-i Aliye ve Osmanlı ülke-sinin iyi idaresinde bazı yeni kanunlar konulması gerekli ve önemli görülmüştür. İşbu gerekli kanunların esas maddeleri, can emniyeti ve ırz ve namus ve malın korunması ve vergi tayini ve askerlerin nasıl çağrılacağı ve askerliğin süresi hükümlerinden ibarettir. Şöyle ki, dünyada candan ve ırz ve namustan daha kıymetli bir şey olmadığından, bir adam onları tehlikede gör-dükçe, yaratılışında ve fıtratının özelliklerinde hainliğe eğilimli olmasa bile, can ve namusunun korunması için elbette bazı yollara teşebbüs edeceği açıktır. Bu hareketin devlet ve memlekete zarar verdiği açık olduğu gibi, bilakis bu hareket sahibinin, can ve namusundan emin olduğunda doğruluk ve sadakatten ayrılmayacağı ve işi ve gücü hemen devlet ve milletine iyi hizmet etmek olacağı dahi açık ve bellidir. Mal emniyeti hükmünün eksikliği halinde ise, her-kes ne devlet ve ne de milletine ısınamayıp, ne de mülkün imarına bakmayıp endişe ve ıstırap-tan kurtulamaz. Bir diğer halde, yani mallarının ve mülklerinin tam bir emniyeti olduğunda, kendi işi ile geçim dairesini genişletmekle uğraşıp, kendisinde günden güne devlet ve millet gayreti ve vatan sevgisi artıp, ona göre güzel hareketle çalışacağı şüpheden azadedir. Ve vergi tayini maddesi de bu aynı şekildedir. Çünkü, bir devlet memleketlerini korumak için elbette asker ve görevliye, vesaire gerekli masraflara ihtiyacı vardır. Bu ise parayla yönetileceğine ve para dahi halkının vergisiyle oluşacağına göre, bir güzel yoluna bakılmak önemli hale gelmiş-tir. Gerçi daha öncelerde gelir olarak görülmüş olan tekel sıkıntısından elhamdülillah, Osmanlı memleketleri ahalisi bundan evvelce kurtulmuş ise de, tahrip edici aletlerden olup, hiçbir zaman yararlı ürünleri görülmeyen “iltizamlar zararlı usulü” bugün yürürlüktedir. Bu ise bir memleketin siyasi sınırlarını ve mali işlerini bir adamın eline ve belki kahredici yıkıcı pençe-sine teslim etmek anlamına geldiğinden, o dahi eğer iyice bir adam değil ise hemen kendi çıkarına bakar, hareket ve tavırlarının çoğu haksızlık ve zulümden ibaret olur. Bundan sonra memleket ahalisinden her ferdin mülklerine ve gücüne göre bir uygun vergi tayin olunarak kimseden fazla bir şey alınamaması ve Devlet-i Aliyemizin deniz ve karada askeri masrafları vesaire dahi olumlu kanunlar ile sınırlanmış ve belirlenmiş olup, ona göre icra olunması gereklidir. Asker maddesi dahi, yazıldığı üzere önemli maddelerdendir. Gerçi vatan muhafazası için asker vermek ahalinin görevlerinden ise de, şimdiye kadar cari olduğu gibi, bir memleketin mevcut nüfusuna bakılmayarak, kiminden tahammül derecesinden fazla ve kiminden noksan asker istenilmesi, hem düzensizliği ve hem tarım ve ticaretin faydalı işlerinin bozulmasını doğuran sebeplerden olduğu gibi, askerliğe gelenlerin ömürlerinin sonuna kadar kalmaları dahi, usanma ve nesil yetiştirmenin üremenin kesilmesini gerektirmekte olmasıyla, her memleketten lüzumu takdirinde talep olunacak askerler için bazı güzel usuller ve dört veyahut beş sene müddeti içinde dahi bir değişme yolu oluşturulması ve konulması halin gereğindendir.
