Türkiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Türkiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Kasım 2025 Perşembe

Türkiye’nin C-130 Uçağı Gürcistan’da Düştü — Olayın Tarihi ve Teknik Analizi

 

Türkiye'nin C-130 Uçağı Düştü

Türkiye’nin C-130 Hercules Uçağı Georgia’da Düştü — Olay, Nedenleri ve Tarihsel Bağlam

Giriş
11 Kasım 2025’te Türkiye Hava Kuvvetleri’ne ait bir Lockheed C-130 Hercules kargo uçağı, Azerbaycan’ın Gence (Ganja) kentinden kalktıktan sonra Gürcistan’da düşerek ağır bir kayıpla sonuçlandı. Uçağın enkazı Sighnaghi bölgesinde bulundu ve kaza kısa sürede hem bölgesel hem de uluslararası gündemin ilk sıralarına yerleşti. Reuters+1


Olayın Bilinenleri — Kısa ve Net

  • Kaza tarihi: 11 Kasım 2025. Uçak Gence’den kalktı; Gürcistan sınırında irtibat kesildi ve kısa süre sonra düşmüş halde bulundu. Reuters+1

  • Uçak tipi: Lockheed C-130 Hercules (askeri kargo uçağı). Uçağın model ve tescil bilgileri ilk gelen raporlarda paylaşıldı; kazada 20 personelin bulunduğu ve hepsinin hayatını kaybettiği bildirilmiştir. Vikipedi+1

  • Yetkililer ve kurtarma ekipleri: Gürcistan ve Türkiye ekipleri sahada koordineli çalışma yürütüyor; neden hakkında soruşturma devam ediyor. Reuters+1

(Bunlar olaya ilişkin, şu ana kadar doğrulanmış temel bilgilerdir; soruşturma ilerledikçe yeni teknik bulgular açıklanacaktır.) AP News


C-130 Hercules: Kısa Tarihçe ve Neden Önemli?

Lockheed Martin’in ünlü C-130 Hercules platformu, 1950’lerden beri dünyadaki en dayanıklı ve çok yönlü askeri nakliye uçaklarından biridir. İlk uçuşu 1954’te yapılan Hercules; iniş/kalkış performansı, yük kapasitesi ve değiştirilebilir görev konfigürasyonları sayesinde hava nakliyesinde, insani yardım operasyonlarında, arama-kurtarma ve diğer özel görevlerde uzun yıllardır tercih edilmiştir. C-130’ın bu dayanıklılığı, onu hem barış hem kriz dönemlerinde orduların “iş atı” haline getirmiştir. Vikipedi

Tarihsellik açısından baktığımızda C-130, Soğuk Savaş döneminden günümüze kadar askerî lojistik stratejisinin omurgasını desteklemiş; pek çok ülke filosunda uzun yıllar hizmet vermiştir. Ancak yaşlı uçakların operasyonel güvenliği, bakım rejimleri ve modernizasyon programları, her zaman gündemde olmuştur. Bu bağlamda, 1950–70’lerde tasarlanmış platformların güncel bakım-revizyon pratikleri, kazaların teknik sebeplerini araştırırken önemli bir çerçeve sağlar. Vikipedi

C-130 Kargo Uçağı

Bu Olayın Muhtemel İnceleme Başlıkları (Neye Bakılacak?)

Kaza soruşturmalarında, genellikle şu alanlar detaylı incelenir; C-130 kazasında da benzer bir rota izlenecektir:

  1. Uçağın teknik durumu ve bakım kaydı — Uçağın bakım geçmişi, son büyük onarım/modernizasyon, yapısal yorgunluk veya metal yorgunluğu gibi faktörler. (C-130’lar uzun hizmet ömrü alabilen uçaklardır; buna karşılık ağır işletme şartlarında ekstra bakım gerekir.) Vikipedi

  2. Uçuş verileri ve iletişim kayıtları (FDR/CVR/ATC logları) — Uçağın uçuş kayıt cihazları, motor verileri ve iletişim kesiti kazanın mekanik mi yoksa insan faktörlü mü olduğunu ayırt etmeye yardımcı olur. Reuters

  3. Hava ve meteorolojik koşullar — Kalkış/iniş bölgesindeki hava koşulları, türbülans, buzlanma veya şiddetli rüzgâr gibi dış etkenler incelenir. AP News

