24 Ekim 2016 Pazartesi

Gürcistan Tarihi ve Gürcistan'da Tarih Öğretimi

Gürcistan'da Tarih Öğretimi

Gürcistan Tarihi ve Gürcistan'da Tarih Öğretimi

Gürcistan eskiden beri zengin tarihe sahip olan ülkeler arasındadır. Bu zenginlik zaman zaman ya kasten unutturulmuş yada doğru şekilde öğretilmemesi nedeniyle uzun yıllar unutturulmuştur. 

Sovyetler tarafından yönetilen Gürcistan’da milli tarihe önem verilmemiş ve tarihi miras tahrif edilmiştir. Uzun yıllar Sovyetlerin terkibinde kalan Gürcistan da milli tarihe verilen önem 25 Ekim 1991 tarihinde bağımsızlığını ilan etmesiyle oluşmuştur. O zamanlardan itibaren Gürcistan’da tarih eğitimiyle ilgili ciddi çalışmalar başlamış, yurt içi ve yurt dışı araştırmalarda bulunan akademisyenler Gürcistan tarih eğitiminin yerleşmesi, gelişmesi ve özümsenmesi amacıyla çaba göstermişlerdir. Bazen bu çalışmalar yeterli şekilde değildi. Bunun en temel nedenlerinden biri , SSCB zamanında ülkesinin gerçek tarihini yazmaya korkan insanlar, bağımsızlıkla birlikte Gürcistan tarihine ait kitapları yazmaya başladılar. Fakat yazılan eserler hızlı ve yüzeysel bir şekilde yazıldığı için milli tarih bilincini oluşturmaya yetersiz kalmıştır.

Bağımsız olduktan sonra eğitimimizde ihtiyaç duyulan öğretimlerden biri de tarih dersi olmuştur. Yeni özgürlüğünü elde etmiş bir ülke olan Gürcistan, Tarih dersleri sayesinde ilk adımlarını atmıştır. Fakat hızlı şekilde yazılan Tarih kitapları ve Sovyet tesiri altında kalan öğretmenler ve öğrencilerde tarih bilinci tam anlamıyla oluşmamıştı. Gürcistan’da tarih öğretimi ilkokuldan itibaren şiirlerin öğretilmesiyle başlar, ‘Saerto Sachovebulshi’(Ata Yurdu) kitaplarıyla tamamlanır. Bu derslerde tarihi şahsiyetler, tarihi hadiseler yer alır. Bu derslerin asıl amacı ‘öğrencilerin yaşadıkları ülkenin tarihinden genel tasvir yaratmak, belli milli ve beşeri, maddi ve manevi değerleri benimsetmek, modern Gürcistan devletinin önemli başarılarını ve bazı problemleri açık şekilde anlatmak’ olarak gösterilmiştir.

Tarih derslerinde zengin bir tarihe sahip olan Gürcistan'ın geçmişten bugüne kadar düşman işgallerine maruz kalmasının sebepleri aşılanmaktadır. Bu durum öğrencilere tüm insanları düşman bildirmekte, kendilerine zarar verecek kötü bir varlık olarak göstermektedir. Bu konuda birkaç kışkırtıcı vaka : “Pis Moğollar gelip Gürcistan'ı yağmaladılar, kadın, kız, yaşlı demeden herkesi kılıçtan geçirdiler” “Türklerin bulunduğu yerde çok sayıda esir ticareti vardı. Türkler Gürcüleri esir olarak kullanıyordu”

6. sınıftan itibaren öğrenciler hem Gürcistan tarihi hem de Dünya tarihine ait iki ders almaya başlıyorlar. Bu derslerde çok geniş gereksiz bilgi yığınları yer alıyordu ki, öğrenciler tarihi düşünerek değil, ezberleyerek öğrene bileceklerini düşünüyorlardı. Bu durum hala devam etmektedir. Derslerde kronolojik olayların çok yer alması öğretmenler taraftan yapılan öğretimde zorlanmalara sebebiyet vermektedir. Okullarda derslerin interaktif bir halde olması gerekmektedir. Fakat bu ders metodu şehir merkezlerinin çoğunda bile uygulamaya konulmuş değildir.

Derslerin konulara uygun tarihi yerlerde geçirilmesi öğrencilerde hem tarihe karşı olan sevgiyi artırır hem de öğrenilenlerin unutulmaması adına bir katkı sağlar. Gürcistan’da, lise tarih eğitimindeki en üzüntülü olaylarından biri de, çok önemli tarihi yerlere ve tarihi şahsiyetlerin mezarlarına ziyaret gibi pratik tarih çalışmalarının olmamasıdır.


Tarih, sadece teoriden ibaret kabul edilip sahaya inmek gerekli görülmediği için gençlerde milli bir tarih bilinci, dolayısıyla bir millet olabilme bilinci ve arzusu oluşturulamamaktadır.
                                                                                                                     ( Yazar : Emin Yadigarov )



-
-