Velhasıl, bu nizami kanunlar hasıl olmadıkça, kuvvet elde edilmesi ve gelişmişlik ve asayiş ve rahatlık mümkün olmayıp, hepsinin esası dahi açıklanmış maddelerden ibarettir. Bundan sonra suçluların davaları şer’i kanunlar gereğince alenen incelenip hüküm verilme-dikçe, hiç kimse hakkında gizli ve açık idam ve zehirleme muamelesi caiz değildir ve hiç kimse tarafından diğerinin ırz ve namusuna tasallut vuku bulamaz ve herkes mal ve mülkleri-ne tam bir serbestlikle malik ve tasarrufa ehildir, ona kimse müdahale edemez. Firarda birinin açığa çıkmamış suçu ve kabahati olduğunda onun mirasçıları, o suç ve kabahatten uzak olup, suçlanamayacaklardır. Onun malı müsadere edilemez, mirasçıları mirastan mahrum edilmezler. Yüce saltanatımız halkından olan Müslüman ahali ve diğer milletlere, bu müsadere istisnasız mazhar olmak üzere can ve ırz ve namus ve mal maddelerinden şer’i hüküm gereğince bütün Osmanlı memleketleri ahalisine tarafımdan tam bir emniyet verilmiştir. Diğer hususlara dahi oy birliği ile karar vermekle görevli olan Meclis-i Ahkam-ı Adliye (kanun ve nizamname çıkarmak için oluşturulmuş meclis) üyeleri dahi gerektiği kadar artırılarak ve ve-killer (bakanlar) ve üst dereceli devlet adamları dahi belli günlerde orada toplanarak ve tama-mı fikir ve görüşlerini hiç çekinmeden serbestçe söyleyerek, işbu can ve mal emniyeti ve ver-gi tayini konularına dair gerekli kanunları yapacaklardır. Askeri düzenlemeler (tanzimat-ı askeriye; bu fermana adını veren Tanzimat kelimesi sadece burada geçmektedir.) konusu dahi Bab-ı Seraskeri şurasında görüşülüp, her bir kanun kararlaştırılmış oldukça hatt-ı hümayunumuz ile tasdik ve teşvik olunmak için tarafımıza arz olunsun. İşbu şer’i kanunlar sadece, din ve devlet ve mülk ve milleti ihya için konulacak olduğundan tarafımızdan, hilafına hareket edilmeyeceğine söz verilip, Hırka-i Şerife odasında bütün ulema ve vekiller hazır oldukları halde, yemin dahi olunarak ulema ve vekiller dahi yemin ettirilip, ulema ve vezirlerden kim olursa olsun, şer’i kanunlara muhalif hareket edenlerin kesinleşmiş kabahatlerine göre layık oldukları cezalandırmaya hiç rütbeye ve hatır ve gönüle bakılmayarak icrası için, ceza kanun-namesi dahi tanzim ettirilsin. Bütün memurların şimdiki halde, yeterli maaş alamayanlar var ise, onlar dahi düzenleneceğinden, şer’en yasak olup mülkün bozulmasının büyük sebeplerden olan rüşvet kötülüğünün bundan sonra ortadan kaldırılmasının dahi bir güçlü kanun ile sağlanmasına bakılsın.
Ve bu açık durum eski usulü tamamen değiştirip yenilemek demek olacağından, işbu irade-i şahanemiz Der saadet ve bütün Osmanlı memleketlerimiz ahalisine duyurulacağı gibi, dost devletlere dahi bu usulün İnşaallah-u Teala sonsuza kadar var olacağına şahit olmak üzere İstanbul’da bulunan bütün sefirliklere dahi resmen bildirilsin.
Hemen Rabbimiz Teala Hazretleri cümlemizi muvaffak buyursun ve bu tesis edilen kanunların aksine hareket edenler, Allah-u Teala Hazretlerinin lanetine mazhar olsunlar ve ilelebet felah bulmasınlar. Amin.