  4. Lojistik / yükleme / ağırlık-denge kontrolleri — Kargo uçağı olduğu için yükleme şekli, ağırlık-denge (CG) hesapları, aşırı yükleme iddiaları değerlendirilecektir. Flightradar24

  5. İnsani ve süreçsel faktörler — Pilotaj, eğitim, operasyonel prosedürlere uyum, görev planlama ve ortak operasyonlarda koordinasyon (ör. Azerbaycan rotası ile ilgili izin ve irtibat prosedürleri). Reuters


Bölgesel ve Politik Bağlam

Bu uçak, Azerbaycan’dan kalkıp Türkiye’ye dönerken düştü; bölgesel askerî işbirliği ve hava yollarının artan yoğunluğu göz önünde bulundurulduğunda, bu tür lojistik uçuşlar sıkça yapılmaktadır. Olay, hem Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinde hem de bölgedeki askeri hareketliliğin güvenlik maliyetlerinde hassas bir noktaya işaret ediyor. Yetkililer, kaza sahasında hem teknik inceleme hem de diplomatik koordinasyonu sürdürüyor. euronews+1


Tarihsel Perspektiften Değerlendirme — Uçak Kazalarının Askeri Tarihteki Yeri

Askerî nakliye uçakları, savaş ve barış dönemlerinde orduların hızını ve esnekliğini sağlar; ancak tarih boyunca pek çok önemli stratejik kayıp da bu uçak kazalarıyla ilişkilendirildi. Büyük bir askeri nakliye uçağının düşmesi, sadece can kaybı değil, aynı zamanda lojistik kapasite, moral ve operasyonel esneklik üzerinde de derin etkiler bırakır. Türkiye’nin veya başka bir ordunun yakın zamanda yaşadığı benzer lojistik kayıplar, filoların modernizasyon ihtiyacını ve bakım-eğitim yatırımlarının önemini yeniden gündeme taşımıştır. (Genel tarihsel çerçeve — C-130’ın uzun süreli hizmet grafiği ve buna bağlı riskler.) Vikipedi


Ne Zaman Kesin Bilgiye Ulaşacağız? (Soruşturma Süreci)

  • Resmi soruşturma genellikle haftalar/aylar sürebilir. İlk aşamada enkaz analizi, FDR/CVR verilerinin kurtarılması ve ilk raporlar yayınlanır. Ardından daha detaylı teknik analizler ve nihai rapor gelir. Bu süreçte hem Türkiye hem de Gürcistan (ve gerekirse üçüncü taraf bağımsız uzmanlar) görev alır. Reuters+1


29 Ocak 2019 Salı

Türkiye İdman Cemiyeti İttifakı - TİCİ

Bozkurtlu Güreş Federasyonu Rozeti

Türkiye İdman Cemiyeti İttifakı 


1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk resmi spor teşkilatı olan Türk İdman Cemiyetleri İttifakı kuruldu. İlk spor teşkilatı olan TİCİ'nin Rozeti,  Atatürk döneminde basılan ilk emisyon paralarda olduğu gibi bozkurttu. ( Bk. Bozkurtlu Para )

 İlk başkanlığını Ali Sami Yen, asbaşkanlıklarını da Burhan Felek ve Ali Seyfi'nin yaptığı Türkiye'nin ilk "çok sporlu spor örgütü" TİCİ, sporda demokrasi yolunda önemli adımlar attı.

7 Eylül 1921 günü çalışmanın tamamlanması ile TİCİ’nin kurulması için hükumete başvuru yapıldı. 14 Temmuz 1922 günü toplanan yöneticiler, İdman İttifakının ilk merkez kurulunu seçtiler.

Müdürlüğün başına da eski bir asker olan General Cemal Tahir Taner getirildi. Bundan sonra Türk sporu, 3530 sayılı bu yasanın verdiği yetkiler doğrultusunda, Başbakanlığa bağlı bir "Devlet Kuruluşu" statüsüne kavuştu.



12 Eylül 2017 Salı

12 Eylül Darbesi ve Mektuplar

12 eylül darbesinde yargılanan 12 yaşındaki bir çocuk

12 Eylül askeri darbesinin üzerinden 37 yıl geçti.


Siyasi partileri de lağveden askeri yönetim, Süleyman Demirel ile Bülent Ecevit'i Hamzakoy'a, Necmettin Erbakan ile Alparslan Türkeş'i ise Uzunada'ya sürgüne gönderdi. Siyasi yasaklar geldi.

