Gürcistan'da Tarih Öğretimi |
Gürcistan Tarihi ve Gürcistan'da Tarih Öğretimi
Gürcistan eskiden beri zengin tarihe sahip olan ülkeler arasındadır.
Bu zenginlik zaman zaman ya kasten unutturulmuş yada doğru şekilde
öğretilmemesi nedeniyle uzun yıllar unutturulmuştur.
Sovyetler tarafından
yönetilen Gürcistan’da milli tarihe önem verilmemiş ve tarihi miras tahrif
edilmiştir. Uzun yıllar Sovyetlerin terkibinde kalan Gürcistan da milli tarihe
verilen önem 25 Ekim 1991 tarihinde bağımsızlığını ilan etmesiyle oluşmuştur. O
zamanlardan itibaren Gürcistan’da tarih eğitimiyle ilgili ciddi çalışmalar
başlamış, yurt içi ve yurt dışı araştırmalarda bulunan akademisyenler Gürcistan
tarih eğitiminin yerleşmesi, gelişmesi ve özümsenmesi amacıyla çaba
göstermişlerdir. Bazen bu çalışmalar yeterli şekilde değildi. Bunun en temel
nedenlerinden biri , SSCB zamanında ülkesinin gerçek tarihini yazmaya korkan
insanlar, bağımsızlıkla birlikte Gürcistan tarihine ait kitapları yazmaya
başladılar. Fakat yazılan eserler hızlı ve yüzeysel bir şekilde yazıldığı için
milli tarih bilincini oluşturmaya yetersiz kalmıştır.
Bağımsız olduktan sonra eğitimimizde ihtiyaç duyulan
öğretimlerden biri de tarih dersi olmuştur. Yeni özgürlüğünü elde etmiş bir
ülke olan Gürcistan, Tarih dersleri sayesinde ilk adımlarını atmıştır. Fakat
hızlı şekilde yazılan Tarih kitapları ve Sovyet tesiri altında kalan
öğretmenler ve öğrencilerde tarih bilinci tam anlamıyla oluşmamıştı. Gürcistan’da
tarih öğretimi ilkokuldan itibaren şiirlerin öğretilmesiyle başlar, ‘Saerto
Sachovebulshi’(Ata Yurdu) kitaplarıyla tamamlanır. Bu derslerde tarihi
şahsiyetler, tarihi hadiseler yer alır. Bu derslerin asıl amacı ‘öğrencilerin
yaşadıkları ülkenin tarihinden genel tasvir yaratmak, belli milli ve beşeri,
maddi ve manevi değerleri benimsetmek, modern Gürcistan devletinin önemli
başarılarını ve bazı problemleri açık şekilde anlatmak’ olarak gösterilmiştir.
Tarih derslerinde zengin bir tarihe sahip olan Gürcistan'ın
geçmişten bugüne kadar düşman işgallerine maruz kalmasının sebepleri aşılanmaktadır.
Bu durum öğrencilere tüm insanları düşman bildirmekte, kendilerine zarar
verecek kötü bir varlık olarak göstermektedir. Bu konuda birkaç kışkırtıcı vaka
: “Pis Moğollar gelip Gürcistan'ı yağmaladılar, kadın, kız, yaşlı demeden
herkesi kılıçtan geçirdiler” “Türklerin bulunduğu yerde çok sayıda esir
ticareti vardı. Türkler Gürcüleri esir olarak kullanıyordu”
6. sınıftan itibaren öğrenciler hem Gürcistan tarihi hem
de Dünya tarihine ait iki ders almaya başlıyorlar. Bu derslerde çok geniş
gereksiz bilgi yığınları yer alıyordu ki, öğrenciler tarihi düşünerek değil,
ezberleyerek öğrene bileceklerini düşünüyorlardı. Bu durum hala devam
etmektedir. Derslerde kronolojik olayların çok yer alması öğretmenler taraftan
yapılan öğretimde zorlanmalara sebebiyet vermektedir. Okullarda derslerin
interaktif bir halde olması gerekmektedir. Fakat bu ders metodu şehir
merkezlerinin çoğunda bile uygulamaya konulmuş değildir.
Derslerin konulara uygun tarihi yerlerde geçirilmesi
öğrencilerde hem tarihe karşı olan sevgiyi artırır hem de öğrenilenlerin
unutulmaması adına bir katkı sağlar. Gürcistan’da, lise tarih eğitimindeki en
üzüntülü olaylarından biri de, çok önemli tarihi yerlere ve tarihi
şahsiyetlerin mezarlarına ziyaret gibi pratik tarih çalışmalarının olmamasıdır.
Tarih, sadece teoriden ibaret kabul edilip sahaya inmek
gerekli görülmediği için gençlerde milli bir tarih bilinci, dolayısıyla bir
millet olabilme bilinci ve arzusu oluşturulamamaktadır.
( Yazar : Emin Yadigarov )
-