3 Kasım 1839
Tanzimat Fermanı'nın Osmanlıca Türkçesiyle yazılmış tam metni :
جملهیه معلوم اولدغی اوزره دولت علیهمزك بدایت ظحورندنبرو احكام جلیلهء قرآنیه و قوانین شرعیهیه كمالیله رعلیت اولندیغندن سلطنت سنیهمزك قوت و مكنت و بالجمله تبعهسنك رفاح و معموریتش رتبهء غایته واصل اولمشیكن یوزاللی سنه واردر كه غوائل متعاقبه و اسباب متنوعهیه مبنی نهشرع شریفه و نه قوانین منیفهیه انقیاد و امتثال اولنمامق حسبیله اولكی قوت و معموریت بالعكس ضعف و فقره مبدل اولمش و حالبوكه قوانین شرعیه تحتنده اداره اولنمیان ممالكك پایدار اولهمیهجغی واضحاتدن بولنمش اولوب جلوس همایونمز روز فیروزندنبرو افكار خیریت آثار ملوكانهمز دحی مجرد اعمار ممالك و انحا و ترفیه اهالی و فقرا قضیهء نافعقسنه منحصر و ممالك دولت علیهمزك موقع جغرافیسنه و اراضیء منبتهسنه و خلقك قابلیت و استعدادلرینه نظرا اسباب لازمهسنه تشبث اولندیغی حالده بش اون سنه ظرفنده بتوفیقه تعالی صور مطلویه حاصل اولهجغی ظاهر اولمغله عون و عنایت حضرت باری یه اعتماد و امداد روحانیت جناب پیغمبری یه توسل و استناد برله بوندنبویله دولت علیه و ممالك محروسهمزك حسن ادارهسی ضمننده بعض قوانین جدیده وضع و تأسیسی لازم و مهم كورینهرك اشبو قوانین مقتضیهنك مواد اساسیهسی دخی امنیت جان و محفوظیت عرض و ناموس و مال و تعیین ویركو و عساكر مقتضیهنك صورت جلب و مدت استخدامی قضیهلرندن عبارت اولوب شویله كه دنیاده جاندن و عرض و ناموسدن اعز بر شی اولمدغندن بر آدم انلری تهلكهده كوردكجه ظلقت ذاتیه و جبلیت فطریهسنده خیانته میل اولمسه بله محافظهء جان و ناموسیچون البته بعض صورتلره تشبث ایدهجكی و بو دخی دولت و مملكته مضر اولهكلدیكی مسلم اولدیغی مثللو بالعكس جان و ناموسندن امین اولدیغی حالده دخی صدق و استقامتدن آیرلمیهجغی و ایشی و كوجی همان دولت و ملتنه حسن ظدمتدن عبارت اولهجغی دخی بدیهی و ظاهردر و امنیت مال قضیهسنك فقدانی حالنده ایده هركس نه دولت و نه ملتنه اصنهمیوب و نه اعمار ملكه باقهمیوب دائما اندیشه و اضطرابدن خالی اولهمدیغی مثللو |كسی تقدیرندنه یعنی اموال و املاكندن امنیت كاملهسی اولدیغی حالده دخی همان كندو ایشی ایله و توسیع دائرهء تعیشیله اوغراشوب و كندوسنده كونبكون دولت و ملت غیرتی و وطن محبتی ارتتوب اكا كوره حسن حركته چالیشهجغی شبههدن آزاده در و تعیین ویركو مادهسی دظی چونكه بر دولت محافظهءممالكی ایچون البته عسكر و لشكره و سائر مصارف مقتضیهیه محتاچ اولرهرق بوایسه اقچهایله اداره اولنهجغنی و اقچه دخی تبعهنك ویركوسیله حاصل اولهجغنه بناء بونك دخی بر حسن صورتنه باقلمق اهم اولوب اكرچه مقدملرده واردات ظن اولنمش اولان ید واحدد بلیهسندن لهالحمد ممالك محروسهمز اهالیسی بوندن اولوه قورتلمش ایسه ده آلات تخریبیهدن اولوب هیچ بر وقتده شمرهء نافعهسی كوریلهمیان التزامات اصول مضرهسی الیوم جاری اولهرق بو ایسه بر مملكتك مصالح سیاسیه و امور مالیهسنی بر آدمك ید اختیارینه و بلكه پنچهءجبر و قهرینه