12 Eylül Alparslan Turkeş

Bülent Ecevit 12 eylül


İlk olarak sol görüşlü Necdet Adalı, ardından ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu idam edildi.

12 Eylül Darbesi



Mustafa Pehlivanoğlu'nun Mektubu

''Sevgili anneciğim ve babacığım, sizler beni bu yasa kadar büyüttünüz ve yetiştirdiniz. Benim sizlere karşı islemiş olduğum hataları ve suçlarımı affedin. Hakkınızı helal edin. Ben sizlerin bir evladınız olarak, bugüne kadar Cenab-ı Hakk'ın ve Onun Resulünün, Yüce Peygamberimizin yolundan ayrılmadım. Alın yazımız böyle yazılmış. Kader ne ise onu çekeceğiz. Ben de kardeşim Haydar gibi bir an önce Allah'ın huzuruna çıkacağım. Eğer benim günahım varsa Cenab-ı Allah'ın huzurunda çekmeye hazırım. Yok, bir yanlışlık sonucu ölümüme karar verenler, idam edenler Allah'tan bulsunlar. Şunu hiç bir zaman unutmasınlar ki, Mustafa'lar ölür, Allah davası ölmez, milliyetçilik yaşar. Kellemi verdiğim bu yolun zaferi yakındır. Zafer her zaman Allah'a inananlarındır.
Bunun için hiç üzülmeyin. Cenazemin arkasından ağlamayın, günahtır. Sizden ricam ağlamayın. Anne, sizlerle helalleşmek isterdim, fakat olmadı. Hakkım varsa, hepinize helal olsun, siz de helal edin.
Son olarak, abime, yengeme, yiğenime, bacıma selam eder, haklarını helal etmelerini dilerim. Nişanlıma da selam eder, Cenab-ı Allah'ın mutlu bir yuva kurması için ona yardımcı olmasını dilerim.
Oğlunuz Mustafa''
7 Ekim 1980



Necdet Adalı'nın mektubu


“Sevgili anneciğim ve babacığım,
Sizleri ve ezilen halklar adına mücadeleyi, erken bırakmak zorunda kaldığım için üzgünüm ama bundan ve içinde bulunduğum durumdan dolayı hiçbir zaman pişmanlık duymadan ve şu kısa yaşamım içersinde hiçbir şahsi çıkar gözetmeden ezilen halklar adına verilen mücadelede yerimi almaya çalıştım ve bundan dolayı gurur duyuyorum. Hâkim sınıfların göstermek istediği gibi bizler hiçbir zaman savunmasız insanlara karşı katliam girişiminde bulunmadık. Fakat onların bizi böyle göstermeleri ve faşistlerle bizi aynı kefeye koyarak cezalandırmaları, bizim nezdimizde ezilen halkların mücadelesine yapılan bir saldırıdır.
Anneciğim ve babacığım; sizlere kısaca bahsettiğim gibi hiçbir pişmanlık duymuyorum. Sizlerin de ezilen halklar uğruna verilen mücadelede katledişimden dolayı üzülmemenizi ve bundan gurur duymanızı bekliyorum. Ağabeylerime ve ablalarıma da yazmak isterdim fakat buna olanak yok. Kendilerine çok selamlar. Burada satırlarıma son verirken, hürmetle ellerinizden öperim. Arkadaşlara selam. Hoşçakalın.”
7 Ekim 1980



24 Mayıs 2017 Çarşamba

1933 Yılı Cumhuriyet İlk Yıllarından Bir Ders Görüntüsü

1933 yılı ders eğitimi " Ömer Durmaz Sergisi "


Resimde ilk olarak göze çarpanlar; Selçukiler, Mimar Sinan, Attila ve Göktürkçe yazılmış Tanrı Türkü Yaşatsın.

Resim Ömer Durmaz sergisinde paylaşılmıştır.

Fotoğrafla ilgili sergi sahibi Ömer Durmaz'ın yorumu :

"Dönemin koşulları içinde değerlendirilmesi gereken, tarihi ve sosyolojik verilerle dolu önemli bir belge. Fotoğraf temelde, ulus devlet bilincini oluşturmaya yönelik bir müfredatı işaret ediyor. Ancak aradan geçen onlarca yıla rağmen, hala müfredat olarak buna ihtiyaç duyuyorsak kendimizden şüphe etmemiz gerekiyor.