تسلیم دیمك اولهرق اولدخی اكرذاتا بر ایوچه آدم دكل ایسه همان كندو چیقارینه باقوب جمیع حركات و سكناتی غدر و ظلمدن عبارت اولمسیله بعدازین اهالیء ممالكدن هر فردك املاك و قدرتنه كوره بر ویركوی مناسب تعیین اولنهرق كیمسهدن زیاده شی النهمامسی و دولت علیهمزك برا و بخرا مصارف عسكریه و سائرهسی دخی قوانین ایجابیه ایله تحدید و تبین اولنوب اكاكوره اجرا اولنمسی لازمهدندر و عسكر مادهسی دخی بر منوال مدرر مواد مهمهدن اولهرق اكرچه محافظهء وطن ایچون عسكر ویرمك اهالینك فریضهء ذمتی ایسهده شمدی یه قكر جاری اولدیغی وجهله بر مملكنك عدد نفود موجودهسنه باقلمیهرق كمیندن رتبهء تحملندن زیاده و كمیندن نقصان عسكر استنلمك هم نظامسزلغی و هم زراعت و تجارت مواس نافعهسنك اخلالنی موجب اولدیغی مثللو عسكرلكه كلنلرك الی نهایتهالعمر استخداملری دخی فتوری و قطع تناسلی مستلزم اولمقده اولمسیله هر مملكتدن لزومی تقدیرنده طلب اولنهجق نفرات عسكریه ایچون بعض اصول حسنه و درت و یاخود بش سنه مدت استخدام ضمننده دخی بر طریق مناوبه وضع و تأسیس اولنمسی ایجاب حالدندر والحاصل بو قوانین نظامیه حاصل اولمدقجه تحصیل قوت و معموریت و آسایش و اسراحت ممكن اولمیوب جملهسنك اساسی دخی مواد مشروحهدن عبارت اولدیغندن فمیابعد اصاب جنحهنك د؟والری قوانین شرعیه اقتضاسنجه علنا بروجه تدقیق كوریلوب حكم اولنمدقجه هیچ كمیسه حقنده خفی و جلی اعدام و تسمیم معاملهسی اجراسی جائز اولمامق و هیج كمیسه طرفندن دیكرینك عرض و ناموسنه تسلط و قوعبولمامق و هركس اموال و املاكنه لمال سربستیتله مالك و متصرف اولهرق اكا بر طرفدن مداخله اولنمامق و فرضا برینك تهمت و قباحتی و قوعنده انك ورئهسی حقوق ارثیهلرندن محوم قلنمامق و تبعهء سلطنت سنیهمزدن اولان اهل اسلام و ملل سائره بو مساعدات شاهانهمزه بلا استثناء مظهر اولمق اوزره جان و عرض و ناموس و مال مادهلرندن حكم شرعی اقتضاسنجه كافهء ممالك محروسهمز اهالیسنه طرف شاهانهمزدن امنیت كامله وشرلمش و دیكر خصوصلره دخی اتفاق آرا ایله قرار ویرلمسی لازم كلمش اولمغله مجكس احكام عدلیه اعضاسی دها لزومی مرتبه تكثیر اولنهرق و وكلا و رجال دووت علیهمز دخی بعض تعیین اولنهجق ایامده اوراده اجتماع ایدرك و جملهسی افكار و مطالعاتنی هیج چكنمیوب سربستجه سویلیهرك اشبو امنیت جان و مال و تعیین ویركو خوصوصلرینه دائر قولنین مقتضیه بر طرفدن قرارلشدیریلوب و تنظیمات عسكریه مادهسی دخی باب سرعسكری دار شیراسنده سویلهشیلوب هر بر قانون قرار كیر اولدقجه الی ماشاالله تعالی دستورالعمل طوتلمق اوزره بالاسی خط همایونمز ایله تصدیق و توشیح اولنمق ایچون طرف همایونمز عرض اولنسون و اشبو قولنین شریه مجرد دین و دولت و ملك و ملتی احیا ایچون وضع اولنهجق اولدیغندن جانب همایونمزدن خلافنه حركت وقوعبولمیهجغنه عهد و میثاق اولنوب خرقهء شریفه اوطهسنده جمیع علما و وكلا حاضر اولدقلری حالده قسمباللهدخی اولنهرق علما و وكلا دخی تحلیف اولنهجغندن اكا كوره علما و ووزرادن والحاصل هر كیم اولور یشسه اولسون قوانین شرعیهیه محالف حركت ایدنلرك قباحت ثابتهلرینه كوره تأدیبات لایقهلرینك هیج رتبهیه و خاطر و كوكله باقلمیهرق اجراسی ضمننده مخصوصا جزا قانوننامهسی دخی تنضیم ایتدرلسون و جمله مأمورینك الحالته هذه مقدار وافی معاشلری اولهرق شاید هنوز اولمیانلری وار ایسه انلر دخی تنظیم اولنهجغندن شرعا منفور اولوب خرابیت ملكك سبب اعظمی اولان رشوت مادهء كریههسنك فیمابعد عدم وقوعی مادهسنك دخی بر قانون قوی ایله تأكیدینه باقلسون و كیفیات مشروحه اصول عتیقهیی بتون بتون تغیر و تجدید دیمك اولهجغندن اشبو ارادهء شاهانهمز درسعادت و بالجمله ممالك محروسهمز اهالیسنه اعلان و اشاعه اولنهجغی مثللو دول متحایه دخی بو اصولك انشاعالله تعالی الی الابد بقاسنه شاهد اولمق اوزره درسعادتمزده مقیم بالجمله سفرایه دخی رسما بیلدرلسون همان ربمز تعالی دضرتلری جملهمزی موفق بیورسون و بو قوانین موءسسهنك خلافنه حركت ایدنلر الله تعالی حضرتلرینك لعبدنه مظهر اولسونلر و الی الابد فلاح بولمسونلر آمین
فی ٢٦ شعبان ١٢٥٥ یوم بازار ( Kaynak: www.wikisource.org/wiki/كلحانه_خط_شریفی )
Rescript of Reform – Islahat Fermanı
(18 February 1856)
The guarantees promised on our part by the Hatt-ı Hümayun of Gülhane, and in conformity with the Tanzimat, to all the subjects of my Empire, without distinction of classes or of religion, for the security of their persons and property and the preservation of their honour, are today confirmed and consolidated, and efficacious measures shall be taken in order that they may have their full and entire effect.
All the privileges and spiritual immunities granted by my ancestors ab antiquo, and at subsequent dates, to all Christian communities or other non-Muslim persuasions established in my empire under my protection, shall be confirmed and maintained.
Every Christian or other non-Muslim community shall be bound, within a fixed period, and with the concurrence of a Commission composed ad hod of members of its own body, to proceed, with my high approbation and under the inspection of my Sublime Porte, to examine into its actual immunities and privileges, and to discuss and submit to my Sublime Porte the reforms required by the progress of civilization and of the age. The powers conceded to the Christian Patriarchs and Bishops by the Sultan Mehmed II and his successors shall be made to harmonize with the new position which my generous and beneficent intentions ensure to these communities.
The principle of nominating the Patriarchs for life, after the revision of the rules of election now in force, shall be exactly carried out, conformable to the tenor of their Firmans of Investiture.
The Patriarchs, Metropolitans, Archbishops, Bishops, and Rabbis shall take an oath on their entrance into office according to a form agreed upon in common by my Sublime Porte and the Spritual heads of the different religious communities. The ecclesiastical dues, of whatever sort or nature they be, shall be abolished and replaced by fixed revenues of the Patriarchs and heads of communities, and by the allocation of allowances and salaries equitably proportioned to the importance, the rank, and the dignity of the different members of the clergy.
The property, real or personal, of the different Christian ecclesiastics shall remain intact; the temporal administration of the Christian or other non-Muslim communities shall, however, be placed under the safeguard of an Assembly to be chosen from among the members, both ecclesiastics and laymen, of the said communities.
In the towns, small boroughs and villages, where the whole population is of the same religion, no obstacle shall be offered to the repair, according to their original plan, of buildings set apart for religious worship, for schools, for hospitals, and for cemeteries.
The plans of these different buildings, in case of their new erection, must, after having been approved by the Patriarchs or heads of communities, be submitted to my Sublime Porte, which will approve of them by my Imperial order, or make known its observations upon them within a certain time.
Each sect, in localities where there are no other religious denominations, shall be free from every species of restraint as regards the public exercise of its religion.
In the towns, small boroughs, and villages where different sects are mingled together, each community, inhabiting a distinct quarter, shall, by conforming to the above-mentioned ordinances, have equal power to repair and improve its churches, its hospitals, its schools, and its cemeteries. When there is a question of the erection of new buildings, the necessary authority must be asked for through the Sublime Porte, which will pronounce a Sovereign decision according to that authority, except in the case of adminitrative obstacles. The intervention of the adminitrative authority in all measures of this nature will be entirely gratuitous. My Sublime Porte will take energetic measures to ensure to each sect, whatever be the number of its adherents, entire freedom in the exercise of its religion.
Every distinction or designation tending to make any class whatever of the subjects of my Empire inferior to another class, on account of their religion, language, or race, shall be for ever effaced from the Administrative Protocol. The laws shall be put in force against the use of any injurious or offensive term, either among private individuals or on the part of the authorities.
As all forms of religion are and shall be freely professed in my dominions, no subject of my Empire shall be hindered in the exercise of the religion that he professes, nor shall be in any way annoyed on this account. No one shall be compelled to change their religion.
The nomination and choice of all functinaries and other employees of my Empire being wholly dependent upon my Sovereign will, all the subjects of my Empire, without distinction of nationality, shall be admissible to public employments, and qualified to fill them according to their capacity and merit, and conformably with rules to be generally applied.
All the subjects of my Empire, without distinction, shall be received into the Civil and Military Schools of the Government if they otherwise satisfy the conditions as to age and examination which are specified in the organic regulations of the said schools. Moreover, every community is authorized to establish Public Schools of Science, Art, and Industry. Only the method of instruction and the choice of professors in schools of this class shall be under the control of a Mixed Council of Public Insturiction, the members of which shall be named by my Sovereign command.
All commercial, correctional, and criminal suits between Muslims and Christian or other non-Muslim subjects, or between Christians or other non-Muslims of different sects, shall be referred to mixed tribunals.
The proceedings of these tribunals shall be public. The parties shall be confronted, and shall produce their witnesses, whose testimony shall be received, without distinction, upon an oath taken according to the religious law of each sect.
Suits relating to civil affairs shall continue to be publicly tried, according to the laws and regulations, before the Mixed Provincial Councils, in the presence of the Governor and Judge of the place. Special civil proceedings, such as those relating to successions of others of that kind, between subjects of the same Christian or other non-Muslim faith, may, at the request of the parties, be sent before the Councils of the Patriarchs or of the communities.
Penal, correctional, and commercial laws, and rules of procedure for the mixed tribunals shall be drawn up as soon as possible, and formed into a Code. Translation of them shall be published in all the languages current in the Empire.
Proceedings shall be taken, with as little delay as possible, for the reform of the penitentiary system as applied to houses of detention, punishment, or correction, and other esteblishments of like nature, so as to reconcile the rights of humanity with those of justice. Corporal punishment shall not be administered, even in the prisons, except in conformity with the disciplinary regulations established by my Sublime Porte, and everything that resembles torture shall be entirely abolished.
Infractions of the law in this particular shall be severely repressed, and shall, besides, entail, as of right, the punishment, in conformity with the Civil Code, of the authorities who may order and of the agents who may commit them.
The organization of the police in the capital, in the provincial towns and in the rural districts shall be revised in such a manner as to give to all the peaceable subjects of my empire the strongest guarantees for the safety both of their person and property.
The equality of taxes entailing equality of burdens, as equality of duties entails that of rights, Christian subjects and those of other non-Muslim sects, as it has been already decided, shall, as well as Muslims, be subject to the obligations of the Law of Recruitment. The principle of obtaining substitutes, or of purchaing exemption, shall be admitted. A complete law shall be published, with as little delay as possible, respecting the admission into and service in the army of Christian and other non-Muslim subjects.
Proceedings shall be taken for a reform in the constitution of the Provincial and Communal Councils, in order to ensure fairness in the choice of the deputies of the Muslim, Christian, and other communities, and freedom of voting in the councils. My Sublime Porte will take into consideration the adoption of the most effectual means for ascertaining exactly and for controlling the result of the deliberations and of the decisions arrived at.
As the laws regulation the purchase sale, and disposal of real property are common to all the subjects of may empire, it shall be lawful for foreigners to possess landed property in my dominions, conforming themselves to the laws and police regulations, and bearing the same charges as the native inhabitants, and after arrangements have been come to with foreign powers.
The taxes are to be levied under the same denomination from all the subjects of my empire, without distinction of class or of religion. The most prompt and energetic means for remedying the abuses in collecting the taxes, and especially the tithes, shall be cosidered. The system of direct collection shall gradually, and as soon as possible, be substituted for the plan of farming, in all the branches of the revenues of the State. As long as the present system remains in force, all agents of the Government and all members of the Meclis shall be forbidden, under the severest penalties, to become lessees of any farming contracts which are announced for public competition, or to have any beneficial interest in carrying them out. The local taxes shall, as far as possible, be so imposed as not to affect the sources of production or to hinder the progress of internal commerce.
Works of public utility shall receive a suitable endowment, part of which shall be raised from private and special taxes levied in the Provinces, which shall have the benefit of the advantages arising from the establishment of ways of communication by land and sea.
A special law having been already passed, which declares that the budget of the revenue and expenditure of the State shall be drawn up and made known every year, the said law shall be most scrupulously observed. Proceedings shall be taken for revising the emoluments attached to each office.
The heads of each community and a delegate designed by my Sublime Porte shall be summoned to take part in the deliberations of the Supreme Council of Justice on all occasions which might interest the generality of the subjects of my Empire. They shall be summoned specially for this purpose by my Grand Vezir. The delegates shall hold office for one year; they shall be sworn on entering upon their duties. All the members of the Council, at the ordinary and extraordinary meetings, shall freely give their opinions and their votes, and no one shall ever annoy them on this account.
Steps shall also be taken for the formation of roads and canals to increase the facilities of communication and increase the sources of the wealth of the country. Everything that can impede commerce or agriculture shall be abolished. To accomplish these objects means shall be sought to profit by the science, the art, and the funds of Europe, and thus gradually to execute them.
Such being my wishes and my commands, you, who are my Grand Vezir, will, according to custom, cause this Imperial Firman to be published in my capital and in all parts of my Empire; and you will watch attentively, and take all the necessary measures that all the orders which it contains be henceforth carried out with the most rigorous punctuality.
(İngilizce metin kaynağı : http://www.anayasa.gen.tr/reform.htm )
-